Merhabalar. Yoğun bir konferans dönemini bu sefer konuşmacı olarak değil dinleyici olarak bitirdim. Bu dönemin son konferansı (şimdilik) İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde ilk defa düzenlenen TEDx etkinliğiydi. Arkadaşım Meryem Balcı liderliğindeki ekibin düzenlediği ve kendisinin daveti ile katıldığım TEDx etkinliği, ilk defa yapılmasına rağmen oldukça profesyonel ve kapsamlı bir akış ve organizasyon oldu.
Aşağıda, ilgili olduğum konuşmalardan ve detaylardan notlarımı okuyabilirsiniz.
Bu Tedx etkinliği, Meryem ve arkadaşlarının rektöre bu projeyi sunmaları ile çalışmalarına başlanılan ve birçok problemle karşılaşılmasına karşın büyük bir emek ve sabırla ortaya çıkan bir etkinlik. İstenildiğinde hayallerin başarılabileceğine gayet tabii bir örnek.
İlk konuşmacı Tülin Akın idi. Akıllı köyler, kadın girişimciliği ve tarım girişimciliği üzerine konuştu. Şahsımın köy enstitüleri hayaline oldukça paralel girişimlerde bulunan Tülin hanım, doğru zaman geldiğinde kendisine ulaşacağım ilk isimlerden biri. Çünkü tarım girişimciliğinde en temel problemin çiftçinin tefeciye bağımlılığı olduğunu belirtiyor. Öyledir ki 2020’de yürüttüğümüz Orenda Bayındır projesinde bizimde önümüze çıkan iki engel şunlardı: siyasiler ve tefeciler.
Ardından rektör Profesör Doktor Yusuf Baran konuştu. Kendisi oldukça ilham aldığım bir isim. İYTE Yüksek lisansımın kabulü halinde ilk ulaşacağım ve projelerimi görüşeceğim isimlerden biri. “Ümitli olma, insanlara ümit ol.” ve “Tarihe bir iz bırak.” cümleleri, konuşmasında beni etkileyen alıntılardı.
Konuşmacılardan Şebnem Özdemir veri bilimi ve yapay zeka hakkında sunumunu gerçekleştirdi. Sunum özetinde, insanlar iyi olmalı ki yapay zeka iyi olsun; yapay zeka bir çocuk, biz ebeveyniz. Ebeveyn iyi olacakki çocuk iyi olsun, cümleleriyle yapay zekayı açıkladı.
Dr. Eda Ocak nöropazarlama hakkında konuştu. Satışçılar iyi bilirki nöropazarlama, ticarette mutlaka dikkat edilmesi gereken bir sektördür. Konuşma özetinde, ilk insanlıkta ateşin etrafında toplanmanın öneminden, ateşin etrafında olmayanın dışlandığından bahsedilirdi. Şimdi ise, bu örneğin aynısı farklı gerçekliklerle geçerli. Birbirimize muhtacız ve benzerlerimizden etkileniriz. Ayrıca, aile kurumunda çocuklar dinlediklerini değil, gördüklerini yapar. Ve şu unutulmamalıdır ki insan kusurlu bir varlıktır. Sosyal mükemmelliyetçilik anksiyete, depresyona sebep oluyor. Kusurlarla barışık olmak daha iyi bir ruh hali ve tolerans sağlıyor.
Aykut Coşkun hocamın konuşmasından “İnsandan öte tasarım doğayı kaynak olarak görmez.” notunu edindim.
Ve tabii Dr. Atakan Ekiz, Dr. Şevval Karadağ, İskender Kökey ve Deniz Ulaş Yılmaz gibi birbirinden ilham verici isimlerden not almasam bile birçok ilham alacağım hikayeler dinledim.
Etkinlik organizasyonu çok iyidi. Sponsorlar büyük destek vermiş, kahve ikramları, Banvit’in nugget ikramları, öğle arasında tost ve ayran ikramı, kokteyl tadında masalar, kuru pastalar ve etkinlik başı verilen hediye bez çanta ve içindeki birbirinden çeşitli hediyeler, tango gösterisi, konser ile organizasyon, kalitesinden daha etkinlik başlamadan farkettirdi. Etkinlik içi meydana gelen birkaç teknik sıkıntı dışında kusursuz bir akış ve etkinlik oldu.
Bu etkinliğin benim için en önemli tarafı, İstanbul’da toplanan ekosistemin yavaş yavaş Anadolu’nun farklı şehirlerine ve tabii ki yaşadığım yere, İzmir’e gelmesinin bana verdiği mutluluk ve gururdur. Öyle ki katkılarımı İzmir tarafında sunma çalışmalarına devam ederken, benimle aynı hayalde ve vizyonda olan arkadaşlarımın davetiyle ve aynı çevrede bulunmanın yetkinliğiyle İstanbul dışını da geliştirmek bizim görevimiz. Bu büyük, kapsamlı TEDx zirvesi için başta etkinlik organizatörü ve çok değerli arkadaşım Meryem Balcı’ya hem emekleri hem daveti, sayın rektör Yusuf Baran’a biz gençlere olan desteği ve tüm ekibe özverili, sabırlı ve yoğun çalışmaları için teşekkür ediyorum. İzmir ve Anadolu’yu daha üretken, daha girişimci yapacağız ve o kaçırdığımız trenin arkasına biz daha hızlısını inşaa edeceğiz.