Bir Günde Ekonomist Nasıl Olunur ? • J. Charles Pool & Ross M LA ROE • Ekonomi kavramını hikayeleştiren kitap

NOTLAR

Ekonomide her yöneticinin anlaması gereken üç alan vardır: makro, mikro ve uluslararası

Makroekonomideki önemli konular enflasyon ve işsizliktir. Makro geniş kapsamda ekonomik faaliyetlerle ilgilidir.

The General Theory’nin yazarı John Maynard Keynes, modern makroekonomi teorisinin babasıdır.

Ücretler aşağı doğru esnek olmadığına göre, işsizlik genel bir durumdur.

Robotlar araba yapabilir ama hiçbir zaman satın alamazlar

Hükümet, tüketici harcamalarının, yatırımların ve hükümet harcamalarının toplam seviyesini etkilemek suretiyle ekonomiyi kontrol edebilir.

Yatırım kararları faiz oranlarına bağlıdır. Aslında hemen her şey faiz oranlarına bağlıdır. Yüksek faiz yatırımı engeller, düşük faiz ise teşvik eder.

Merkez bankası faiz oranlarını değiştirerek yatırımı etkileyebilir.

Ekonomik faaliyet seviyesini artırmak için hükümet harcamalarını artır veya vergileri düşür

Ekonomik faaliyet seviyesini azaltmak için hükümet harcamalarını düşür veya vergileri artır.

Ekonomi tam istihdama ulaştığında vergi ve tasarruflar toplamını hükümet harcamaları ile yatırımlar toplamına eşit tutmalıyız. Bu durumdan herhangi bir uzaklaşma işsizliğe ve enflasyona yol açacaktır.

Amerikan ekonomisi merkezi hükümet ve Federal Reserve Bank (FED) yani ABD Merkez Bankası tarafından kontrol edilir.

Merkez Bankası para arzını artırarak veya azaltarak bankaların ne kadar para ödünç verebileceklerini, böylelikle de faiz oranlarını belirler. Veya bankara uyguladığı faiz oranlarını direkt olarak değiştirerek faizlerini yükseltir veya düşürür. Bu arada, Merkez Bankası’nın uyguladığı faiz oranına iskonto oranı da denir.

Ekonomi, merkezi hükümet tarafından maliye politikası ile (vergiler ve hükümet harcamaları) ve merkez bankası tarafından para politikası ile (para arzı ve faiz oranları) kontrol edilir. Bu araçların kullanımı iktidardaki yönetimin hedeflerine bağlıdır.

Makroekonomi, işsizlik ve enflasyon arasındaki tercihi (Trade-off) nasıl yapabileceğimizi açıklar.

Adam Smith’in tam rekabet dünyası

Yüksek faiz oranlarının manası borçların geriye daha ucuz dolarlarla ödenmesi demektir, yani enflasyon borçlu olana fayda sağlar.

Bankaların para kazanabilmeleri için, faiz oranları enflasyon oranından yüksek olmalıdır.

Kısa vadede, bütçe açığının manası daha yüksek faiz oranlarıdır.

Uzun vadede, yüksek faiz oranları bütçe açığının da artmasına neden olur.

Bütçe açığı, hükümetin herhangi bir yıldaki aldıkları ile harcadıkları arasındaki farktır. Halbuki ulusal borç, önceki yıllarda ödemediğimiz açıkların toplamıdır. Yani basit olarak geçtiğimiz yıllardaki bütçe açıkları ulusal borca eklenir.

İşletmeler kar etmek için kurulurlar.

İşletme kurduğunda yapacağız ilk şey bir pazar araştırması yaparak bu yeni ürünün talep miktarını tespit etmektir.

Üretim miktarı değiştiğinde maliyetler değişmiyorsa, karı maksimize etmek için toplam geliri maksimize et

Talebin fiyat esnekliği: Talep miktarındaki değişiklik yüzdesi fiyattaki değişiklik yüzdesinden büyüktür.

Talebin fiyat esnekliğinin olmayışı: Talep miktarındaki değişiklik yüzdesi fiyattaki değişiklik yüzdesinden küçüktür.

Ekonomistler ve pazar araştırmacıları, fiyattaki veya diğer özelliklerdeki değişiklerin, belirli bir malın satışını nasıl etkileyeceğini tahmin edebilirler. Ekonominin bu işlerle uğraşan dalına ekonometri denir.

Tüketicinin gelirinin belli bir ürüne harcanan yüzdesi ne kadar yüksekse, o ürünün esnekliği o kadar yüksek olur.

