Breaking Bad İncelemesi – Geç Olsun Güç Olmasın

Breaking Bad.. ne diziydi be! 2. Sezonda, The Boys’daki Stan Edgar olarak bildiğimiz Giancarlo Esposito’yu ilk defa gördüm ve Bryan Cranston ile birlikte müthiş bir oyunculuk çıkarmış 11. bölümde. Devamı da eminim öyledir fakat buradaki kısma bayıldım!

Walter White’ın Guss ile 3. sezon 9. bölümdeki konuşmasını dinleyince farkettim ki Kurtlar Vadisi’ndeki o derin devlet ve satranç senaryosu burada da uygulanmış. Belki de kurtlar vadisi’de bunların elinden çıksaydı dünyada zirveyi oynardık.

..

ve bugün diziyi bitirdim. çok etkisinde kaldım. dizinin en kuvvetli yönü karakter gelişimi. Ezik ama zeki bir kimya öğretmeninin acımasız bir uyuşturucu baronuna dönüşümünü izliyoruz. Bu karakter değişimi tüm karakterler için geçerli. Bunun için Portal youtube kanalının Breaking Bad felsefesi videosunda izlediğim birkaç alıntı var. Onlarda yorumlarıma paralel içerikler içeriyor.

“Eğer ölümü hayatıma alırsam, kabul edersem ve onunla dürüstçe yüzleşirsem kendimi ölümün kaygısından ve hayatın önemsizliğinden kurtarırım ve ancak o zaman kendim olmak için özgür olabilirim.” 

Walter White, kanser olduğunu öğrendiğinde sınırlı zamanı içinde tüm potansiyelini kullanmak istiyor. Charles Schulz’un dediği gibi “Bir insanın en ağır yükü, gerçekleştiremediği potansiyelidir.”

Adının Heisenberg olmasının sebebi, ünlü fizikçi heisenberg’in kuantum fiziğindeki belirsizlik ilkesine yapılan atıftır. Hız ve konum aynı anda bilinemez, belirsizdir. Walter White gibi. Hem uysal bir aile babası, hem acımasız bir uyuşturucu baronu. Tuhaf ve belirsiz bir ikilem. Skyler ve Jesse gibi karakterlerin ise paralel bir düşüş gösteren karakter gelişimi. Dizi gerçekten harika ya.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir