Bu sene hedeflerim arasında İzmir içinde yüksek lisans yapmak var, 2023 analizi 2024 hedefleri yazımda belirtmiştim. Fakat şöyle bir şey var ki, İzmir içi ulaşım pek iyi değil. Sadece merkezdeki ulaşım iyi fakat ben Bayındır’da yaşıyorum ve yüksek lisans yapmak istediğim yer Urla. Bu iki ilçe arası kişisel araçla bir buçuk saat sürerken toplu taşıma ile tam 4 saat sürüyor. Aktarmalar da cabası.
Bu yüzden, artık kendi aracımı almanın vaktinin geldiğini düşündüm. Önce araba düşündüm, fakat 23 yaşında bir genç olarak bu yaşta büyük faizli kredilerle uğraşmak istemedim. O yüzden, bütçemin el verdiği arabalara baktım ve o paraya hep 2005, 2006 model ikinci el arabalar alabildiğimi farkettim.
İlk aracımın ikinci el olmasını istemiyordum. Ayrıca, o kadar emekle kazandığım parayla içime sinmeyen bir araba kullanmak istemedim. Sonra, ailemle konuşurken ortaya çıkan güzel bir fikir ile, son model motor alabildiğimi ve neden motor olmasın dediğimi farkettim. İlk başta herkes gibi Honda ve Yamaha markalarını araştırsam da, piyasadaki tekelleşmeden dolayı bu motorların sıfırını bulmak mümkün değil. O yüzden ben de başka modellere baktım. Motordan anlayan çevremden yardım istedim. Çalıştığım şirketten ekip arkadaşımın önerisi ile Kymco markası ile tanıştım. Kymco, Türkiye’de pek bilinmese de Avrupa’da en çok satan Scooter markasıymış. Dünyada da ilk üçteymiş. Tayvan markası olup yıllardır kaliteli ürünler üretiyormuş, zamanında Honda’ya parça üretiyormuş.
Ardından piyasayı soruşturdum ve Gaziemir’de Doğan Trend’de sıfırının olduğunu öğrendim. Doğan Trend’e de hızlı işlemleri ve ilgi alakaları için buradan çok teşekkür ediyorum. Motoru sipariş ettikten sonra plaka, ruhsat, sigorta işlemleri ile birlikte tüm işlemler bir hafta içinde oldu, bir haftada motoru teslim aldım yani. Mükemmel bir hızdı.
Kymco Downtown 250l Nasıl Bir Motor?
Öncelikle şunu söyleyeyim, harika bir motor. Bu yazıyı yazarken halihazırda 180 km yol yapmış durumdayım. Motoru ilk aldığımda Gaziemir’den Bayındır’a 50-60 km yol yaptım. Hava yağmurluydu. Ama motor o kadar heybetli ve rahat ki, sanki arabadaymışım ama özgürmüşüm gibi hissettim.
Bu motorun en çok öne çıkan kısmı, konforu. Selesi dünyadaki en rahat selelerden biri. Bel desteği de var. Uzun yol yapsanız bile bel ağrısı çekmiyorsunuz.
Hız konusu ise ben ortalama 105-110 km/s ile sürüyorum. Motor zorlaması falan olmuyor. 150-160 km/s yaparsam biraz zorlanıyor. Ben zaten o kadar hızlı sürmeyi sevmiyorum. Bana 110 km/s yeter, o da aşırı rahat bir şekilde karşılıyor. Motor 250’lik.
Aracın bagajı çok büyük. 2 adet kask alıyor. Kask olmazsa dünya kadar eşyayı koyabiliyoruz. Ayrıca gidonun sağ ve sol altlarında açılır bölmeler var, oralara da telefon cüzdan rahatlıkla sığıyor. Hatta sol alt bölmede usb girişi de var, telefonu şarj edebiliyoruz. Telefonu oraya şarja sokup, telefondan haritaları açıp motorun önüne koyup istediğimiz yere gidebiliriz anlayacağınız üzere.
İbre göstergesi hem analog, hem dijital. Telefona bağlayabiliyoruz, böylelikle gelen mesajları, aramaları görebiliyoruz.
Şu anki deneyimim 10 üzerinden 20 var falan. O derece memnunum. Havalar biraz ısınınca motoru alıp Ege turu yapmayı da düşünüyorum. Maxi Scooter isteyenin düşünmeden alabileceği bir motor.
Bir yanıt yazın