Herhangi bir ürün bütçede büyük yer tutuyorsa veya onu ikame edebilecek pek çok mal varsa, o ürünün talebi muhtemelen esnektir. Gelirleri artırmak için fiyat düşür.

Eğer bir ürün çok pahalı değilse veya onu ikame edecek mal sayısı sınırlı ise, o ürünün talebi muhtemelen esnek değildir. Gelirleri artırmak için ürünün fiyatını artır.

Maliyetler üretim miktarına göre değişiyorsa, karı maksimize etmenin manası, toplam gelir ile toplam maliyet arasındaki farkın en büyük olduğu üretim miktarını bulmaktır.

Üretilecek ürün miktarının seviyesine karar vermekte kullanılacak maliyetler değişken maliyetlerdir.

Eğer firma hemen üretimi durdurursa, gelirler duracak fakat sabit maliyetlerin ödenmesi devam edecektir. Dolayısıyla firmanın kaybı sabit maliyetlere eşit olacaktır. Eğer firma üretime devam eder ve değişken maliyetlerinin tamamını ve sabit maliyetlerinin de hiç olmazsa bir kısmını karşılayabilirse, firmanın zararına da olsa üretim yapması mantıklı olur.

Marjinal maliyet: ürün miktarındaki değişiklik sebebiyle toplam maliyette oluşan değişikliktir.

Karı maksimize etmek için marjinal gelirle marjinal maliyetin eşit olduğu noktada üretim yapılmalıdır.

Herhangi bir faaliyette, marjinal faydasının marjinal maliyetine eşit olduğu noktaya kadar devam etmek ekonomik olarak mantıklıdır.

Görünmez maliyet veya fırsat maliyeti vazgeçilen en iyi alternatifin maliyetidir.

Tam rekabet piyasasında çok sayıda bağımsız alıcı ve satıcı vardır. Üreticilerin ürünleri birbirine benzerdir ve giriş için herhangi bir engel yoktur.

Tekelci bir pazarda yalnız bir satıcı ile ikame edilemeyen bir ürün vardır ve endüstriye giriş engellenmiştir.

Tekelci rekabette çok sayıda firma vardır. Firmaların ürünleri kısmen farklıdır ve pazara giriş için engel yoktur.

Tekelci rekabet piyasasının iki önemli özelliği: Tanıtım ve fiyat dışı rekabetin diğer şekilleri ve artık kapasitedir.

Oligopol birkaç satıcının olması halidir. Pratikte, oligopol birkaç büyük firmanın sanayiyi kontrol etmesi durumudur. Eğer en büyük dört firma o sanayideki toplam satışların %50’sinden fazlasını gerçekleştiriyorsa, bu bir oligopoldür.

Bir oligopolde az sayıda büyük firma vardır. Her bir firma kısmen farklı ürünler imal eder ve pazara girişte engeller vardır.

Oligopolün önemli özellikleri şunlardır: Firmalar arası bağımlılık, fiyat rekabetinden kaçınma eğilimi ve fiyat liderliği fiyatlandırması

Spekülasyonun temel kuralı: ucuza al, pahalıya sat

Mukayeseli üstünlük teorisine göre, ülkeler en verimli oldukları konularda uzmanlaşır ve bu ürünlere karşılık verimli üretemedikleri ürünleri satın alırlarsa herkes kazanır

Bretton Woods antlaşması özünde Amerikan dolarını uluslararası döviz yapmıştır. O zamandan beri ve hala bütün uluslararası işlemler dolarla yapılmaktadır.

1971 yılının Ağustos’unda ABD doları altınla değiştirme sözünü iptal etti. Bunun net etkisi, altının parasallaşmaması, diğer mallar gibi piyasada alınıp satılması ve arz ve talebine göre fiyatının oluşmasıdır.

Yüksek faiz oranları yurtiçi yatırımı engeller ve doların değerinin artmasına neden olur. Bu ithalatı artırır, ihracatı azaltır ve bizim iş kaybetmemize neden olur. Bütün bunlar, yurtdışı yatırımları ile finans edilen ödemeler dengesi açığı ile yaşayabilmemizi sağlar.

Banka mevduatı müşteriden toplar ve ona mümkün olan en düşük faizi öder. Sonra parayı başka bir müşteriye kredi olarak verir ve ondan da mümkün olan en yüksek faizi alır. Aradaki fark bankanın karıdır.

Eski bir atasözü vardır: Eğer bir bankaya bin dolar borcun varsa ve ödeyemiyorsan, sen güç durumdasın. Eğer bankaya bir milyon dolar borcun varsa ve ödeyemiyorsan, banka güç durumdadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir