12 Başlıkta Para Kitabı – Daniel Conaghan & Dan Smith – NTV Yayınları İncelemesi

Uzun zamandır para, ekonomi ve finans okuryazarlığı ile alakalı sorularımı gidermek istiyordum. Bununla ilgili olarak, bu kitabı satın aldım ve gerekli notlarımı da alarak bitirdim.

Paranın tarihinden tutun, hükümet ve para ilişkisine, hisse senetlerinden, para ve hukuk ilişkisine, tasarruftan paranın geleceğine kadar her türlü başlığa detaylı bir şekilde değinen bu kitabı kesinlikle sizlere öneririm. Ekonomiye sıfırdan başlayanlar için rehber tadında bir kitap.

1 – Paranın Kısa Tarihçesi

Para, dünyamızın damarlarındaki kandır.

Finans dünyası iki farklı düzlemde döner: 

  1. Makroekonomi, ekonominin bir bütün olarak incelenmesidir; dünya hükümetlerinin ekonomik politikalarının ne derece etkili olduğunu değerlendirir.
  2. Mikroekonomi ise tek bir birimin ekonomik davranışıyla ilgilenir. Bu birim bir insan da olabilir, bir hanehalkı ya da bir şirket de.

21. yüzyılın ikinci 10 yılında, zenginlerin gittikçe zenginleştiği, fakirlerinse gittikçe fakirleştiği bir gerçek. 

“Paranın önemi, şimdiyle gelecek arasındaki bağ olmasından gelir.” John Maynard Keynes (1883 – 1946), Politik ekonomist

Zenginler, eğer hayatta kalmak istiyorlarsa daha yüksek seviyede sosyal sorumluluk üstlenmeleri gerektiğini biliyorlar. (Mentörlük gibi)

“Büyük zenginlikler, büyük sorumluluklar getirir.” Bill Gates

“Para pek çok şeyin kabuğudur olsa olsa, ama çekirdeği değil. Size yiyecek verir, ama iştah veremez; ilaç verir, ama sağlık veremez; tanıdık verir, ama dost veremez; hizmetçi verir, ama sadakat veremez; neşe verir, ama huzur veremez.” Henrik Ibsen (1828 – 1906), Yazar

PARANIN KISA TARİHİ

MÖ 3200 – 2300 yıllarından kalma, antik Sümer şehri Sus’ta bulunan bu kil tablete ekonomik işlemler kaydedilmiş. Dünyanın ilk yazı sistemini Sümerler’in bulduğuna inanılır. Gittikçe karmaşıklaşan bir toplumda işlerin sorunsuz yürümesi için vergilerin, tayınların, tarım ürünlerinin ve haraçların kayıt altında tutulması gerekiyordu.

M.Ö 3000 de civarında, bir şeyin benzer değerdeki başka bir şeyle değiş tokuşu olan takas ve birinin diğerine bir şey sunduğu “hediye ekonomisi” sistemleri; Mezopotamya’da kademe kademe “mal para”nın ortaya çıkmasına yol açtı. Mal paranın değeri, altın veya gümüş gibi yapıldığı malzemeden gelir.

Mezopotamyalıların “şekel”i belirli bir miktar arpayı temsil ediyordu. Hem para hem de ağırlık birimi olan şekel, malların ithalat ve ihracatı da dahil olmak üzere ticarette kullanılmaya başlandı. Şekel kendine Tevrat da da yer bulmuştur. Örneğin Yusuf’un İsmailliler’e 20 şekel gümüşe satılışının hikayesini Tevrat’dan öğreniriz.

Antik Babil’de Kral Hammurabi, Hammurabi Yasalarına isim babalığı yaptı. MÖ 1760 civarında yazılan bu yasalarda, suç işlendiğinde ödenmesi gereken para cezaları ve borç faizi de yer alıyordu. Para yavaş yavaş, iş sözleşmeleri ve mal alım satım işlemlerinde standart bir araç haline geldi.

MÖ 9000 – 6000 yıllarında yerleşik hayatla birlikte ticaret doğuyor.

MÖ 6000 – 3000 arasında Mezopotamya da yazı icat ediliyor, para birimi olarak şekel kullanılıyor ve altın keşfediliyor.

MÖ 3000 – 2000 de değerli malların saray, tapınak gibi güvenli yerlerde depolanmasıyla bankacılığın doğması

MÖ y. 1200 Çin de kauri kabuklarının para olarak kullanıldığına ilişkin ilk kayıtlar

MADENİ PARANIN ORTAYA ÇIKIŞI

MÖ 600 civarında Lidya Kralı Alyattes tarafından Sardes’te altın ve gümüş alaşımı bir sikke bastırılır. Günümüzde Lidya Aslanı olarak adlandırılan bu sikkenin dünyanın ilk madeni paraları olduğu kabul ediliyor.

Kral Alyattes’in ilk sikkeleri bastırmasının nedenlerinden biri, ordusundaki paralı Yunan askerlerinin, ödemelerin güvenirliğini teminat altına alma istekleri olabilir.

Sikke basımı, kısa sürede yayıldı, her devlet altın, gümüş ve bronzun üzerine kendi otoritelerinin mührünü vurmaya başladı.

Ticaret, Roma İmparatorluğu’nun yaşam kaynağıydı, gerek Akdeniz ve Karadeniz boyunca denizden, gerekse Romalılar’ın hem ticari hem de askeri amaçlarla inşa ettiği ünlü yollardan sağlanıyordu.

Roma’da tek bir para birimi kullanılıyordu.

MÖ 27, Augustus, genel satış vergisi, arazi vergisi ve kafa vergisi koyar.

VERGİ NEDEN VAR ?

Vergi, devletin vatandaşlarından ya da işletmelerden aldığı karşılıksız paraya denir. Devlet bu paralar ile harcamalarını finansmanını yapar ve gelir dağılımını kontrol eder. Vergi gelirleri vergi daireleri yardımı ile takip edilir.

BANKACILIĞIN ORTAYA ÇIKIŞI

Daha renksiz gelişmeler olaraksa para yatırılabilen -ve belki daha da önemlisi- borç alınabilen bankalar doğmuştur.

Banka sözcüğü italyanca’da tahta bank anlamına gelen “banca” sözcüğünden gelir.

Luca Pacioli’nin açıkladığı muhasebe ilkeleri Avrupa’da yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Temel ilke, varlıkların envanterinin gelir ve gider hesaplarıyla tutulmasıydı. 

Sol taraftaki gelirlerin sağ taraftaki giderlerle dengelenmesi gerekiyordu. Pacioli’nin örneklerinden biri şöyleydi: “Gelir, kuştüyü yatak. Gider olarak fiyatı. Yatak sayısını, tanımını ve Lira, Grossi, Pikioli cinsinden fiyatını kaydet. 

Bu defter tutma sistemi sayesinde “denge” olup olmadığı -ya da orijinal envanterin durumu- her an görülebiliyordu.

Dünyanın en eski bankası “Banca Monte dei Paschi di Siena”dır. Bu banka 1472’de “fakir veya sefil veya ihtiyacı olanlara” %7.5 faizle borç vermek için kurulmuştu. Şu an İtalya’nın en büyük 3. Bankası.

1348 – 1350 Kara Ölüm, Avrupa’yı yıkıp geçirirken ekonomik çöküşü de beraberinde getirir.

1397 Para takasçısı Giovanni Medici, Floransa’nın ilk aile bankasını açar.

KÜRESELLEŞMENİN BAŞLANGICI

Bu çağ aynı zamanda açgözlülük çağıdır.

Hızla genişleyen yerel ekonomiler, para ve basımında kullanılan değerli madenlerin kıtlığına yol açtı.

Kolomb’un keşifleri bir nevi tesadüftü: Bugün Karayipler dediğimiz yerin Asya olduğuna inanıyordu. Fakat nihayetinde takdire şayan bir kararlılık vardı: Nerede karaya çıksalar yerlilere altın sikkeler ve mücevherler gösteriyor, aynılarından kendilerinde olup olmadığını soruyordu.

1519 – 1522 arasında Macellan, Atlas Okyanusu’ndan Büyük Okyanus’a doğru ünlü yolculuğundan döndüğünde haritalanması, sömürge altına alınması ve büyük ölçüde yağma edilmesi gereken kıtalar olduğu anlaşıldı.

Para daha en başından önemli bir rol oynamıştı: Hem karadan ve denizden keşiflerin finanse edilmesinde, ardından da muazzam zenginliklerin dünyanın bir köşesinden bir diğerine gönderilmesinde.

1540 – 1640 Amerika’dan altın ve gümüş akışı yüzünden Avrupa’da uzun bir enflasyon dönemi yaşanır.

1659 ilk İngiliz çeki

1663 İlk İngiliz “gine”leri üretilir. İlk başta 1 sterlin değerinde olan bu sikkeler Batı Afrika’dan gelen altınla yapılıyordu. Adı burdan geliyor.

KREDİNİN DOĞUŞU

18. yüzyılın başlarında, parayı daha önce eşi benzeri olmayan bir şekilde kullanarak borç ile takas senedini ve kağıt parayı icat ettiler. Talep çok büyüktü: Ülkelerin iç ekonomilerini, dış kolonilerini ve birbirleriyle olan savaşlarını finanse etmek için sürekli paraya ihtiyaç vardı.

Law’un Fransız finans sistemi üzerinde giriştiği gözükara deneyler, “kitlesel çılgınlığın” yanında kredinin tehlikelerini de göz önüne seriyordu.

John Law, Fransa’nın ilk halk bankasını kurdu, kağıt para kullanımına ön ayak oldu ve batmış durumdaki Fransız ekonomisine istikrar getirdi.

HİSSE ALMA SATMA NASIL ÇALIŞILIR ?

https://borsanasiloynanir.co/hisse-senedi-nasil-alinir-nasil-satilir/

1727 İskoçya Kraliyet Bankası kurulur. Getirdiği “nakit – kredi” sistemi, borç için başvuran bazı müşterilerin ihtiyacı kadar nakit para çekmesine imkan verir.

BORSADA BALON NEDİR

DEVRİM

18. ve 19. Yüzyıllar yalnızca sanayi devrimine değil, aynı zamanda para, varlık ve finans devrimine de tanıklık etti. Dünyanın kişi başına geliri iki yüzyılda 10 kat arttı, yaşam standartları yükselirken nüfus da altı katına çıktı.

Tüccarın yerini sanayici aldı.

İşveren ile yasal bir güvencesi olmayan işçi arasındaki ayrımlar sosyal huzursuzluklara yol açmaya başladı.

Rockefeller’in başarı sırrı: çok çalışmak ve kendi olanaklarına göre yaşamak

Das Kapital’e göre, kapitalist ekonomi, iki tür malın üretimi üzerinde kuruluydu: Birincisi üretim araçları (sanayi makineleri, taşıtlar, aletler ve fabrikalar), ikincisiyse tüketim malları (her türden kişisel ihtiyaç). Üretimin gerçekleşmesi için emek, toprak ve üretim araçları gerekliydi, ki bu üçlünün son ikisi “kapitalistlerin” elindeydi.

1750 Sanayi Devrimi’nin başlangıcı

1798 İngiltere’de Genç William Pitt, Napolyon Savaşlarına para toplamak için gelir vergisini getirir.

1861 Amerika da sendika, iç savaşa para sağlamak için gelir vergisi getirir.

1871 Almanya’nın birliğe kavuşması, Almanya para birimi olarak mark’ı seçer. Japonya yen’i tanıtır.

MODERN PARA

İnsanlar internet adı verilen dünya çapında bir bilgisayar ağı üzerinden alım satım işlemlerini ödeme ve para çekme işlemlerini yapar hale gelmişti.

II. Dünya savaşından sonra serbest ticaret ve ortak para politikaları gibi kavramlar, büyük çaplı standart para birimi gibi olguların hayat bulmasına yol açtı: 1999’da euro’nun doğuşu, dünyaya yeni bir para birimi kazandırdı.

1929 Amerika’da borsanın çöküşünü Büyük Buhran takip eder. Milli hasıla yarıdan fazla azalır.

PARA VE SİZ

Sabit fiyat ödemektense fiyat teklifi yaptığımız durumlar sıklaşıyor (Google Adwords açık artırma sistemi gibi)

Çoğu Batı ülkesinde her 10 birim paradan biri artık internetten harcanıyor.

Herkesin kredi veren bir şirketten borçlanmasını teşvik eden kredi sisteminin 2007 – 2009 arasındaki çöküşü, tarihe en büyük finansal felaketlerden biri olarak geçecek bir şoktu.

Dünyanın dört bir yanındaki finans kurumlarının birbirine bağımlılığı, bir başka deyişle, bir noktada felaket olduğunda, domino etkisiyle başka yerlere, hatta kimi durumlarda her yere yayılıyordu.

Kredi sistemi nasıl çalışır ? araştırılmalı

Para kısa tarihi bu.

2 – Zengin Dünya Fakir Dünya

Tokyo, dünyanın en kalabalık metropolüdür.

En zengin %10 luk kesim dünya zenginliğinin yüzde 85’ine, %50’lik kesim ise %1inden daha küçük bir kısmına sahip

Zenginlerin çok zengin, fakirlerin çok fakir olduğunun en somut ülkesi Güney Sudan
Huzur, eğitim, sağlıklı ekonomi yok

Küreselleşme

Küreselleşme sayesinde sözgelimi Kuzey Amerika tabanlı bir spor giyim mağazası, Avrupalı tasarımcılar ve Asyalı üreticiler kullanıp ürünlerini küresel taşımacılık şirketleriyle farklı pazarlara kesintisiz bir süreç içinde dağıtabiliyor.

Ucuz iş gücünün sömürülmesi dezavantajlardan biri

Walmart – Dropshipping araştırılmalı

Küreselleşme, dünyanın her yerinde kurulu bir şirketin, malları ve hizmetleri bir başka ülkeden sağlayıp daha başka bir ülkede satabilmesidir.

Toprağın Önemi

“Arazi alın, artık yenisini yapmıyorlar.” Mark Twain (1835 – 1910), Yazar

Yükselen arazi fiyatları yatırımcılar için en iyi olabilir ama aynı zamanda dünyanın fakirleri ve açları için felaket potansiyeli taşıyor. Satın alınan arazinin bir kısmı, etkin bir şekilde tarım amaçlı kullanılmak üzere bekletiliyor. Soya, şeker ve darı gibi küresel boyutta ticareti yapılan tarım ürünlerinin yanında besi hayvanlarının otlatılabildiği yeşil alanlar azaldığı için et fiyatları son 10 yılda ciddi bir artış gösterdi. Bu da gıda yoğunluğunun ve dolaylı olarak sosyal huzursuzluğun artmasına zemin hazırlıyor.

Çok Zenginler

“Yüksek net varlıklı bireyler” : Oturdukları ev dışında 1 milyon dolar ve üstü malvarlığı olan kişiler.

Buralarda varlık sahibi olmak daha çok sağlıklı hisse senedi alım – satımlarından geçiyor.

“Ultra yüksek net varlıklı bireyler” : 30 milyon dolar ve üstü malvarlığı olan kişiler

Seçkin grup ise dünyanın milyarderleri

Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin, diğer adıyla BRIC milyarderleri:

Brezilya’nın yeni milyarderleri genelde tarım işletmeleri veya ürünlerinin sahipleriydi, Rusya ve Çin’dekiler servetlerini yeni özelleştirilen ağır sanayi, petrol ve gaz sayesinde yaptı. Hindistan’dakiler ise demokrasi ve eğitim, teknoloji ve hizmet sektörlerinde zengin oldu.

Rusya’nın “oligark”ları, sözcükten de belli olduğu üzere, zenginliklerinin büyük kısmını egemen sınıfa yakınlıklarına borçluydu, özellikle de Boris Yeltsin ve Vladimir Putin gibi Rusya başkanlarına (siyasi yakınlık)

Kapitalizm modeli olarak Amerika’yı örnek alan Hindistan, sanayi, emlak ve gemiciliğin yanı sıra eğlence ve bilgi teknolojileri gibi tüketici odaklı sektörlerde Lakshmi Mittal ve Ambani kardeşler gibi zenginler yarattı.

Çin’de ise zenginlik, sermaye pazarlarını kucaklayarak tüketim toplumuna dönüşümü hızlı gerçekleştirenlerin oldu.

Liang Wengen kimdir ? araştırılmalı

Petrol endüstrisinin üç dalı: Arama, rafine etme ve dağıtım

Dünyanın en zengin adamı Carlos Slim Helu

Güney Afrika bu sefer Colombia, Endonezya, Vietnam, Mısır ve Türkiye ile birleştirilerek CIVETS oluşturuldu; bunlar gelişmekte olan demokrasilerinin yanında eğitimli ve girişken nüfuslarıyla yüksek büyüme hızına sahip ülkeler

Easterlerin Paradoksu’na göre, bir toplumun ekonomik gelişmişliğiyle ortalama mutluluk düzeyi arasında bir ilişki yoktur.

Orta Gelirliler

“Ortalama” alıcı (orta gelirli), harcayıcı ve birikimci, pazarlama endüstrisinin kutsal hedefleridir.

Toplumun orta sınıfı ekonomik zorluk dönemlerinde sokaklarda gösteri yapmaya pek alışık olmasa da seçim zamanı gelince ekonomi iyi idare edemediğini düşündükleri hükümetleri alaşağı etmesini bilir.

Çok Fakirler

Dünyanın en fakir kesiminin büyük bölümü, kıt gelirlerinin oransız bir kısmını geçimlerini yiyecek ve başını sokacak bir yer sağlamak uğruna harcadığı, bu kısır döngüyü kırmak için mücadele veriyor.

Mikrofinans

Mikrofinans farklı yapılarla yıllardır var olsa da, asıl momentumu Dr. Muhammed Yunus’un çalışmalarıyla kazanmıştır.

Mikrofinans projeleri farklılıklar göstermekle birlikte pek çoğu borç ve ödünç olarak işe koyulur ve bir süre sonra kendi kendini finans etmeye başlar.

Kitlesel fonlama : çok sayıda insanın küçük miktarlarda bağış veya yatırımlarının bir araya getirilmesinden oluşur.

3 – Para ve Hükümet

Bir ülke bir hükümet seçtiğinde, aslında iki temel işlevi yerine getirmesi konusunda görevlendirmiş olur: Toplumu vergilendirmek ve topladıklarını, ülkeyi gözetecek ve geliştirecek şekilde akıllıca harcamak.

“Hükümetimizden korkutucu, tehditkar, yabancı bir varlıkmış gibi söz edenler, demokrasimizde hükümetin yine bizlerden meydana geldiğini görmezden geliyor.”
Barack Obama (D.1961)

Vergi bir devletin yapıtaşıdır. Euro ile kazanan işverende vergi veriyor, TL kazanan işçide vergi veriyor.

Ekonomi

Yunanca “hanehalkı yönetimi” gelen bir sözcükten geliyor.

Meşgul, üretken bir “hanehalkı” belki ekin ekerek, belki hayvancılık, belki imalat yaparak ekonomik etkinlikte bulunur. Bu mal ve hizmetleri kendi tüketebilir veya diğer “hanehalklarına” satabilir. Bu aynı zamanda ülkenin yaptığı şeyin de basit bir modelidir.

GSYİH (Gayri Safi Milli Hasıla) : Yıllık temelde bu aktivitelerin toplamına ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılası denir.

GSYİH : Belirli bir zaman aralığında bir ülke sınırları içinde üretilen tüm mal ve hizmetlerin parasal değeri. Genel ekonomik sağlığın bir göstergesi olarak kabul edilir.

GSMH : GSYİH artı yurt dışındaki vatandaşların kazandığı gelirler, eksi yurt içindeki yabancıların kazandığı gelirler.

Küresel ekonomik aktivite ve büyüme farklı yollardan ölçülebilir. Oldukça etkili göstergelerden biri araba satışlarıdır; müşteri güvenini, sanayi üretimini ve petrol talebini içerdiği için ekonominin ne yöne gitmekte olduğu hakkında iyi bir fikir verir.

Dar zamanlarda insanlar yeni bir araba veya beyaz eşya gibi büyük harcamalarını askıya alabilir ya da harcamaları olduğu gibi durdurabilir. Bu da insanların paralarını bankalara istiflemesi sonucu sistemdeki para akışının durmasına ve bunun sonucunda bir felakete (ve deflasyona, yani fiyatların düşmesine) yol açabilir. Deflasyonla mücadelede son çare olarak ülkenin merkez bankası mal ve hizmetlere talebin artması umuduyla yeni para basarak ekonomiye şırınga edebilir.

“Parasal Gevşeme” yani para basma, her derde deva bir ilaç gibi görmek de doğru olmaz. Doğası gereği enflasyon doğuracak ve fiyatları yükseltecektir.

Hazineler

Genel bir kural olarak, çoğu hazinenin yola çıkış mantığı, hükümet projelerine (örneğin savunma, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik) harcayacakları paranın, topladıkları vergileri aşmamasıdır.

Borçları büyük altyapı -otoyol ve demiryolu yapımı, enerji santrallerinin inşası gibi- projelerinde kullanılarak gelişmeye önayak olabilir, ayrıca müteahhit ve tedarikçi zincirinde yeni iş imkanları yaratabilir. (Açık sonucu alınan borç her zaman kötü değildir.)

Açıklara çözüm olarak bir yol olarak hazine, senet biçiminde tahvil -temel olarak devlet borcu- basar. Bu tahviller belirli bir tarihte, belirli bir faizden borcun ödeneceğini belirtir.

“Hükümet hangi partiden olursa olsun, güç hazinenin elindedir.”
Harold Wilson, İngiliz başbakanı, 1964 – 1970, 1974 – 1976

Ulusal Borç

Devlet borçları tahvillerden meydana gelir; bunlar yatırımcılara (bazen bireylere, bazen finans kurumlarına, bazense diğer devletlere) satılır. Satıcı ileri bir tarihte tamamını ödeyene kadar alıcı düzenli faiz alır. Bu senetler ülkeden ülkeye büyük değişiklik gösterir. Yatırımcılar için çekici olup olmamaları ülkenin istikrarına ve kredi notuna bağlıdır.

Borçların kabul edilebilir olduğu oran GSYİH’in %60’dır.

En ufak not düşürmelerinde bile yatırımcılar risklerine karşı daha yüksek faiz istediklerinden, hükümetlerin borç alması daha pahalı hale gelir.

Vergi

Vergi, ulusal ekonomilerin yaşam kaynağıdır. Uzman bir hükümet departmanı tarafından toplanan paralar hazineye verilir. Hazine ise parayı devlet departmanlarına dağıtır. 

Önceden özgürlüğe bile vergi verilirdi (azat edilen Romalı köleler eski sahiplerine %10 öderdi)

Gelişmiş ülkelerin çoğunda en çok vergiyi zenginler öder.

Bu insanları çok fazla vergilendirirseniz ülkeyi terk ederek finansal şartları daha yumuşak olan bir yere gidebilir, fakirlerin yükünü arttırabilirler.

Vergi kaçırma çoğu yasaya göre suç sayılsa da, pek çok vergi otoritesi belirli bir miktar yaratıcı muhasebeye göz yumar.

“Devletin ekonomi görüşünü kısaca şöyle ifade edebiliriz: Eğer hareket ediyorsa, vergilendir. Eğer hareket etmeye devam ediyorsa düzenleme yap. Yok eğer durursa, mali destek sağla.”
Ronald Reagan (1911 – 2004), ABD Başkanı, 1981 – 1989

Piyangolar

Her kumarda olduğu gibi piyangoda da olasılıklar hep düzenleyenden yanadır.

Fakir olanlar dönüş olasılığı çok düşük bir işe daha çok para yatırır.

Piyangolar yeni bir şey değil. Çin Seddi, kısmen MÖ 205 ve 187 arasında Han Hanedanlığı devrindeki Keno biletlerinin satışıyla finanse edilmişti.

Dünyada en az 100 ülkede düzenlenen halk piyangoları, 250 milyar doların üzerinde satış rakamına ulaşıyor.

Politika

G7 : Yedi büyük sanayileşmiş ekonomi olan ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Kanada ve İspanya

G8 : G7 artı Rusya

G20 : G8 ve Çin, Hindistan, Brezilya, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi gelişmekte olan ülkeler. G20 liderleri 2008 – 09 ekonomik krizini nasıl aşacakları konusunda fikir birliğine varınca bu grubun önemi daha bir arttı.

Bu grupların her biri, kararlaştırılmış başkentlerde düzenli aralıklarla bir araya gelir. Aslında konuların çoğu üzerinde zaten uzlaşılmıştır. Toplantıların asıl amacı halkla ilişkileri geliştirmek ve siyasetçilerin dünya sorunları üzerinde uğraştıklarını göstermektir. Bu sorunların çoğu parayla ve son zamanlarda ekonomik krizleri çözmekle ilgilidir.

Savaş

Savaşlar, eninde sonunda vergileri arttırarak, devlet tahvili satarak veya para basarak finanse edilir. İnsan kaybı yanında enflasyona, yaşam standartlarının düşmesine ve kaynakların savaşa aktarılmasına neden olurlar.

“Savaşabilmek için üç şey gerekir: Para, para ve daha çok para.”
Gian Jacopo Trivulzio (1440 – 1518), İtalyan General

Robert Radford : “Bolluk dönemine girişle birlikte sonsuz olanağın bulunduğu bir ortamda ekonomik organizasyon ve etkinliğin gereksiz olduğu, ne de olsa her isteğin çabasız elde edilebileceği yönündeki hipotez doğrulandı.”

Kriz

Hükümetler, krizlere kısa, orta ve uzun vadeli yaklaşma eğilimindedir. Kısa vadede para akışını artırmak amacıyla pazarlara nakit para sağlamak ve bazı kuralları gevşetmek gerekir. Sözgelimi bankaların bilançolarını düzenlemelerini sağlayan bankalararası gececik borçlarla ilgili kurallar bu gibi zamanlarda gevşetilebilir. Orta vadede öncelik sıklıkla finans kurumlarının ödeme gücüne verilir; sağlıklı işliyorlar mı, desteğe mi ihtiyaç duyuyorlar ya da son çare olarak kamulaştırılmaları mı gerekiyor ? Son olarak, uzun vadede, benzer bir krizin bir daha yaşanmaması için hükümet, yasaları ve düzenlemeleri güçlendirmeyi düşünecektir. Ama ne olursa olsun, bir yerlerde yeni bir kriz yavaş yavaş ısınmaya başlamıştır bile.

Krizin yarattığı oynak ortam, aynı zamanda bir fırsatlar denizidir.

Kamulaştırma ve Özelleştirme

Kamulaştırma bir şirketi veya bir dizi malvarlığını devlet kontrolü altına alır.

Eğer bir şirket veya banka batmak üzereyse ve batması halinde bir domino etkisiyle büyük çaplı bir istikrarsızlığa neden olacaksa, riski kontrol etmek amacıyla kamulaştırmak işe yarayabilir.

“Uzun vadede borsadan iyi haberler gelecek. 20. Yüzyılda ABD iki dünya savaşının yanında pahalı ve travmatik çatışmalar yaşadı; büyük bunalım; bir düzineye yakın durgunluk ve finansal panik; petrol krizleri; grip salgını; ve yüz karası bir başkanın istifası. Yine de DOW endeksi 66’dan 11.497’ye çıktı.”
Warren Buffet, The New York Times’tan alıntı, Ekim 2008

4 – Bankalar ve Bankacılık

ABD Federal Rezerv Sistemi (FED), ABD ekonomisinin kapı bekçisidir. ABD’nin merkez bankasıdır.

Bireyler, bankayı yastık altından daha güvenli bir yer olarak görürler. Bu güvenin karşılığında bankalar çeşitli finansal avantajlar ve hizmetler sunar; kredi ve yatırılan paraya faiz vermek bunlar arasındadır.

Uluslarüstü Bankalar

Bunlar bir grup ülke tarafından kurulan ve finanse edilen, küresel ekonomik istikrar ve akışkanlıktan sorumlu kurumlardır. İstikrar, finansal sistemin güçlü olması ve borsa düşüşleri gibi şoklara dayanabilmesi demektir. Akışkanlık ise ödemelerin yapılabilmesi, ticaretin dönmesi ve besin zincirinin daha aşağılarındaki bankaların müşterileri paralarını geri istediklerinde verebilmesi anlamına gelir.

Temel olarak dünyanın son borç merciidirler. Kötü durumlarda başvuran ülkelere zorlu şartlarla gereken yardımı yaparlar: İşleri yoluna sokmak için kısa veya uzun vadeli borç verir, mali yardımda bulunurlar.

Bu devlerin en iyi bilineni Uluslararası Para Fonu ( The International Monetary Fund – IMF) dir. II. Dünya Savaşı’ndan sonra ekonomik yardımlaşmaya destek olmak ve borç vermek amacıyla 1944 yılında 45 ülkelik bir grup tarafından kurulmuştur. Günümüzde ise tam 187 üye ülke tarafından finanse edilmekte ve sahiplenmektedir.

IMF küresel bir finansçı gibi davranırken, Dünya Bankası’nın rolü işin daha çok kalkınma kısmındadır; açlık, yetersiz beslenme, iletişim ve altyapı yetersizliğine karşı ekonomik yardıma ihtiyaç duyan fakir ülkelere odaklanır.

IMF: IMF’nin ana amacı uluslararası ekonomik sistemin istikrarını sağlamak.

Dünya Bankası: Dünya Bankası, dünyanın dört bir yanındaki gelişmekte olan ülkelere finansal ve teknik yardımda bulunuyor.

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası: EBRD, orta Avrupa, Balkanlar’ın batısı ve orta Asya’daki banka, sanayi ve işletme projelerine sermaye sağlıyor.

Merkez Bankaları

Uygulamada bunun anlamı para politikalarını belirlemede siyasi müdahaleye maruz kalmamaları anlamına gelir ki aksi takdirde halkın kanaatini etkileyerek oy kazanmayı sağlayabilirler.

Risk Dengeleri

Merkez bankasının ana görevi para politikalarını belirleyerek enflasyonu (ve deflasyonu) kontrol etmektir.

Merkez bankaları faiz oranlarını belirler ve para arzını (para basarak veya dolaşımdan çekerek) yönetirken risk dengelerini sürekli gözetmek zorundadır. Kuramsal olarak bir merkez bankasının yeni para üreterek ekonomiye pompalama kapasitesi sınırsızdır.

Gecelik oranlar merkez bankasının ticari bankalara verdiği borçların faiz oranıdır. Bu oran, dolaylı yoldan, bankaların birbirlerine verdiği borçların faiz oranını belirler; buna “bankalararası oran” denir. 

Merkez bankaları, ekonomiyi rayında tutmanın yanında ülkenin döviz ve altın rezervlerini muhafaza eder.

Dünyanın önde gelen merkez bankaları (FED, Avrupa Merkez Bankası)

Standart görevleri: Para politikasını belirlemek, ülkenin ticari bankaları için yeterli rezervi bulundurmak, rezervleri muhafaza etmek ve para biriminin değişim oranlarını kontrol altında tutmak

Neden Kendi Paramızı Basmıyoruz ?

https://onedio.com/haber/hepimizin-aklindaki-soru-neden-daha-fazla-para-basarak-ulkenin-borclarini-odemiyoruz–739602

https://www.gzt.com/jurnalist/devletler-neden-istedikleri-kadar-para-basamazlar-3323777

Alternatif Para Birimleri: Chiemgauer

Amaç, tüketicileri bu para birimini kabul eden (ve düzenin devam edebilmesi için küçük bir ücret veren) yerel işyerlerini kullanmaya teşvik ediyor.

Fiyat tespitinde euroya dayanıyorlar.

Ticari Bankalar

İş modelleri, en basit anlamıyla, borçlara uygulanan faizin, yatırılan paralara uygulanan faizden daha yüksek olmasına dayanır.

Mal ve hizmet satan pek çok ticari şirketten farklı olarak bankaların varlıkları büyük oranda kredi gibi kendilerine olan borçlardan oluşur.

Ticari bankaların temel işlevlerinden olan yatırımda banka, fazla sermayesini menkul kıymetlere yatırır.

Yatırım Bankaları

Bir şirket bir diğerini satın alırken temel ilke, hissedarların değerini iki şirketin toplam değerinin üzerine çıkarmaktır.

Özel Bankalar

Genelde büyük, çok uluslu yatırım bankalarına bağlı profesyonel özel bankacılar, vergi, yatırım ve miras konularında müşterilerine tavsiye verme konusunda uzmandır. Çoğunlukla bir dağıtım kutusu gibi görev görürler: Zengin müşterileri ve ailelerini bankanın finansal hizmetler cephaneliğinin diğer bölümlerine yönlendirirler.

Özel bankacılık, aşırı zenginlere hitap etmek üzere Avrupa’da 17. Yüzyılda gelişti.

İlk yapı kooperatifi, meyhane işletmecisi Richard Ketley tarafından, Ketley Yapı Kooperatifi adıyla kurulmuştur. Üyelerden taahhüt alan bu oluşumun amacı, sermaye oluşturarak üyelere ev inşa etmekti. Sonunda tüm üyeler bir eve sahip olunca oluşum da sonlandırıldı.

Çevrimiçi Bankalar

Standart çevrimiçi finansal işlemler basit bir sisteme sahiptir. Müşterinin bankasının sunucusu (ya da ödeme ağ geçidi) müşterinin hesap numarası ve şifresini alınca ödemeyi tetikler. İlgili banka veya bankalara işlemle ilgili bilgi verilir. Ardından sunucu, müşteri ve satıcıya işlemin gerçekleştiğini bildirir.

Etik Bankalar

Her bankanın nedeni para kazanmak değildir. Kimisi sosyal ve çevresel ölçütlere göre yönetilir, etik ve sürdürülebilir iş alanlarına yatırım yapar, karının bir kısmını yardım kuruluşlarına verir.

İslami Bankacılık

Temelinde, riba adı verilen her türlü faizin yasaklanmış olması yatar.

Bankalararası borçlarda kullanılan mürabaha, para yerine metal gibi bir emtia üzerinden borçlanmadır. Emtianın fiyatındaki bir artış, borç verene faiz yerine geçen bir kar sağlar.

Şeriat yasalarına göre islami bankalar asla bile bile kumar, alkollü içecek ya da domuz içeren gıdalara bulaşmış şirketlere yatırım yapamaz.

Benzer şekilde icara adı verilen kira kontratı, İslami konut kredisi (mortgage) finansmanına olanak verir; banka bir mülkü satın alır ve müşterisine satar, müşteri ise kira ödemeleriyle mülkün hakkını yavaş yavaş bankadan kendine geçirir. Bir başka yaygın uygulama ise müsavemedir. Alıcı ve satıcı bir malın satışı konusunda pazarlık yapabilir, fakat satıcı malların maliyetini ve kendi kar oranını açıklamak zorunda değildir.

5 – Piyasalar

Dünyanın finans piyasaları, alım – satım yapan, haber ve bilgi paylaşılan, dedikodu yapılan ve tabii sonuç olarak para kazanılan yerlerdir.

Ticaret, hisse senetlerinin yaşam kaynağıdır.

Evlerinde bilgisayarları başında oturanlar da her geçen gün bu ticaretin daha büyük bir parçası haline geliyor. Böylece pazarlar daha demokratik, daha şeffaf ve daha akışkan hale gelirken, bir yandan da daha oynak ve daha değişken oluyorlar.

Günümüzde sözgelimi Londra’daki bir yatırım bankasındaki bir işlem masası, kapanış saatinde pozisyonunu New York veya Tokyo’daki meslektaşlarına bildirir. İnternet ve tamamen bilgisayarlar tarafından yönetilen yüksek frekanslı algoritmaların da dahil olduğu alım – satım teknolojisi, günümüzde işlemlerin coğrafi sınırları gözetmeksizin gerçekleşmesi anlamına gelir.

Özkaynak ve borç: Borç / özkaynak oranı bir şirketin finansal kaldıracı olarak görülür. Şirketin uzun vadeli borçlarının hissedarların sahip olduğu değere oranıdır.

Temel Piyasalar

Temelde iki tip piyasa vardır: tezgahüstü ve borsa. İlkinde bono veya döviz gibi menkul değerler, merkezi bir borsada bulunmaz. İşlemler tarafından arasında (örneğin iki banka arasında) genelde aracılar vasıtasıyla gerçekleştirilir.

Hisseler ve ileri tarihli işlemler ise borsada yer alır. Borsa, alım – satım için bir platform sağlar, ayrıca ikinci el piyasası denilen pazarda akışkanlık yaratır (ikinci el piyasası, bir menkul değer ilk satışa çıktıktan sonra oluşan pazardır) Bu gibi alım – satımlar hem kurumsal, hem bireysel yatırımcılara açıktır ve her ne kadar kimi ekonomistler tersini iddia etse de alıcı ile satıcıları bir araya getirerek fiyatı sabitleme konusunda dikkate değer sonuçlar verir.

Endeksler

Dünyanın hisse, bono ve emtia pazarlarını takip etmek, en deneyimli yatırımcı için bile oldukça kafa karıştırıcıdır. Bu iş için yatırımcılar finansal dünyanın haritası diyebileceğimiz endekslere güvenir.

Bir endeks, benzer finansal ürünler sepetine dair genel bir kanı edinmemize olanak sağlar; onları biçimine, sektörüne ve coğrafyasına göre gruplandırır (hatta elinizde birkaç endeks varsa, endekslerin de endeksini oluşturabilir ve küresel piyasaları bununla değerlendirebilirsiniz)

Endeksler ekonomileri kuşbakışı görmemizi sağlar.

Oynaklık, adeta piyasadaki gerginliğin bir ölçüsü gibidir. Yüksek miktarda kağıdın el değiştirdiği ve fiyatların sık ve büyük sıçramalarla oynadığı anlamına gelir.

https://www.youtube.com/watch?v=kD90pQObAu8

Para Piyasaları

Para piyasası temel olarak kısa dönemli borç alıp verme pazarıdır.

Bankalar arası borçlanma:

https://www.youtube.com/watch?v=z6-bU7l9iY8

bankalar sürekli birbirlerine borç verir. Bu borçların çoğu kısa vadelidir, bazen bir haftadan kısa, bazen bir gecelik. Her bankanın potansiyel bir ödeme için yeterli miktarda hazır değer (likit varlık) bulundurması gerekir. Eğer bir banka bu gereksinimi karşılayamazsa o zaman borç almak zorunda kalır. Bunun tam tersi olarak, bazı bankaların elinde hazır değer fazlalığı bulunabilir ve bunları para piyasasında değerlendirmek isteyebilir. Bankalar arası borçlanma oranı LIBOR, bir banka bir diğerinden borç aldığında ücretlendirilmesi gereken ortalama faiz oranıdır.

Tahvil Piyasaları

Tahvil (Bono) : Yatırımcıdan alınan bir “borç”. Tahvil yatırımcıya sabit bir faiz getirir ve vadesinin sonunda geri ödenir.

Ülkenin milli borcu devlet tahvillerinden oluşur.

Tahviller de diğer menkul değerler gibi alınıp satılır; bir fiyat teklifi ve satış fiyatı, ayrıca bir faiz değeri olur. Tahviller her zaman %100’lük bir faiz oranıyla basılır (buna nominal değer denir)

Tahvilin orijinal borç miktarı, yani ana para, yatırımcıya vade dolduğunda ödenir.

Oynak fiyatları internetten görülebilen tahviller de artık bulunmakta.

“Kendi kendime derdim ki, eğer reenkarnasyon varsa, başkan veya papa veya 0.400 ortalamalı bir beyzbol vurucusu olarak geri gelmek istiyorum. Ama fikrimi değiştirdim, artık tahvil piyasası olarak geri gelmek istiyorum. Böylece herkesin gözünü korkutabilirsiniz.”

James Carville, ABD Başkanı Bill Clinton’un Kampanya Danışmanı, Wall Street Journal, Şubat 1993

Hisse Senedi Borsaları

Birinci halka arz, özel bir şirketin hisselerinin bir kısmını borsada listeleyerek halkın alımına sunmasıdır.

Facebook, Inc, 2012’nin Mayıs ayında NASDAQ tarihinin en büyük teknoloji şirketi (ayrıca Visa ve elektrik şirketi Enel’in ardından üçüncü en büyük şirket) olana arz edildi.

Birincil arzları çoğunlukla yatırım bankaları ve avukatlar organize eder. Bir izahname hazırlanır (ABD’de buna “Red Herring” denir) ve şirketin hisselerini almak isteyen yatırımcıların listesi oluşturulur. Aynı zamanda şirketin borsada yer alma kurallarına uyduğundan emin olmak için çeşitli denetimler yapılır. Pek çok arz, yatırımcılardan yeterli talep gelmemesi veya borsa koşullarından uygunsuzluğu nedeniyle başarısız olur. Başarılı arzlarda ise şirkete bir hisse kodu -genelde şirketin adının bir kısaltması- verilir ve hoş geldin töreni düzenlenir.

Para Birimleri / Döviz Piyasaları

Bir para biriminin bir diğerine oranda değerindeki oynamalar, döviz piyasalarının temelini oluşturur. Yatırımcılar bir para biriminin bir diğerine göre artacağına veya azalacağına olan inançlarına göre alım – satım yapar.

Döviz piyasaları = Forex

Para birimleri her zaman GPB / USD veya USD / JPY gibi çiftler halinde ifade edilir. Çünkü bir para birimi alırken bir başkasını satmış oluruz.

Emtialar

Emtia pazarı, sırtını tarım ve madenciliğin gerçek dünyalarına yaslamıştır (petrol ve altın gibi bazı emtialar ise kendi pazarlarını oluşturmuştur). “Yumuşak emtia” olarak tabir edilen emtialar, dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insanın günlük besinlerinin hammaddelerini içerir: Soya, yağ tohumu, buğday ve darı, ayrıca çay, kahve ve hatta portakal suyu. Bunların kuzenleri olan ve “sert emtialar” olarak adlandırılan demir, çelik, bakır, nikel ve paladyum gibi metaller, temel sanayi süreçlerinde ya da araba motorlarından mobil telefon mikroçiplerine kadar her şeyin bileşenlerinde kullanılır.

Tüm bu emtialar dünyanın dört bir yanında çeşitli özel borsalarda işlem görür. Bunlar kendi üreticilerini, tüccarlarını ve analistlerini yaratmıştır. Örneğin Minneapolis Tahıl Borsası, buğday, yulaf ve mısır üreticileri ve işleyicilerini bir araya getiren bir pazarken, Londra Metal Borsası ise alüminyum, bakır, kalay, nikel, çinko, kurşun, alüminyum alaşımı, kobalt ve molibden gibi demir içermeyen metallerin ticaretini yapanların küresel merkezi haline gelmiştir.

Opsiyon sahibi olan kişi, bir finansal ürünü veya emtiayı gelecekteki bir tarihte, eğer dilerse, belirli bir fiyattan alma veya satma hakkına sahiptir.

Akışkanlık : Bir malın değer kaybına uğramadan hemen satılabilmesidir. (en akışkan ürün nakit paradır). Akışkan olmayan bir mal hemen satılmak istendiğinde gerçek değerinin çok altından satılmak zorunda kalabilir.

Petrol

Petrol ve gaz çıkarmanın masraflarına ve alternatif enerjilerin hızla artmasına rağmen, dünya endüstrisinin çok büyük bir kısmı hala petrole dayalıdır; taşıma ve ısıtma için yakıt, ayrıca her türden tüketici ürünü için hammadde sağlar.

Task: Opec nedir ?

Yüksek petrol fiyatları, yakıt masraflarının artması ve ekonomik gelişimin muhtemelen yavaşlaması anlamına gelir.

Fiyatlar daima varil fiyatı olarak ifade edilir (159 litre petrol = bir varil)

Küresel petrol fiyatı genel olarak ABD’ye ihraç edilen tüm petrolün ağırlıklı ortalaması alınarak hesaplanır ve ABD doları cinsinden ifade edilir.

Enerji

Kömür, gezegenimizde en bol olan fosil yakıttır ve dünyanın dört bir yanındaki elektrik üretiminde hayati bir rol oynar.

Kömürle çalışan elektrik santralleri, günümüzde küresel elektriğin %41’ini sağlar. Fakat talebin dünya çapında artmasına rağmen, çevresel endişeler yeni kömür tesislerine izin almayı zorlaştırdığından dolayı yatırımcılar artık daha ürkek davranıyor.

Altın

Peki altını böylesi özel yapan nedir ? Öncelikle altın bir aciliyet durumunda bile kolayca alınıp satılabilir: Fiyatı genelde dolar cinsinden belirtilse de herhangi bir para birimine bağlı değildir; dünyanın her yerinde geçerlidir.

Bu yüzden neredeyse istisnasız olarak, savaş veya ekonomik felaket tehlikeleri başgösterdiğinde altının fiyatı artar. İkinci olarak, yüksek enflasyon dönemlerinde altın değerini (gerçek alım gücü anlamında) korumuştur. 

Bu yüzden pek çok insanın gözünde yükselen enflasyona karşı bir korunma yöntemidir. Son olarak, altında geri ödenmeme riski diye bir şey yoktur. Halbuki örneğin bir tahvilde karşı tarafın ödeyememesi olasılığı her zaman var olduğundan bir risk söz konusudur.

Günümüzde kağıt ve madeni paraların değerini belirleyen şey altındır.

Dünyadaki altının yarısından fazlası mücevher yapımında kullanılır.

Türevler

Kredi Türevleri : Kredi, tahvil ve diğer borçlarla ilgili enstrümanlar

Emtia türevleri : Enerji (petrol, doğal gaz ve elektrik), değerli metaller, ana metaller ve tarım ürünleriyle ilgili enstrümanlar

Hisse türevleri : Hisselerin performansına bağlı sözleşmeler

Endeks opsiyonları : FTSE ve S&P 500FX gibi endekslerin performansına bağlı enstrümanlar

İleri tarihli hava durumu işlemleri : Hava durumuna bağlı enstrümanlar (böylece çiftçiler aşırı hava koşullarına ve dolayısıyla kötü hasada karşı kendilerini koruma altına alabilir)

Karbon Ticareti

İlk başta 37 ülkenin (şimdiyse yaklaşık 200 ülkenin) imzaladığı 1997 Kyoto Protokolü, atmosfere salınan sera gazları seviyelerini azaltmayı amaçlıyordu. Böylece yepyeni bir pazarın önü açılmış oldu: Karbon ya da salım ticareti.

Yürüyerek, bisiklete binerek veya elektrikli araba kullanarak yenilenmez enerji tüketiminde tutumlu olanlar, kalan karbon kredilerini belirlenen bir süreden sonra karbon bankasına para karşılığı satabiliyor.

Hızla büyüyen karbon ticareti pazarının cazibesi iki yönlüdür: Birincisi küresel ısınmanın şiddetini azaltmak, ikincisi şirketlerin dünyayı kirleten kuruluşlar olduğu yönündeki algıyı kırmak

Sigorta

Sigorta pazarının konusu risktir. Bu risk bir insanın hayatını kaybetmesi olsun, bir geminin batması, eve hırsız girmesi veya bir bavulun kaybolması olsun, sonuçta sigorta pazarında ölçülüp tartılacak, kağıda dökülecek ve alınıp satılacaktır. Pazarın üzerinde döndüğü sayılar, bu olayların -veya sayısız başkasının- gerçekleşme olasılığı, risk miktarı ve ödenmesi gereken tazminattır.

“Rolls – Royce’a binen insanların metroyu kullananlardan tavsiye aldığı tek yer Wall Street’tir”

Warren Buffett (D. 1930), The Tao of Warren Buffett, 2008

6 – Yatırım ve Finans

Bütün yatırım ve finans dünyasının en insani duyguları: açgözlülük ve korkudur. Büyümek için para kazanmayı elbette isteriz, fakat aynı zamanda kaybetmekten de eşit derecede korkarız. 

İnsanlar sürü güdüsüyle hareket ettiklerinde fiyatlar da buna göre inip çıkar. Bu tek vücut halinde yapılan hareketler, pazardaki büyük çıkışları ve çöküşleri belirleyebilir, servetlerin kazanılıp kaybedilmesine neden olabilir.

Finans sektöründeki temel meselelerden biri de bu duyguları tahmin ederek çıkar sağlamaya çalışmaktır.

“Wall Street hiç değişmez. Cebini dolduranlar değişir, kerizler değişir, hisseler değişir, ama Wall Street hiç değişmez, çünkü insan doğası değişmez.”

Jesse Livermore (1877 – 1940), Borsa Spekülatörü

Task: J.P Morgan araştırılmalı

Psikoloji

Yatırımcıların kişilikleri türlü türlü olsa da, temel insani özellikler çoğunda aynıdır. Yatırımcılık psikolojisi, akademik olarak “davranışsal finans” adı verilen ve yatırım kararlarındaki mantıksal ve duygusal faktörleri inceleyen oldukça gelişmiş bir alan haline gelmiştir.

Yatırımcılık sırf sayı işi olsaydı, pek çok oyuncu zengin olurdu. Ama değiller. İçinde para kazanmak ve kaybetmek olan şeylerin duygusal boyutları vardır. Mükemmel formül diye bir şey olmasa da, yatırımda başarının ana faktörleri, bilgi, muhakeme, özgüven, disiplin ve sebatın yanında kendini psikolojik olarak bu uğurda adamaktır. Ki o zaman bile başarılı olunacak diye bir garanti yoktur.

Bazı “kontra-yatırımcılar” sürünün yaptıklarının tersini yapmak için bilinçli bir çaba içindedir. Genelde sevilmeyen sektörlerde istenmeyen hisseleri ucuzdan alıp aşırı popüler olduklarını düşündüklerini satarlar. Kontracıların en ünlülerinden biri Warren Buffet’tir. Onun inanışına göre bir hisseye yatırım yapmanın en iyi zamanı, pazarın uzun vadeli düşünememesinden dolayı fiyatının aşağı çekildiği zamandır.

John Maynard Keynes, The General Theory of Employment, Interest and Money adlı kitabında, “ahlaki olsun, hedonistik olsun veya ekonomik olsun .. her türlü pozitif aktiviteye” yol açan faktörün, insanların içindeki “ bir şey yapmamaktansa bir şeyler yapma güdüsü” olduğunu düşünüyordu.

Diğer taraftan, can çekişen hisselerin geri dönüşleri de hayvan ruhlarıyla açıklanmıştır; ne de olsa yatırımcılar ekonomilerin durgunluktan düzelme dönemine geçeceği yönünde iyimser olma eğilimindedir.

Uçuş ve Çakılışlar

Dow Jones Endüstri Ortalaması’nın performansı son yüz yılda, herbiri bir öncekinden daha büyük olmak üzere üç büyük ekonomik yükselişe tanık oldu. İlk olarak 1920’lerde, otomobil ve hisse senedi spekülasyonları çağında endüstrinin başını çektiği yükseliş gerçekleşti. Ardından II. Dünya Savaşı’nı izleyen dönemde müthiş bir nüfus artışı ve beraberinde tüketici akını geldi. Üçüncü büyük yükseliş, 1990 ve 2000’lerde, teknoloji ve finansın birlikte ekonomiyi mahmuzlamasıyla yaşandı.

Çakılışlar ise 1920’lerin sonunda Wall Street’in Çöküşü, 1970’lerde petrol krizinin öncülüğünü yaptığı çöküş, 2000 – 2002 arasında yaşanan çifte dot-com çöküşü ve 2007 – 2009 arasındaki daha geniş ölçekli küresel kredi krizi oldu.

Finans dünyası, sayısız veriye, bilgiye ve analize -tabii dedikodu ve spekülasyona da- göre şekillenirken sonu gelmez bir alım – satım halindedir.

Merrill Lynch yatırım saati, döngüsel yatırımı temel alır. Bu modele göre farklı varlıkların birbirini alt etmesi, ekonomik koşullara veya döngüye bağlıdır. Durgunluk zamanlarında tahvillere yatırım yapmayı, ekonomi toparlanırken hisselere, yükselme zamanlarında emtialara yönelmeyi önerir. Ekonomi yavaşlarken önerilen yol ise uzun vadeli yatırımlara ve para piyasalarına yönelmektir.

Tahviller

Tahvil, borç alan tarafın borç veren kişiye verdiği bir söz olarak düşünülebilir. Borcu alan taraf, tahvili basan şirkettir. Borcu veren ise tahvili alan yatırımcıdır. Tahvilin temel özellikleri şunlardır:

  1. Tahvilin süresi dolduğunda anapara, yatırımcıya geri verilir; ve
  2. Tahvilin süresi dolana kadar belirli aralıklarda, yatırımcıya anapara üzerinden faiz ödemeleri yapılır. Bu faiz ödemeleri genelde sabit, sözgelimi yıllık 5%’dir. Bu sabit ödemelerden dolayı tahvillere Sabit Faizli veya Sabit Gelirli denir (ikisi aynı şeydir)

Bir tahvilin dört kilit niteliği vardır: Anapara miktarı, faiz ödemeleri, fiyatı ve getirisi. Anapara ve faiz ödemeleri sabittir; fiyat ve getiri ise aşağıya ve yukarıya oynar.

Merkez bankası faiz oranları düşük olduğunda, tahviller parayı mevduata yatırmaktan daha iyi getiri sağlayacak demektir. Fakat merkez bankasının faiz oranları yüksekse elinde parası olanlar tahvil almak yerine genelde parayı banka hesabına yatırmayı tercih eder.

Benzer şekilde, enflasyon paranın gerçek değerini, yani satın alma gücünü düşürür. Eğer enflasyon yükselirse yatırımcılar paralarına karşılık daha yüksek getiri talep eder. Tahvillerin faiz ve geri ödeme değerleri sabit olduğundan, enflasyonun yüksek olması durumunda tahvillere yatırılan para hızla eriyebilir. Bu durumda yatırımcılar daha yüksek getiri talep ederler ki bu da tahvil fiyatlarının düşmesi demektir.

Kredi Derecelendirmeleri

Elbette her yatırımcının asıl amacı, tahvilin taahhütü yerine getirmesi, yani faiz ödemelerini yapması ve zamanı gelince anaparayı geri ödemesidir.

Bir tahvilin geri ödenmemesi olasılığına karşı yapılan notlandırma sistemi oldukça düzdür: Tahvilin alabileceği en yüksek not AAA’dır. Bunun anlamı, geri ödenmemesinin veya herhangi bir taahhütü yerine getirmemesinin neredeyse imkansız olmasıdır. Yelpazenin diğer ucunda D notu yer alır. Bunun anlamı geçmişte geri ödeme yapılmadığı ve bunun tekrarlanmasının muhtemel olduğudur.

Kredi kalitesi her ne kadar önemli olsa da bazı yatırımcılar özellikle düşük notlu ya da hiç notlandırılmamış tahvillerin peşindedir. Çünkü bunların yüksek faiz oranları son derece cazip olur. Bu yüksek getirili tahviller başlıbaşına bir yatırım sınıfı haline gelmiştir.

Hisse Senetleri

Warren Buffet temel felsefesi: “Yatırımın temel fikirleri, hisselere bir iş olarak bakmak, pazarın dalgalanmalarını kendi avantajınıza kullanmak ve belirli bir güvenlik payı bırakmaktır.”

Task: W.Buffet Kitabı al, günlük hisse alım satım incele

“İster hisselerden bahsedeim, ister çoraplardan, ben fiyatı düşükken kaliteli mal almayı severim.”

“Bir iş iyi gidiyorsa, hisseleri eninde sonunda ona uyacaktır.”

“Vasat bir şirketi harika bir fiyattan almaktansa, harika bir şirketi vasat bir fiyattan almak çok daha iyidir.”

“Hisselerini aldığım şirketlerin işi o kadar iyi olsun ki, başına bir ahmak bile geçse işi yürütebilsin isterim. Çünkü er veya geç böyle biri başa geçecektir.”

Warren Buffett (D. 1930) İş adamı, yatırımcı, hayırsever

Özel Sermaye Ortaklığı

Risk sermayecileri çoğunlukla yeni kurulan veya erken aşamalardaki şirketlere kısmen küçük (tipik olarak 250k dolardan 1m dolara kadar) yatırımlar yapar. En çok tercih edilenler teknoloji ve biyoteknoloji sektörleridir.

Risk sermayesi çoğu zaman ortaklarına astronomik karlar üreten, ama başarısızlıkları da çok olan, artık oturmuş bir pazardır.

Risk sermayesinin bir alt grubu, melek yatırımcıları adı verilen gruptur. Bunlar gözüne kestirdikleri küçük şirketlere yatırım yapan, kendi başlarına hareket eden zengin bireyler ve bazen de kulüplerdir.

Serbest Yatırım Fonları

İlk serbest yatırım fonu 1949’da ABD’de Alfred Winslow Jones tarafından kurulmuştur. Jones’ın kafasındaki fikir, piyasanın yatırımcının beklentilerinin tersi yönde hareket etmesi durumunda doğabilecek kayıplara karşı riski sınırlamaktı. Ödünç para (kardıraç) kullanan ve getirileri maksimize edip zararları kollayan Jones, modern serbest yatırım fonları sektörünün temellerini atmış oldu.

Düşük oynaklık : düşük risk ve istikrarlı getiri

Orta düzey oynaklık : getiriyi artırmak adına biraz daha fazla risk

Yüksek oynaklık : getiriyi maksimize etmek için daha yüksek risk

Açığa satış : ilgili pazardan bir yatırımcı bir başka yatırımcıdan bir varlıktan ödünç alır ve ardından satarlar. Amaç, aynı varlığı daha düşük bir fiyattan geri alıp ödünç alınan kişiye geri vermek, böylece aradaki farkı cebe indirmektir.

Alternatif Piyasalar

Emlak yatırımlarının uzun vadedeki gidişatı, arada bir düzeltmelerle birlikte yadsınamaz bir şekilde yukarı doğrudur.

Sanat gitgide daha gözde bir yatırım alanına dönüşmektedir. Bunun nedenlerinden biri de bir para biriminde alınıp, gerektiğinde başka bir para biriminden satılabilmesidir. Dolayısıyla New York’ta dolarla alınan bir Picasso, bir Monet veya bir Warhol, Londra veya Hong Kong’ta sterlin veya yenle elden çıkarılabilir, bu para birimlerinin dolara karşı güç veya zayıflıklarından yararlanılabilir.

Emlak yatırımlarının popüler olmasının nedenleri arasında basit ve istikrarlı olmalarını, ayrıca iyi getiri sağlamalarını sayabiliriz.

7 – İş Dünyası ve Para

İnsanların sık sık akıllarından çıksa da, aslında para bir amaç değildir; daha ziyade mal ve hizmetleri takas etmek için bir araçtır. Her ürün ve hizmetin, alıcı ve satıcının üzerinde anlaştıkları bir algılanan değere sahip olduğu takas sistemine genel olarak iş etkinliği denir.

İyi fiyattan almak isteyen alıcılarla en yüksek kazancı elde etmek isteyen satıcılar, karmaşık bir dansa durur. Dünyayı döndüren de bu neşeli danstır dersek yeridir.

İş Sektörleri

Temel sektör: Doğal kaynaklar ve hammaddelerle ilgilenir.

İkincil sektör: hammaddeler, son ürünlere dönüştürülür.

Üçüncül sektör: bankacılık ve sigortadan temizliğe kadar her türlü hizmeti kapsar. Kabaca söylersek, temel sektör gelişmekte olan ekonomilerde en önemli sektörken, üçüncül sektör gelişmiş ülkelerde baskın konumdadır. Örneğin ABD’de, çalışanların dörtte üçü hizmet sektöründedir.

Dünyanın en zengin ülkesi olan ABD’de çoğu insan üçüncül sektörlerde çalışır. En fakir ülke olan Nepal’de ise çoğu insan temel sektördedir. Brezilya’da iş gücü bu üç sektör arasında daha dengeli dağılmıştır.

Şirket

Bağımsız bir tüccar da elbet iyi paralar kazanabilir, fakat şirket olarak çalışmanın, karlılık konusunda çok daha etkili olduğu tecrübeyle sabittir.

İngilizce’de şirket anlamına gelen “company” sözcüğü, Fransızca “compagnie”, yani “bir grup asker” sözünden türemiştir. Bir şirket, içindeki bireylerden bağımsız, yasal bir oluşumdur. Yasaların gözünde tüzel bir kişiliktir. 

Şirketlerin mülkiyeti genelde üyelere aittir. Şirket anonimse, bu üyeler hissedarlar olur. Şirketin avantajlarından biri de buradan gelir: Çok sayıda kaynağı tek bir havuzda toplayabilir. Hissedarlar, yatırımları karşılığında kar payı (şirketin karlılığının hisse sayısına bölümüyle hesaplanan pay) alır.

Hissedarlar, hisselerini başka hissedarlara veya yeni alıcılara satma hakkına sahiptir. Eğer şirkette işler iyi gidiyorsa, hisseler güzel bir karla satılabilir. Ancak tersi durumda hissedarlar değeri düşmekte olan hisseleri ellerinden çıkarmak da isteyebilirler.

Anonim Şirketler

Anonim şirketler, menkul değerlerini (örneğin hisse ve tahvillerini) alması için kamuya açan şirketlerdir. Bunlar en azından bir menkul değer borsasında veya tezgahüstü piyasada (borsada listelenmeden ve tek bir merkezden yönetilmeyen bir değerli kağıt piyasasında) satılır. Anonim şirketin değeri, günlük alım satımlara göre gün be gün belirlenir. Anonim şirketlerini kamu şirketleriyle karıştırmamak gerekir; kamu şirketleri devlete aittir.

Halka açılmanın şirketin yapısı ve işleyişi açısından derin etkileri olur. Anonim bir şirket, daha sıkı denetim altındadır ve dileyenlerin incelemesi için finansal bildiriler yayınlamakla yükümlüdür. Dahası, orijinal sahipleri ve yönetiminin gücü, yeni gelen hissedarlar ordusuyla seyreltilmiş olur. Her bir hissedar şirketin bir parçasına sahiptir ve yöneticilerin atanması veya şirket satın alma gibi temel konularda oy hakkı vardır.

Ne var ki pek çok hissedar azınlık hisseye (şirketin oy hisselerinin %50’sinden azına) sahiptir ve istediklerini yaptırmak için birlikte oy kullanmaları gerekir. Halbuki çoğunluk hissesine (oy hisselerinin %50’sinden fazlasına) sahip olanlar atamaları ve şirket stratejilerini diledikleri gibi belirler.

Halka açılma, belirlenen bir fiyat ve zamanda halka ilk arzla başlar. Hisselerin takası o anda artık başlamış olur. Bu yüzden arz günleri yatırımcılar için birer fırsat günüdür. Hızlı para kazanmalarının yanında kaybetmeleri de olasıdır. Bir anonim şirket yeni kapital girişi için zaman içinde yeni arzlarda da bulunabilir.

Şirket Birleşmeleri ve Satın Almaları

Şirket birleşmeleri ve satın alımlar, iki veya daha fazla şirketin tek bir kuruluş haline gelmesidir. Şirket birleşmelerinde ortaya yepyeni bir şirket çıkar; satın almada ise bir şirket öbürünü varolan yapısına katar. Bu işlemler büyük iş hayatının bir parçası olduklarından, pek çok finans kurumunun özellikle birleşme ve satın alımlara adanmış bölümleri olur.

Yatay birleşme : Doğrudan rekabet halinde olan, aynı pazarda benzer ürün ve / veya hizmet sunan şirketlerin birleşmesidir.

Dikey birleşme : Biri diğerinin tedarikçisi olan şirketlerin birleşmesidir (ör. Oyuncak üreticisi ve oyuncak mağazası)

Pazar genişletici birleşme : Benzer ürünleri farklı pazarlarda satan iki şirketin birleşmesidir.

Ürün genişletici birleşme : Farklı fakat birbiriyle ilişkili ürünler (ör. Tükenmez kalem ve mürekkep) satan iki şirketin birleşmesidir.

Holdingleşme : Ürünlerinde veya pazarlarında bir kesişim olmayan işletmelerin birleşmesidir.

Küresel Şirketler

Küreselleşmenin potansiyel finansal faydaları ortadadır. Temel olarak yepyeni pazarların kapılarını açabilir. Amerika’da faaliyet gösteren bir şirketin müşterileri 300 milyonun biraz üzerindedir. Bir Avrupa Birliği şirketi yarım milyar insanı hedef alabilir. Ayrıca faaliyetleri başka ülkelere kaydırarak düşük işçi ve üretim masraflarından faydalanmak da mümkündür.

Büyük şirketleri ekonomilerine davet etmeye meraklı olan ulusal hükümetler cazip vergi indirimleri sunabilir, denetimleri gevşetme sözü verebilir veya uluslararası şirketlere destek olabilir. Karşılığında, uluslararası şirket iş imkanları yaratabilir (ve dolayısıyla yerel refaha katkıda bulunur), ülkeye yatırım yapabilir ve yabancı para girdisi sağlayabilir. Tabii küresel bir devin gelmesi küçük, yerel işletmeler için hayırlı olmayabilir. Yine de pek çok hükümet bu bedeli ödemeye razıdır.

Sosyal Girişimler

Sosyal girişim, bağışlara ve hibelere dayanan geleneksel yardımlardan farklı olarak, sermayesini rekabetçi Pazar ortamında işletir. Fakat elde edilen kar, organizasyonun sahiplerine kalmak yerine belirli bir amacı gerçekleştirmek için sosyal gelişime harcanır.

20. yüzyıl işletme modeli : 

  • Geleneksel iş modeli
  • Hiyerarşi
  • Kontrol
  • Ne olursa olsun kar etme
  • Ekonomik yavaşlama

21. yüzyıl işletme modeli :

  • İşbirliği ve ortak değerler
  • Teknoloji kullanımı
  • Çevre duyarlılığı
  • Şeffaflık
  • Şirket olarak sosyal sorumluluk

Muhasebe

Muhasebecinin görevi finansal karakterde olan her türlü işlem ve olayı, para cinsinden anlamlı bir şekilde kaydetme, sınıflandırma ve özetleme, ayrıca sonuçları değerlendirmedir.

Varlıklar : Şirketin işini yürütmek için sahip olduğu her şey

Borçlar : Şirketin kredileri, tahvilleri, henüz ödemediği faturaları

Özkaynak : Sahiplerinin yaptığı yatırımları yansıtan hisseler ve menkul kıymetler

Gelir : Şirketin mallarını, hizmetlerini ve varlıklarını satarak elde edilen geliri

Satılan ürünlerin bedeli : Şirketin müşterilerine sattığı ürün ve hizmetleri üretmek veya satın almak için harcanan para

Envanter : Satışa çıkarılmaya müsait tüm ürünlerin kaydı

Aşınma payı (amortisman) : Varlıkların eskime ve aşınmadan dolayı kaybettiği değeri kayda geçirebilmek için gereken mekanizma

Mali dönem : Bir muhasebe beyanının kapsadığı süre

Mali yıl : Bir organizasyonun muhasebe kayıtları için kullandığı 12 aylık süre

Muhasebenin kalbinde bilanço yatar. Bilanço, bir şirketin varlık ve borçlarının parasal değerlerinin herhangi bir andaki kaydıdır. Şu formüle dayanır :

Varlıklar = Borçlar + özkaynaklar

İflas

İngiltere ve Avusturya’da, teknik açıdan yalnızca şahıslar iflas açıklayabilir, işletmeler ise ya tasfiye edilir ya da anlaşmalı iflasa gidilir. Ama örneğin ABD’de bu terim hem şirketleri hem de şahısları kapsar.

Modern işletmelerin iflasındaysa iki temel neden yatar. Birincisi, şirketin ticarete devam edebilmesi için yeterli varlığı olmayabilir, ikincisi, para akışı yeterinde hızlı olmazsa nakit sıkıntısı çekebilir.

“Her şeyin ilk fiyatı emekti; her şey için ödenen orijinal bedel. Dünyanın zenginliği ilk olarak altınla veya gümüşle değil, emekle alındı.”

Adam Smith (1723 – 90), Politik ekonomist

8 – Paranın Bilimi

Ekonomi biliminin amacı matematiksel gözlemler, hesaplar ve mantık kullanarak toplumun refahını artırmaktır. Ekonomistin bu amaca ulaşabilmek için sosyal çevreyi ve insan davranışlarını öğrenmesi gerekir.

Ekonomistler kısaca zenginliğin üretimi ve dağıtımını incelerler. Ekonomi, insanların bu kısıtlı imkanlar altında isteklerini karşılamak için ne gibi mantıksal kararlar verdiğini anlamaya çalışır.

Ekonominin modern bir akademik disiplin olarak kökleriyse, Adam Smith’in 1776’da yayınladığı kilit eserine dayanır – An Enquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations / Ulusların Zenginliğinin Doğası ve Nedenleri Üzerine Bir Sorgulama

Task : Adam Smith – ulusların zenginliği kitabı ve biyografisi al

Günümüzde ekonomi sıklıkla iki ana dala ayrılır : Mikro ve makro ekonomi. Mikroekonomi ekonomi içindeki küçük birimlerin (ör. Bireylerin ve işletmelerin) karar vermelerini inceler. Makroekonomi ise bu mikro – birimlerin hepsine toplu halde bakar (ör. Bir ülke veya uluslarüstü düzeyde)

İnsanların istekleri sonsuz, kaynakları ise kısıtlıdır. Bu durum kıtlığa yol açar. İnsanların bir şeyi eldekinden daha fazla istemesine kıtlık deriz. Ekonomide kıtlık insanları seçimler yapmaya zorlar; ne de olsa herkesin her şeye sahip olması mümkün değildir. Kıtlık olmasa ekonomi de olmazdı.

“Diğer tüm bilimlerden ziyade paranın biliminde … karmaşıklık gerçeği ortaya çıkartmak için değil, onu gizlemek ya da ondan kaçınmak için kullanılır.”

John Kenneth Galbraith (1908 – 2006), Kanadalı ekonomist

Ekonomi Bilimi – Birkaç Temel Bilgi

Sınırlı kaynaklar nelerdir ?

  1. Emek (insan zamanı ve çalışması)
  2. Doğal kaynaklar (hammaddeler)
  3. Sermaye (diğer malları üretebilmek için gerekli olan bina ve makine gibi insan yapımı malzemeler)

Sınırsız istek, sınırlı kaynak var. Ekonomistin yanıtlaması gereken sorular şunlardır : Ne üretmeli ? Nasıl üretmeli ? Kim için üretmeli ?

Tüm Pazar ekonomileri arz ve talep kavramına dayanır. Talep, alıcıların bir malı veya hizmeti belirli bir fiyattan almak istedikleri miktardır. Arz ise üreticilerin belirli bir fiyattan pazara sunacağı ürün veya hizmet miktarıdır.

Fırsat maliyeti, alıcının bir şeye sahip olmak için vazgeçtiği şeydir – bir çift ayakkabı alıyorsanız fırsat maliyetiniz ayakkabı yerine alabileceğiniz palto olabilir.

Kural olarak, fiyatlar yüksekken ürünü talep edenler az olur, çünkü fiyat ne kadar yüksekse fırsat maliyeti de o kadar yüksek demektir. Ayakkabının fiyatı artıp bir palto ve bir çift eldivene eşit olursa, alma eğilimi de azalacaktır.

Arz ve talep arasındaki ilişki, Pazar ekonomisinin omurgasını oluşturur. Talep yasasına göre ürünün fiyatı ne kadar yükselirse talep o kadar düşer. Arz yasasına göre ise fiyat ne kadar yükselirse arz edilen miktar o kadar yükselir.

Palto ve davula ihtiyacı olan iki ülke olsun (sözgelimi İnekistan ve Koyunistan). Koyunistanda palto yapmaya uygun yün veren sürüyle koyun olduğu için palto üretiminde uzmanlaşıyorlar. İnekistanda ise davul derisi olmaya uygun bol bol inek derisi var, onlar da bu işe yoğunlaşıyor. Koyunistan’ın palto üretiminde İnekistan’a göre “karşılaştırmalı üstünlüğü” vardır. İnekistan’ın ise davul üretiminde karşılaştırmalı üstünlüğü vardır. Dolayısıyla her iki ülke de en iyi yaptığı şeye odaklanır ve ihtiyacı olan diğer ürünü öbür ülkeden alır. Karşılaştırmalı üstünlük kuramı ticaretin mantığını böylece açıklanmış olur.

Ekonominin Devleri

Adam Smith’in Ulusların Zenginliği kitabı modern ekonominin temel eseri kabul edilir. Smith, eserinde insanların birbiriyle rekabet edip kişisel çıkar peşinde koşmalarının genel refahı artıracağı görüşünü savunur.

David Ricardo

Devlet tahvilleri ile zengin olan bir birey.

Bir malın değerinin onu üretmek için harcanan emekle bağlantılı olduğu gibi çeşitli önemli fikirler geliştirmiş (sonradan Marx’ın da benimsediği bir fikir) 

Ayrıca azalan getiriler kuramını ortaya atmış, para arzının enflasyon üzerindeki etkilerini açıklamıştı.

Karşılaştırmalı üstünlüğü keşfetmişti.

Task : Politik ekonomi ve vergilendirmenin temelleri üzerine pdf bul yoksa kitabını al

Thomas Malthus

Malthus sorunu : Nüfusun büyümesi hızlandıkça, yeryüzü bu büyümeyi kaldırmakta gittikçe zorlanacağından dolayı, kişi başına refah seviyesi, yaşamaya ancak yetecek noktaya varana dek düşecektir.

Task : Nüfus ilkesi üzerine bir makale pdf bul yoksa kitabını al

Karl Marx

Politik bir görüş olan Marxizm ile Marxçı ekonomi kuramını birbirinden ayırmak gerekir. Marxizm, insanlık tarihini emekçiler (proleterya) ve kapitalistler (kapital sahipleri, burjuvazi) arasında bir mücadele olarak görür. Ona göre burjuvazi, üretim araçlarını kontrol ederek proleteryanın sırtından para kazanıyordu ve uzun vadeli ekonomik gelişim ancak ekonominin özel ellerden alınmasıyla güvenceye alınabilirdi. Marxçı ekonomistler ise emek ve ekonomik gelişim arasındaki ilişkiyi inceler.

Task : Komunist manifesto ve das kapital sipariş et

Task : İstihdam, faiz ve paranın genel kuramı pdf bul yoksa kitabını al (john Keynes)

Task : Tüketim fonksiyonuna dair bir kuram, kapitalizm ve özgürlük ve abd nin parasal tarihi pdf bul yoksa kitaplarını al (milton friedman)

Para Arzı

Para arzı (veya diğer adıyla para stoğu), herhangi bir anda ekonomide bulunan tüm parasal varlıkların toplamıdır; normalde bunun anlamı tüm nakit para (kağıt ve madeni) artı bankaya yatırılmış olan ve istendiğinde çekilebilen mevduatlardır.

Yeni para girişi olduğunda, faiz oranları düşer, çünkü artık tüketicilerin ve yatırımcıların elinde daha çok para vardır. Bu ise ekonomik etkinlikleri artırır; tüketiciler daha çok mal ve hizmet alır, üreticiler ise artan talebi karşılamak için ellerindeki varlıkları kullanır. Ekonomik etkinliklerin artması daha çok istihdam demektir ki yeni işçiler de kazandıkları parayla yine daha fazla mal ve hizmet alır.

Bu türden ekonomik büyüme, talebin artmasıyla birlikte fiyatların yükselmesine zemin hazırlar. Bu da diğer adıyla enflasyon demektir. Buna karşılık olarak, borç verenler faiz oranlarını artırır ve tüketicilerin harcamalarını kısmasına neden olur.

Para arzının artması ekonomik etkinliklerin azalmasına, bunun sonucunda da dezenflasyona (azalmış enflasyona) ve hatta deflasyona (fiyatların düşmesine) yol açar. 

Para arzını artırmak, paranın değerini düşürmek olarak düşünülebilir.

Para arzı genel olarak ülkenin merkez bankası tarafından yönetilir.

Enflasyon ve Deflasyon

Enflasyon genelde yıllık olarak ölçülür ve cebimizdeki paranın alım gücüne dair bize bilgi verir. Diyelim ki cebimizde 10 dolar var. Birinci yılda bu para, favori İtalyan lokantanızdan bir pizza almaya yetiyor. Eğer enflasyon %3 oranındaysa bir sonraki yıl pizzanın fiyatı 10.30 dolar olur. Artık 10 dolarınızla tam bir pizza alamazsınız. Alım gücü azalmıştır. Paralarınızı yastık altında saklamanın sakıncası da budur. Ekonomiden anlayanlar bunun yerine paralarını enflasyon oranının üzerinde bir faizle bankaya yatırır. Böylece paraları alım gücünü korur hatta artırır.

Pek çok hükümet faiz oranlarını ayarlayarak enflasyonu kontrol altında tutmaya çalışır. Eğer faiz oranları yüksekse, borç almak daha pahalı hale geleceği için tüketiciler paralarını harcamakta daha dikkatli olur. Talep düşük olduğunda fiyatlar da düşük kalır ve enflasyon kontrol altında tutulmuş olur. Öte yandan, düşük faiz oranları tüketici harcamalarını artırır; artan taleple birlikte fiyatlar yükselir. 

Tahmin

Geleceği tahmin etmek isteyenlerin birkaç farklı yaklaşım seçeneği vardır:

  • Dışdeğerleme – bilinenlere ve varolan gidişata göre geleceği hesaplamak. Çoğunlukla grafikteki bir eğriyi uzatmaya benzetilir.
  • Temel Göstergeleri İncelemek – Genel ekonomiden önce değişim göstermesiyle bilinen ekonomik faktörlere bakmak. Örneğin tahvil getirileri eskiden beri genel ekonomik gidişatı tahmin eder.
  • Genel Bakış – Tüketici ve işletmelerin planlarının fotoğrafını çekmek.
  • Zaman Dizisi Modelleri – Tarihsel verilere bakmak
  • Ekonometri – Varolan verileri analiz ederek hipotezleri sınayabilecek matematiksel ve istatistiksel modeller geliştirip, ardından geleceğe ilişkin tahminlerde bulunmak.

“Ekonomi konusunda öngörüde bulunmaya çalışırken aklımdan çıkarmamaya çalıştığım en sağlam kurallardan biri, olacak şeylerden çoktan olmaya başladığıdır.”

Sylvia Potter (1913 – 91), Amerikalı Ekonomist ve Gazeteci

Elektronik Ticaret

Bilgisayar devriminin en önemli etkilerinden biri, alım – satım miktarlarındaki fırlama oldu. Örneğin Londra Borsası’nda 1986’da otomatik ticaretin gelişinden önce günlük 20k işlem gerçekleştirilirken, bu sayı bir yıl içinde üçe katlandı. Bugünse günde yarım milyondan fazla işlem gerçekleştiriliyor.

İnsanlar fiziksel olarak yürütebileceğinden çok daha fazla işlem yapılan piyasalar, her geçen günle birlikte algoritmik ticarete (algo ticarete) daha çok bağımlı hale geliyor. Bunlar, önceden belirlenen bazı koşullar gerçekleştiğinde otomatik olarak alım ve satım yapan bilgisayar programları.

Pek çok gözlemcinin belirttiği üzere, pazarlar karmaşık yapılardır; matematiksel programların basitçe algılayamayacağı mantık – dışı insani davranışlara tabiidirler.

Diyelim ki bir hisse düşünce bir algo ticaret programı tarafından satıldı. Böylece fiyat daha da aşağı indi ve bir başka programın satışını tetikledi, ardından bir başkası, ta ki bariz bir domino etkisi yaratana dek.

İnternet, bilgi alışverişini hızlandırmak ve küresel yatırımcılara kapıları açmak suretiyle tüm dünyada hisse alım – satımlarına ivme kazandırdı.

Veri Patlaması

Pazarın en geçer akçesi hep bilgi olmuştur. Fakat günümüzün teknoloji çağı, pazarları daha önce benzeri görülmemiş miktarda ve hızla bilgiye boğmuş, buna uyum sağlamaya mecbur kılmıştır.

Bugün bildiğimiz anlamıyla ilk takas, Belçika’nın Bruges şehrinde, 1300’lerin başında bir ailenin işlettiği Ter Beurze adındaki handa olmuştur. Günümüzdeki “borsa” sözcüğünü de bu hanın adına borçluyuz.

Nereye baksak, dünyanın veriyle dolup taştığını görüyoruz. Verilerdeki bu korkunç büyüklüğü ifade etmek için “büyük veri” terimi kullanılır. Büyük veri, 3 ile 10 terabyte (3 ile 10 trilyon byte) arasındaki veri kümeleri içindir

Michael Bloomberg’in çok büyük miktarda verileri toplayıp analiz etmek için finansal bir yatırım sistemi tasarlama öngörüsü, kişisel servetini yapmasında kilit rol oynadı. Bugün 24 saat finans haberleri ve verileri sunan Bloomberg Terminali dünyanın her yerinden, günlük 300k dan fazla yatırımcı için hayati bir gereklilik halini almış durumda.

9 – Para ve Hukuk

Suçlular, harcayacakları zaman ve emek açısından, suç etkinliğinin yapabilecekleri başka her türlü etkinlikten daha karlı olduğunu düşünüyorlar.

Günümüzde kanunlar iki cephede birden savaş verir: geleneksel alt – sınıf suçlarına karşı (örneğin haydutluk ve silahlı soyguna karşı) ve “beyaz yakalı suç” lara karşı.

Soygun

İşsizliğin yüksek olduğu yerlerde suç oranlarının da yüksek olduğu yönündeki istatistiksel kanıtlara rağmen, aynı şey suç ve ekonomik durgunluk arasındaki ilişki için geçerli değil.

Ekonomik eşitsizliğin iyice aşikar hale geldiği dönemlerde, soyguncu, hiçbir şeyi olmayanların her şeyi olanlara karşı bir kahramanına dönüşebiliyor.

Saddam Hüseyin’in yanındakilere ülkenin merkez bankasını yağmalamaları ve tahmini bir milyar dolara el koymaları tarihin en büyük soygunudur.

Dolandırıcılık

Dolandırıcılık, kişisel çıkar için başkalarını kandırmaktır.

Ponzi Oyunundan bahsedildi

İş dünyasında rastlanan bir başka dolandırıcılık şekli de bilgi suiistimali, yani hisse senetlerine ilişkin halka açık olmayan bilgilere erişimi olan birinin hisse alım – satımı yapmasıdır.

“Bilgi suiistimali yapan kişi, hisselerini birçok nedenden ötürü satabilir, ama sadece tek bir nedenden dolayı satın alır: fiyatının yükseleceğini düşünür.”

Peter Lynch (D. 1944), Tanınmış bir yatırımcı

Organize Suçlar

İnterpol’un 1988 tanımı: Temel amacı yasadışı yollardan sonra elde etmek olan, genelde korku ve yozlaşmışlık sayesinde ayakta duran, birlik yapısına sahip her türlü grup.

Sahte para basımı, organize suç örgütlerinin eskiden beri süregelen standart aktiviteleri arasındadır. Sahte para ekonomiye girdiğinde, para arzını artırdığı için gerçek paranın değerini düşürmüş olur. Dahası, sahte paraları alan işletmelerin uğradıkları zararı telafi etme imkanları son derece kısıtlıdır.

En önemli mafya şahsiyeti 1920’lerin sonlarında yasadışı içkiden yılda en az 60 milyon dolar kazanan Al Capone

Sahte paranın makroekonomik düzeydeki etkilerini abartmamak gerekir. Günümüzde paranın büyük kısmı elektronik olduğu için, sahte paranın örneğin enflasyon üzerinde ciddi bir etkisinin olması pek mümkün görünmüyor.

Kayıtdışı Ekonomi

Kayıtdışı ekonomi, yasal açıdan gri bölgededir, ekonominin düzenlenmeyen, vergilendirilmeyen, denetlenmeyen ve resmi istatistiklerde büyük oranda rapor edilmeyen kısmını oluşturur.

OECD’nin 2009 yılında yaptığı tahmine göre 1.8 milyar insan kayıtdışı çalışmaktadır.

Vergi Kaçırma

“Vergi kaçırmayla vergiden kaçınma arasındaki fark, hapishane duvarının kalınlığı kadardır.”

Denis Healey (D. 1917), İngiliz Politikacı

Al Capone’nin yatmasının sebebi, işlediği suçların hiçbirinde onu suçlayacak yeterli kanıta ulaşamayınca, 1931’de ona vergi kaçırma suçlamasından dava açtılar. Suçlu bulunarak 11 yıl hapse mahkum edildi.

Haydut Devletler

Genel anlamıyla uluslararası hukuku ihlal ederek (tipik olarak insan hakları ihlalleriyle, terörizme destek olarak veya kitle imha silahlarını yayarak) uluslararası toplumun güvenliğine tehdit oluşturduğu kabul edilen ülkeler için kullanılır.

Yaptırımları uygulayan taraf, yaptırım uygulanan rejimin kabul edilemez olduğunun altını çizmiş olur, yaptırım uygulayan tarafın ekonomik imkanlarının haydut rejime akmadığına emin olur (ör. Sivil hakların ihlali veya nükleer silah geliştirme için) ve böylece kendine etik otorite konumu sağlar, yaptırım uygulanan rejimin ekonomik gücüne darbe indirerek faaliyetlerini güçleştirir. Ayrıca yaptırımlar ülkedeki huzursuzluğu artırarak politika ve hatta hükümet değişikliğine yol açabilir.

Siber Suçlar

Siber suçlu dediğimiz kişi, yüksek teknolojili güvenlik önlemlerini aşmak için sürekli yeni yöntemler peşinde olan kurnaz bir yaratıktır.

Sibersuçların kurban sayısı, yıllık 556 milyon, günlük 1.5 milyon ve saniyelik 18’dir. Bu sayıların artması bekleniyor.

10 – Yaşam Evreleri

Ortalama ömür uzadıkça, kişisel ekonomimizi yaşamımızın farklı noktalarında yüzleşeceğimiz çeşitli zorlukları karşılayacak şekilde planlamamız daha önemli hale gelir.

Paramızın çok az olmasının hayatımızı zorlaştırdığı yadsınamaz bir gerçektir, ama belirli bir gelir düzeyinin üstüne çıktığımızda hayattan zevk almak paramızı sürekli artırmaktan ziyade sahip olduklarımızı idare edebilmekten geçer.

“Para mutluluk satın alamaz, ama acı çekerken inanılmaz derecede rahatlamanızı sağlayabilir.”

Claire Boothe Luce (1903 – 87), Editör, Oyun yazarı, siyasetçi, gazeteci, diplomat

Çocukluk

Ortalama bir çocuğun maruz kaldığı reklam sayısı yıllık 40k dır. (günde 100 ün üzerinde)

Reklamcı zihniyeti açısından çocuk reklamları çok karlı bir yatırımdır; çünkü doğrudan satış sağlamanın ötesinde, müşterilere daha on yıllarca o ürünleri almasını sağlayacak marka bağlılığı yaratabilirler.

5 ile 14 yaş arası her 6 çocuktan biri gelişmekte olan ülkelerde çocuk işçi olarak çalışıyor.

Öğrencilik Yılları

ABD maaş bilgi şirketi PayScale Inc.’in yaptığı bir araştırmaya göre, gelecekteki maaş açısından en değerli diplomalar mühendislik, bilgisayar, matematik ve istatistik alanlarındakilerdir.

İşe Girme

İlk maaşınızı almanız, iş hayatınızın 50 yıl veya daha uzun sürebilecek bir döneminin başlangıcını işaretler. Eğer zengin doğmadıysanız ya da zengin biriyle evlenmediyseniz ya da en olmadı başınıza talih kuşu konacak kadar şanslı değilseniz, hayatınızın ekonomik kaderini belirleyen en önemli faktör kariyer seçiminiz olacak demektir.

En düşük işsizlik oranına sahip ülkelerin büyük kısmı, uzun süreli ekonomik büyüme gösteren ve uluslararası yatırımı çeken Güneydoğu Asya’da yer alır.

Peki nasıl olur da en çok çalışan insanların bazıları küresel boyutta en az kazananlar arasında yer alır ? Bunun kökünde verimlilik yatar. 

Asgari ücret, işçilere ödenmesi gereken yasal olarak tanımlanmış en düşük ücrettir.

Geçimlik ücret, belirli bir toplumda kabul edilebilir bir yaşamı sürdürmeye izin vermeye yetecek maaş miktarıdır.

Evlilik

Hayatınızın en mutlu günü, aynı zamanda muhtemelen en pahalı günüdür. Mutlu çift, gösterişsiz bir kutlama ve ardından seçili bir avuç konuk için birer sandviç ve yarımşar bardak köpüklü içkiyle yetinmeyi düşünmüyorsa, ekonomik durumlarının ciddi bir yara alması normaldir. “Kabul ediliyorum” demeden önce para biriktirmeniz gerekiyor.

Ev Mevzuu

Ev sahibi olma dünyanın en zengin uluslarının çoğunda adeta bir kutsal amaç iken, Almanya buna istisna oluşturur. Avrupa’nın en büyük ekonomisindeki gelenek ev almak değil kiralamaktır. Ev sahibi olanlar 42% civarındadır.

Konut kredisi, bir finans kurumundan alınan ve uzun vadede ödenen (genelde 20 veya 25 yıl), satın alınan konutun teminat görevi gördüğü bir borçtur. Eğer evi satın alan kişi borçlarını ödeyemezse, borcu veren taraf teminata el koyup ardından satarak kendi zararını çıkarabilir.

Sabit faizli konut kredisi : Geri ödeme süresi boyunca faiz oranı değişmeyen konut kredisi

Değişken faizli konut kredisi : Faiz oranının belirli bir kıstasa göre (örneğin merkez bankasının taban faiz oranı) dönemsel olarak değiştirildiği konut kredisi.

Aile Kurmak

“Üç grup insan başkalarının paralarını harcar: çocuklar, hırsızlar ve siyasetçiler. Her üçünü de gözetim altında tutmamız gerekir.”

Dick Armey (D. 1940), ABD’li siyasetçi

İsveç’te anne – babalar çocuk başına 480 güne kadar izin alabilirler – ki bunun 420 gününde maaşlarının 80% ini alırlar.

Ortayaşlar

Ortayaşlılar – özellikle de 40 ve 50’li yaşlardakiler – ekonomik imkanları en iyi ve harcama gücü en yüksek olan tüketici grubudur. Bu gruptaki çalışan kesimin kazançları maksimum düzeye ulaşmıştır; sahip olacakları en pahalı evlerde yaşar ve aynı zamanda büyümekte olan çocuklarının masraflarını karşılarlar.

Ortayaş, benlik gelişiminden benliği aşmaya doğru giden yolda kilit bir geçiş noktasıdır. Aynı zamanda insan beyninin doruk noktasında olduğu bir dönemdir.

“Ortayaş krizi”, Kanadalı psikoanalist Dr Elliott Jaques’in 1965’te bulduğu bir terimdir. Bazı insanların ortayaşa geldiklerinde, gençliğe has o ölümsüzlük hissinin yitip gitmesiyle hissettikleri acının neden olduğu duygusal krizi tanımlar.

Kişisel beyanata göre kendimizi psikolojik olarak en kötü hissettiğimiz yaşımız 46’dır.

Emeklilik

“Gümüş ekonomi” yaşlı kuşağın parasal etkinliklerini belirtmek için kullanılan gayriresmi bir terimdir. Bu kuşak, pazarlamacılar için her geçen gün daha değerli hale geliyor.

Emeklilik maaşı krizinin sorununun bir kısmı, çalışan insanların sayısının artık çalışmayanları ayakta tutmaya yetmemesidir. 1950’de OECD ülkelerinde 65 yaşın üzerindeki her kişiye karşılık 20 ile 64 yaş arasında 7.2 kişi vardı. 2010’da bu sayı 4.1 idi ve 2050’de 2.1 olması bekleniyor.

En yaygın emeklilik planı tipi, birey çalışmayı bıraktıktan sonra düzenli olarak sabit bir getiri kazandıran emeklilik maaşıdır.

Pek çok ülke, çalışma hayatlarında belirli ödemeleri (genelde vergi sistemi üzerinden) ve şartları yerine getiren belirli bir yaşın üzerindeki emeklilere emeklilik maaşı verir. Bazı ülkelerde emeklilik maaşına hak kazanmak kişinin yaşam koşullarına bağlıdır.

Maaş esaslı emeklilik planı : İşveren, çalışanların maaşlarına ve çalışma geçmişlerine bağlı olarak belirli bir ödeme yapmayı garanti eder.

Katkı esaslı emeklilik planı : Ödeme miktarı çalışanın katkılarına ve emeklilik fonunun yatırım performansına göre değişir.

TASK : Sigorta nedir ? Nasıl çalışır hakkında videolar, kitap ve pdf bul.

Ölüm

Ölümün ardından veraset ve intikal vergileri ortaya çıkar. İnsanın böylesi kişisel bir kaybının olduğu dönemde bir de vergi vermek zorunda olmasının nahoşluğundan olsa gerek, çeşitli ülkeler bu tür vergiler almamayı uygun görmüştür.

Fakat bu vergilerin savunucuları da yok değildir. Winston Churchill, 1924’te “boş oturan zengin ırkın gelişmesine karşı düzeltici bir mekanizma” diyerek bu uygulamaya destek vermiş, para kazanmaktansa mirasa bel bağlayanlara bir derece gem vuracağını savunmuştur.

İki tür yaygın veraset vergisi vardır. Bunların birincisi emlak vergisidir: Ölenin emlak varlıkları dağıtılmadan önce alınan bu verginin oranı, belirli bir eşiğin üzerindeki emlağın değerine göre değişir. İkinci vergi ise miras sahipleri tarafından, kendilerine kalan mirasın değerine göre ödenir. Bu bazen “vergi memurunun hançerini son çevirişi” olarak tanımlanır.

Türkiye’de bu vergiler var.

Tüm zamanların en pahalı uğurlamasının ise Makedonya’lı imparatorluk kurucusu Büyük İskender’e ait olduğu söylenir.

“Yalnızca tek bir patron vardır, o da müşteridir. Şirketin başkanından en alttaki adama kadar herkesi kovması için tek yapması gereken parasını başka yerde harcamaktır.”

Sam Walton (1918 – 92), Walmart Kurucusu

11 – Tasarruf, Harcama ve Bağış

Bir kez para kazanmayı başardıktan sonra, basit kişisel finans üç ana konudan oluşur : Tasarruf, harcama ve bağış.

“Fakir olmamaya azmedin: Ne kadar paranız olursa olsun daha azını harcayın.”

Samuel Johnson (1709 – 84), Denemeci, sözlükbilimci, biyografi yazarı, şair

Tüketici Harcamaları

Ekonomik açıdan tüketici harcaması, hanehalkının ihtiyaç ve isteklerini karşılamak için harcadıkları paradır. Bu harcamalara şunlar dahildir: Dayanıklı mallar (televizyon ve mutfak eşyası gibi uzun ömrü olan eşyalar); dayanıksız mallar (gıda veya içecek gibi kısa ömürlü ürünler); yarı dayanıklı mallar (giyim gibi belirli bir zaman boyunca sürekli veya sık sık kullanılabilen, ama dayanıklı mallar kadar uzun ömürlü olmayan ürünler) ve hizmetler (ulaşım ve eğlence gibi)

Zengin toplumlarda, maddiyatçılık (elde etmek ve tüketmek için kontrolsüz arzu) olgusuyla yakından ilişkili olarak, dizginlerini koparmış bir tüketim çılgınlığının ciddi sonuçlarını görürüz. Avrupa Birliği’nin 2001’de yaptığı bir ankete katılanların 33%’ü, “düşüncesiz ve gereksiz tüketim için yüksek düzeyde bağımlılık” sergiledi. Günümüzde bazı psikologlar “oniyomani”, diğer adıyla “takıntılı alışveriş sendromu” diye bir hastalık tanımlıyor.

Borç Alma

Şirketlerin veya bankaların reklamlarda gösterilen faiz oranıyla size verecekleri faiz oranı her zaman aynı değildir. Size sunacakları koşullar kredi notunuza bağlı olacaktır. Bu not, şu anki varlıklarınıza ve borçlarınıza, ayrıca borç alma ve ödeme geçmişinize bağlı olarak belirlenir.

Bir dizi küçük miktarlı doğrudan borç alıp zamanında ödeyerek kredi notunuzu oluşturmaya başlayabilirsiniz. Eğer kredi oyununda yeniyseniz, daha ciddi bir kredi almadan önce bu tür yollarla kredi notunuzu yükseltmek faydalı olacaktır.

Sabit oranlı borçta, borçlu sabit bir faiz oranından belirli bir sürede borcunu öder. Bankanın klasik borç modeli budur.

Hangi borçlanma seçeneğini seçerseniz seçin, işin özü, ne kadar çabuk geri öderseniz o kadar az ödersiniz.

Yıllık faiz oranı, bir yıl sonunda yüzde olarak verilmesi gereken faiz demektir.

Teminatsız borç : Borç verenin, borçlunun mal varlığı üzerinde hak iddia edemeyeceği borçlanma türü. Bu yüzden borç veren taraf için teminatlı borca oranla daha riskli kabul edilir ve daha yüksek faizden verilirler.

Teminatlı borç : Borç alanın emlak veya araba gibi mal varlığıyla güvenceye alınan borç. Borcun ödenmemesi durumunda borç veren taraf bu mallar üzerinde hak iddia edebilir.

Borçlar genelde yıl sonunda tek bir seferde değil de düzenli aralıklarla ödenir. Örneğin borç bir yıl içinde 12 aylık taksitlerle ödenecekse, her bir ödemeyle birlikte toplam borç azaldıkça ödenecek faiz de azalır (ama faiz oranı azalmaz). Dolayısıyla eğer bir yıllığına %10 faizden 100 dolar borç alındıysa, nihai ödeme 110 dolar değil, yalnızca 105.50 dolar olur.

Kredi Kartları

Manhattan’ın batı yakasındaki Majors Cabin Grill, kredi kartının doğduğu yerdir. İşadamı Frank McNamara, New York çevresindeki belirli restoranlarda yenilen yemeklerin ödenmesini kolaylaştırmak için kendi kulübünü kurdu. Diners Club’ın bir yıl içinde 20.000 üyeye ulaşmasıyla kredi kartı çağı başladı.

Puan Kart

Sadakat istiyorsak bunun en kesin yollarından biri onu satın almaktır. Henüz her yere yayılmış olmasa da, puan kartlar modern alışveriş deneyiminin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu kartlara avantaj kartı, kulüp kartı, veya ödül kartı gibi çeşitli adlar verilir.

Grup Alışverişi

Task : groupon.com araştırılmalı

Dünyadaki Farklı Tasarruf Eğilimleri

Kişilik kuramı ve sosyal psikoloji uzmanı Profesör Walter Mischel’in 1972’de Stanford Üniversitesi’nde gerçekleştirdiği marşmelov deneyi, psikolojide önemli bir köşetaşıdır.

“Ertelenmiş doyum”, yani daha sonradan elde edilecek daha büyük bir ödül için şu anki ani dürtüye karşı koyma becerisi, neden bazı insanların para biriktirmekte diğerlerinden iyi olduğunu anlamamız açısından önemlidir. 

Deneyde 4 ile 6 yaş arasındaki çocuklar boş bir odaya alınıyor ve kendilerine bir marşmelov veriliyordu. Marşmelovu, isterlerse şimdi yiyebilecekleri ya da eğer 15 dakika yemeden beklerlerse kendilerine bir tane daha verileceği söyleniyordu. İncelenen 600 çocuktan çoğu, marşmelovu yemeden beklemeyi denediyse de yalnızca üçte biri ödülü hak edecek kadar direnmeyi başarabildi.

Deneklerin sonraki yaşlarındaki gelişimleri izlendiğinde, deneyde kendini tutmayı başarabilen çocukların hayatlarının sonraki dönemlerinde çeşitli avantajlara sahip olduğu, daha yüksek akademik başarı elde ettikleri, vücut kütle endekslerinin özsaygılarını yansıtacak şekilde daha yüksek olduğu ve boşanma olasılıklarının daha düşük olduğu ortaya çıktı.

Ekonomistler için bu çalışma, neden bazı insanların paralarını anlık tatmin için harcarken diğerlerinin kara günleri düşünerek sakladıklarına dair psikolojik ipuçları içerir.

“Beceri para kazanmakta değil, onu elde tutmaktadır.”

Atasözü

Tasarruf Türleri

Vadeli mevduat hesapları, vadesiz mevduat hesaplarına göre daha yüksek faiz verseler de onlar kadar esnek değildir. Paranıza ya da vade sonuna kadar dokunmamanız ya da çekmeden önce bankayı bilgilendirmeniz gerekir.

Devlet tahvilleri genelde düşük riskli ve düşük getirili olmalarına rağmen paranızı mevduat hesabında bırakmaktan daha karlı olabilirler. Hisselerse yüksek getiri sağlama potansiyeline sahip olsalar da riskleri daha yüksektir.

Kiraya vermek üzere emlak satın almak, kısa vadede düzenli bir gelir, uzun vadedeyse yüksek değerli bir varlığa sahip olmanızı sağlar.

Hükümetler hızla artan borçlar karşısında sosyal hizmet harcamalarını sert bir şekilde kestiklerinde, buna kemer sıkma denir.

Miras Barışı

Vasiyetin yasal geçerliliğinin olması için kişinin reşit olması ve akıl sağlığının yerinde olması gerekir.

Vasiyeti yazana muris, mirasın kaldığı kişilere de varis denir. Vasiyet yazmanın temel işlevlerinden biri icracı atamaktır. Bu kişi vasiyetin yazıldığı şekilde yerine getirildiğinden emin olur.

Koşullu miras bağışı : “Tom eğer evliyse evim onun olacaktır.”

İcrai miras bağışı : “Tom evlendiğinde evim onun olacaktır.”

İyi Amaçlar Uğruna

Yunanca asıllı “filantropi” terimi, sözcük anlamı olarak “insanlara duyulan sevgi” demektir.

5 dolar hayırseverliktir, ama 5 milyon dolar vermek filantropidir.

Konunun uzmanlarına göre çağımızda, hayırseverlikten (sorunun semptomlarını giderme aracı anlamında) filantropiye (sorunun nedenlerini ortadan kaldırma aracı anlamında) doğru gitgide bir kayma yaşanmaktadır. Bilindik bir benzetmeyi kullanacak olursak, hayırseverlik aç birine balık vermekse, filantropi aç birine kendi balığını yakalamasını öğretmektir.

Bill ve Melinda Gates Vakfı, küresel gelişim, küresel sağlık ve bir ABD programı yürütüyor. Yaptığı bağışlar 35 milyar doları geçerken, yıllık bağışları tüm ABD devlet yardım bütçesinin %10’una karşılık geliyor.

En yüksek vergileri, en çok kazananlar ödediğinden, onlar için bu vergi avantajı bağış yapmanın maliyetini büyük oranda azaltabilir. Devletler sağladıkları bu vergi avantajlarıyla toplumun zengin üyelerinin daha çok bağış yapmasını, böylece toplumda zenginliğin biraz daha adil dağılmasını umar.

“Anladım ki bağış yapmak, diğer faydalarının yanında insanın ruhunu da özgürleştiriyor.”

Maya Angelou (D. 1928), şair, oyun yazarı ve sivil haklar savunucusu

12 – Paranın Geleceği

“Gelecek, bazı bilimcilere göre, geçmişin birebir aynısı olacak, fakat çok daha pahalısı.”

John Sladek, yazar

“Tarihin seyrini belirlemede en büyük pay paraya aittir.”

Karl Marx (1818 – 83), sosyolog ve ekonomist

2050’de Küresel Görünüm

Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri, genelde düşük GSYİH’e sahip olanlardır. Çünkü düşük bir GSYİH’i büyütmek daha kolaydır.

2014 verilerine göre, 2050’ye kadar en zengin ülke ilk Çin, sonra Hindistan olacak.

Eşitsizlik Sorunu

Eşitsizliğin ana nedenleri karmaşık ve iç içe geçmiş durumdadır. En başlıca neden maaş eşitsizliğidir ki bunun da kendi nedenleri vardır : İlk akla gelenler cinsiyet (ABD gibi ülkelerde bile kadınlar erkeklerin ortalama %81’i kadar kazanır) ve gelecekteki iş beklentilerini de doğrudan etkileyen, eşit olmayan eğitim imkanları.

Bir başka önemli etken, artan oranlı vergi sistemlerinin yeterince etkili olmamasından dolayı yoksullara daha fazla vergi yükü binmesidir. Bunlara ek olarak vergiden kaçınma taktiklerini kullanarak vergi yüklerini azaltmak için muhasebeci çalıştırmaya gücü yetenler de genelde zenginlerdir.

Son olarak, devletin yetersiz kaldığı, yozlaşma ve adam kayırmanın yaygın olduğu yerlerde, paranın kaymağını zaten gücü ve varlık durumu iyi olanlar sıyırır, sistem onların yararına çalışır.

Çin ve ABD de aralarında olmak üzere pek çok ulus için asıl önemli olan, gelir eşitliğinden ziyade fırsat eşitliğidir.

“Ekonomik büyüme gerekli, ama yoksulluğu azaltmada ilerleme kaydedebilmemiz için yeterli değil.”

Ban Ki-Moon (D. 1944), BM Genel Sekreteri

Yeni Gelişim Modelleri

Tüm Dünya İçin Tek Bir Para Birimi ?

Özetle hayal

Bretton Woods Konferansı, ABD Doları’nın dünyanın en yaygın para birimi olmasında ve IMF kurulumunda öncüdür.

Para Taşımayan Toplum

Nakit bitecek, mobil uygulamaya (starbucks un ki gibi) ve dijitale geçilecek

Ekonomi Biliminin Geleceği

Geleceğin yatırımcısı geçmişe dair bir sezgiye, şimdiki zaman dair zekice bir kavrayışa ve geleceğin eğilimlerine dair öngörüye sahip olmalıdır, üstelik yalnızca ekonomik anlamda değil, aynı zamanda kültürel, sosyal ve politik anlamda.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir