Yaprak Dökümü Dizi İncelemesi

Biliyorsunuz son zamanlarda özellikle Türk kültür yapısını anlamak için çeşitli şeyler deniyorum. Bunlardan biri de, son 20 yılda oldukça fazla reyting yapan Türk dizilerini, Türk filmlerini izlemek oluyor. Ezel, Kurtlar Vadisi’nin ilk 97 bölümü, Kuzey Güney gibi yapımları bitirerek analizlerimi gerçekleştirdim. Bugün ise, özellikle Türk kadınlarını derinden kendine bağlayan dizi, Yaprak Dökümü’nün 174. bölümünü izleyerek diziyi bitirdim.

Dizinin finalini bilerek annemle izlemek istedim. Diğer bölümleri çalışırken ikinci monitörde çerez niyetine izlemiştim. Final bölümü çok duygusal. Bu dizi için özellikle inceleme yazmamın sebebi, dizi aslında Türk kültürünü çok güzel yansıtıyor. Bunlardan bazılarını aşağıda söylüyorum hemen,

İlk olarak, insanları kınamanın ne kadar yanlış olduğunu öğrendim. Çünkü kınadıkça başına geliyor, bu belki doğru belki yanlış bir inanış ama benim inandığım bir tutum. Ali Rıza Bey’in en büyük sorunu, gururunun büyük olması ve kendine ait çembere uymayan insanları o çembere almamasıydı. Bu çemberin dışında kalanlar hakkında olumsuz eleştiriler yapmıştı, fakat hepsinin çok daha kötüsü kendi başına gelmişti.

İkincisi vefaydı. Neyyir Hanım’ın her seferinde komşusu Hayriye Hanım’lara yardım etmesi, bunun sonucunda en küçük bir yanlış anlaşılmada bile Hayriye Hanım’ın Neyyir Hanım’lara büyük tavırlar göstermesi büyük vefasızlık örnekleriydi. En sonunda da mutluluğa kavuşanın, kime ulaştığını görüyoruz zaten.

Üçüncüsü hırs idi. Bu benim daha önce de inandığım bir tutumdur: Para amaç olursa paranın miktarı insanı mutlu etmez, para araç olmalı ki asıl huzurun, mutluluğun sevgide, ailede olduğu görülebilsin. Bu hırsın getirdiği mutsuzluğu Ferhunde, Oğuz ve Necla karakterleri çok iyi yansıttı. Ferhunde ve Necla bu hırsını yalnızlıkla, Oğuz ise özgürlüğüyle ödedi.

Aslında daha birçok ders var çıkarılacak, fakat hepsinin bir sebebi de var. Fikret karakterinin soğukluğu çok kötü, insanları kendisinden itiyor fakat bunun sebebi de küçüklükten beri hizmetçi olarak kullanılması. Necla ve Leyla’nın en küçük bir kandırılmaya gelmeleri ise Ali Rıza Bey’in baskısından dolayı. Gibi gibi sebepler

Bence izlenmeli bir dizi. Bu blogu yazdığım için belki dalga geçiyor olabilirsiniz fakat inanın Türk dizi sektöründe gerçekten kaliteli yapımlar da var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir