Tesla: Maskelerle Çevrili Bir Hayat

Nikola Tesla, kapitalizmin ve kapitalist düzen kölelerinin engelleri yüzünden değeri bilinmemiş bir bilim adamıdır. Bir mucittir. Bir dehadır. Sırp yazar Vladimir Pistalo’nun kitabı “Tesla: Maskelerle Çevrili Bir Hayat”, Nikola Tesla’nın ne denli değeri bilinmemiş bir deha olduğunu okuyucuya sunmaktadır.

Maskelerle Çevrili Bir Hayat

Babası rahip Milutin Tesla’nın bir sözü vardır, “İnsan beyni pragmatiktir, bir nevi makine esasında. Yayı alıp enstrüman gibi çalabilirsin fakat aynı şeyi testere için yapamazsın. Testere ağaç kesmek içindir.”

Babası gibi felsefeyle içiçeydi Nikola. Çok okurdu.

Nikola’nın bilim aşkı, kuzenleriyle birlikte günün birinde kartopu oynamaya gittiklerinde başladı. Kuzenleri küçük kartopu yapıp yokuş aşağı saldıklarında kartopları fazla ağırlaşmadan duruyordu. Nikola’nınki büyüdü, büyüdü, taşı toprağı da kendine ekleyerek çığ yarattı. Nikola mest oldu. Kendinden geçti bu doğal güç salınımı karşısında.

Korku

Nikola’nın abisi Dane, Nikola küçük yaştayken merdiven boşluğuna düşüp ölmüştü. Ölüm sırasında kardeşini parmakla gösteriyordu. Korku, onun etrafını sarmıştı. Bu olay, hayatı boyunca onu saracaktı.

İlham

İlham geldiği dakikalarda Nikola yıldırım çarpmış gibi oluyor, sinir uçları parıldıyordu. Nikola için bilim aşktı.

Gençlik Hayatı

Nikola Tesla, üniversite yıllarında içki ve kumara düşkündü. Bilardo, kart oyunları, içki yarışları sürekli yaptığı şeylerdi. Yakın arkadaşı Antal Szigety ile sürekli bu ortamlarda bulunurlardı. Sonradan birtakım olaylar sonucunda bıraktı bu ortamları.

Edison’u Aramak

Edison’un adını duymuştu. Teoride keşfettiği “Alternatif Akım” projesi ile Edison’un yanına doğru yola koyulmuştu. Edison’la tanıştı. Tanıştığı kişi zengin, kimsenin karşısında duramadığı Edison’du. Arkası sağlam. Projeyi anlattı, destek istedi, Edison onu test amacıyla birtakım zor işlere gönderdi. Belli bir para karşılığında. Tesla hepsini çözdü ama karşılığını alamadı. O an çıktığı bu yolda yalnız olduğunu anladı, Edison artık rakibi olmuştu.

Edison’un ampulleri, cızırdayan, pahalı, lükstü. Tesla’nın gerçek projelerine başlamadan önce ürettiği formalite ampuller bile, cızırdamaz, kısılmaz, tüm şehri güzellikle aydınlatırdı. Bu yüzden diyorum sevgili okur, Edison bir iş adamı, Tesla ise ampulun ve “elektriğin” gerçek mucididir.

Destek Aramak

Edison rakip haline gelince birçok yatırımcı aradı kendine. En sonunda George Westinghouse ile anlaştı. O destekle projelerini geliştirmeye devam etti. Çok yoğun bir tempoyla çalışıyordu. Hayatı, aşkı, nişanlısı, projeleriydi. Bilimdi.

“Birey adına bazen zor olsa da, rekabet yasası, insan ırkı adına en iyisidir. Her alanda en güçlü olan ayakta kalır.”       -Andrew Carnegie

Yalnızlık

Abisi küçük yaşta ölmüştü. Amerika’ya geldiği senelerde babası öldü. Sonraki senelerde annesi öldü. Kız kardeşleri hiç arayıp sormuyordu. Destek aradığı zamanlarda da yakın dostu Szigety öldü. Kadınlara düşkün biriydi. Kadın ortamında kokoini fazla almıştı ve otel odasında ölü bulunmuştu. Tesla için yalnız başlıyordu.

Gösteri

“Etrafımızdaki her şey dönüyor, her şey hareket halinde, enerji her yerde.” -Nikola Tesla, Mayıs 1891

Tesla’nın gösterilerinden birinde yaptığı şey, bobininin Faraday kafesi içinde saçtığı şimşeklerin içinde hiçbir şey olmuyor gibi gezinmesiydi. Tesla’ya en ufak bir şey olmamıştı o şimşekler o vücudun içinde gezinirken.

Westinghouse desteğiyle fuar yaptı. Elektrik fuarı. Her yerde çakan şimşekler, gezinen elektrik yılanları ve bunların içinde yürüyen insanlar. Tesla Edison’a meydan okuyordu.

Tesla Mark Twain ile sıkı arkadaştı.

Felaket

1895’te Tesla’nın şehirdeki laboratuvarı tahrip oldu. Sadece Tesla için değil, dünya çapında bir felaketti.

“Emniyet saplantımızdan dolayı zihinsel bir köleliğe itiliyoruz.”

Yeni laboratuvarının inşasında şöyle bir söz söyledi Nikola Tesla:

“Her halükarda da tatmin olmayacaksam mantıklı davranmak ne işime yarayacak ? Kablosuz mesaj iletimi herkes için mucizevi bir şey. Fakat ben ne diyorum ? Diyorum ki, retina üzerine düşen imgeler, yani rüyalarımız, kaydedilebilip telefon aracılığıyla iletilebilecek. Electrical Review’da yayımlanan makalemde enerjinin hem partiküllerin hem de maddenin özelliklerini taşıdığını öne sürdüm. Mesajları, imgeleri ve enerjiyi ileterek karşılığında dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir cihazın volanını döndürebileceğim. Melodileri ileteceğim ben.”

Çağının adamı değil bu adam.

Neden evlenmediği sorulduğunda “Tek aşkım bilim.” diyordu Tesla.

Stevan Prostran’a anlatıyordu: “Buradan, arabalara ve gemilere kablosuz elektrik aktarımı yapacağız. Yapay şimşeklerle yağmur yağdırıp ampul yakılmış gibi gökkubbeyi aydınlatacağız…” Size günümüzdeki bir projeyi anımsattı mı ?

“…Bir de ek olarak gezegenler arası iletişim ve uluslararası zaman ölçümü için aparatlar ekleyeceğiz. Yalnız kabloları değil gazeteleri de ortadan kaldıracağız. Kimse kullanmaz olacak çünkü. Herkesin elinde kendi haberlerini yayınlayacağı ucuz aletler olduktan sonra ortada gazete kalır mı ?”

“Elektriğin yer altından iletilmesiyle güç kaynaklarını tekellerinde bulunduran herkesin sonu gelecek.” Tesla bu yüzden kaybetti. Tekelciler, kapitalistler, bilimin ucuz ve bedava kısmını değilde para yapan kısmını kullanıyorlardı. Tesla herkese bedava elektrik vermek istediği için kaybetti.

Wardenclyffe Projesi ile nobele layık görüldü Edison’la birlikte. Kabul etmedi. Marconi ve Edison onun fikirlerini çalmışlardı ama onun umrunda değildi. Onun derdi yaptığı şeylerdi.

Sahtekar değilim çünkü

Tesla söylendi, elektrik çağının babası olarak anılmayı herkesten çok kendisi hak ediyordu. Sordular: “Neden öyle anılmıyorsunuz ?”

“Sahtekar değilim çünkü. Ne para umrumda ne şöhret.”

Yalnızlık

Ölümü yaklaştı, otelinin odasında tek başınaydı. Arkadaşları, ailesi, hiçbir şeyi yoktu. Projesi geçen senelerde tahrip olmuştu. Projesi onun her şeyiydi. Her şeyi bitmişti. Ölüme yaklaştı, hiçbir şeyin değeri olmadığını anladı.

“Bu dünya… neydi ? Ya varlığın amacı ?” Milutin Tesla.

Tesla: Maskelerle Çevrili Bir Hayat, Vladimir Pistalo, Zeplin Yayınları, 2015

 

Başarı Hikayeleri | Nikola Tesla

Nikola Tesla, günümüzde pek çok insana ilham veren gelmiş geçmiş en büyük bilim insanlarının başında gelir. Hani denilir ya, Edison Tesla’dan çaldığı ampulleri geliştirmeye çalışırken, Tesla florasan aydınlatmasıyla projelerini gerçekleştiriyordu diye. Harbiden de öyledir. Çocuklara Edison değil, Tesla anlatılmalıdır.

Nikola Tesla, Zamanının 100 Yıl Ötesinde Bir Dahi

1856’da o zamanlar Avusturya İmparatorluğu sınırları içerisinde kalan bir Sırp bölgesi olan Smijan’da dünyaya gelen Nikola Tesla, abisinin ölümü sonrasında psikolojik açıdan kötü bir çocukluk dönemi geçirmişti. Üniversite çağlarına kadar süren takıntılı ve asosyal hayatı Tesla’nın depresyon dolu bir geçmişe sahip olmasına yol açmıştı. Okul hayatını bu sebeplerle yarıda bırakan ve çeşitli mühendislik firmalarında çalışan Tesla, ileride ufkunu açacak pek çok konudaki bilgileri bu çalışmalarından edindi. Fakir bir adam olarak ABD ‘ye göç eden Tesla, çukur kazmak gibi işlerle geçimini sağlarken bir yandan da kafasındaki fikirleri etrafındakilere anlatıyordu.

Bu fikirlerini duyanlar onu enerji sektöründe atılım yapmak isteyen yatırımcılarla tanıştırdıklarında, Tesla için ardı arkası kesilmeyecek deneyler ve çalışmalarla dolu bir hayat başlamıştı. Bu dönemde Thomas Edison’la da yolları kesişen Tesla, Edison için yaptığı çalışmaların karşılığını alamayınca (işte burda Edison’un bahsettiğim hırsızlığı devreye giriyor) onunla büyük bir rekabete de girişmişti. Bununla beraber Tesla yaptığı çalışmalardan sonra kendisine layık görülen ödüllerden sadece AIEE Edison madalyasını kabul etmiş, Nobel ödülünü bile geri çevirmişti. Gerçi söz konusu Nobel ödülünü Edison’la paylaşmamak için de geri çevirdiği bilinse de Tesla için en büyük ödül yaptığı çalışmaların amacına ulaşması olmuştur. Kimilerine göre kahin sayılabileceği öngörülere de sahip olan Nikola Tesla, ortaya attığı teknolojik fikirlerle günümüzde pek çok bilim meraklısının ufkunu açmaktadır…

Alternatif Akım

Nikola Tesla’nın hiç şüphesiz en bilinen ve dünyadaki bilinen teknolojiye yeni bir yön verme potansiyeli olan fikirleri alternatif akım üzerineydi. Bu alanda aldığı sayısız ABD ve Avrupa patentleriyle su götürmez bir tutarlılık barındıran fikirleri devrim niteliğindeydi. Tesla alternatif akım üzerinden yaptığı çalışmalarla 1890’da Niagara şelalesinin gücünü elektrik üretimi için kullanmaya başladı. Bugün Niagara Şelalesi heybetli bir Nikola Tesla heykeli önünde çağlamaktadır.

Uzaktan Radyo Kontrolü

Günümüzde çocukların uzaktan kumandalı arabalarında ve benzeri cihazlarda kullanılan radyo frekansı ile uzaktan kontrol, Tesla’nın öncülüğünü yaptığı bir teknolojiydi. İlk olarak 1898’de New York’ta suyla dolu bir platformun üstünde duran uzaktan kumandalı bir tekneyi seyircilerin verdiği talimatlarla uzaktan kontrol eden Tesla, bu gösteriyle tüm dünyanın dikkatini üstüne çekmişti.

Küresel Telsiz

Dünya çapında frekans yayını yapacak ilk telsiz vericisini de yine Nikola Tesla tasarlamıştı. Long Island’da 1904 yılında tamamlanan yapı döneminin en ilginç mimari özelliklerini taşıyordu. Tek parça olması dışında, büyük bir mantara benzeyen yapı, yerdeki kısmı geniş ve 62 metre yukarısındaki tepe noktasına doğru daralan, kafes şeklinde bir iskelete sahipti. Tepede 30 metre çapında bir yarım küreyle örtülüydü. İskelet, bronzdan kalın civata ve bakır lambalarla birbirine bağlanmış, sağlam ağaç kolonlarından yapılmıştı. Yarım küre şeklindeki tepe, üstten yüzeysel olarak bakır bir elekle kaplıydı. Tüm yapıda demir metali yoktu.

Yüksek Frekans

 

Modern elektronikteki neon tüpü ve floresan’ın öncülüğünü yapan teknoloji yine Tesla’nın fikirlerinden ortaya çıkmıştı. Bir yüksek frekans transformatörü ile kendi keşfi olan “Nikola Tesla Bobinleri” çıplak elinde tuttuğu gazlı tüpü yakacak şekilde vücudundan, zarar vermeden, yüksek gerilimli akım geçirmesini sağlıyordu. Bu alan üstünde yoğunlaşan Tesla, mekanik ve fiziksel titreşimlerle çalışırken, Houston Caddesi’ndeki laboratuvarının etrafında hakiki bir depreme neden olmuştu. Binanın doğal rezonans frekansına yaklaşan, Nikola Tesla’nın mekanik osilatörü, yaşlı binayı sarsmıştı! Bir blok ileride, polis karakolundaki eşya esrarengiz bir şekilde hareket etmeye başlamıştı. Böylece, Nikola Tesla, rezonans, vibrasyon ve “doğal 7 periyot”a ait matematiksel teorileri de ispatlamıştı. Bizim Tesla bobini projemiz de bununla ilgili olacaktır.

Mega Verici

Yüksek gerilim ve yüksek frekanslı elektrik iletimi konusundaki araştırmalar, Nikola Tesla’yı Colorado Springs yakınlarındaki bir dağın üzerine Dünya’nın en güçlü radyo vericisini kurup çalıştırmaya yöneltti. 60 metrelik direğin etrafında, 22,5 metre çapında, hava çekirdekli transformatörü yaptı. İç kısımdaki sekonder 100 sarımlı ve 3 metre çapındaydı. Üreticisi, istasyondan birkaç mil uzaklıkta bulunan enerjiyi kullanırken, Nikola Tesla ilk insan yapımı şimşeği oluşturdu. Bir direğin tepesindeki 1 metre çaplı bakır küreden, 30 metre uzunluğunda, kulakları sağır eden şimşekler çaktı. 40 km uzaklıktaki kasabalarda bile bu gök gürültüsünün işitildiği kaydedilmiştir. 100 milyon Volt değerinde gerilim kullanılıyordu. Daha sonra kendi patentlerini çıkartacak olan Fritz Lowenstein’ın şahit olduğu bu deneylerde Tesla 26 mil uzaklıktaki 200 ampülü yakmayı başarmıştı!

İyonosfer

Tesla’nın en ilginç fikirlerinden biri de dünyayı saran katmanlardan üçüncüsü olan İyonosferin elektrik akımı için kullanılmasıydı. Herhangi bir kablo kullanılmaksızın sadece İyonosferdeki taşıyıcı özelliklerin kullanılarak küresel çapta kablosuz ve herkesin kullanabileceği ücretsiz bir elektrik dağıtımı sağlamak Tesla’nın sınırları zorlayan bir hayaliydi. İşin ilginci doğru bir çalışma yaparak Tesla’nın bu hayalini gerçekleştirmek mümkündü ama asla uygulanmamıştı. Tesla abi bu, dünyadaki çoğu icadın mucidi, ama elin adamları patentlerini çalmış. Olay bu.

Kozmik Dalgalar ve Uzay

Uzaydaki hayatın varlığıyla da oldukça ilgili olan Nikola Tesla, kendi laboratuarından uzaya ses dalgaları göndermiş ve uzaydan gelen kozmik ses dalgalarının kaydını yapmıştır. Ancak bunu başardığı dönemde dünya biliminde kozmik ses dalgalarının yeri olmadığı için bu çalışmalar adeta çöpe gitmiştir! Tesla 1917’nin Ağustos’unda uzaktaki cisimlerin üzerine kısa dalga darbeleri gönderip, yansıyan kısa dalga darbelerinin bir flüoresan ekran üzerinde toplanmasıyla izlenebileceklerini açıklamıştır. Diyorum ya, bu adam 100 değil 200 yıl sonrasına ait bir dahi.