Don’t Look Up

Bir sürü film izliyorum ama birkaç aydır bu izlediğim filmlere blog yazmıyorum. Ama bu Don’t Look Up filmine yazmak istedim. Aşırı derecede bizi anlatan bir film. Bu konuda da Türkiye’nin yalnız olmadığını bilmek beni rahatlattı açıkçası.

Spoiler

Filmde Bash CEO’su bildiğiniz Steve Jobs, Jeff Bezos, Sergen Brin, Mark Zucberberg ve Elon Musk kombini. Jobs gibi telefon üretip Bezos gibi roket yapıp Brin gibi veri toplayıp Zuckerberg gibi veri işleyip Musk gibi koloni hayali kuruyor. Ülkeyi mahvediyor. Dünyaya kuyrukluyıldız çarpacak, insanlar hâla sosyal medya peşinde, magazin peşinde. Şimdiki halimizde öyle diye düşünüyorum. Dünya freni boşalmış araba gibi felakete sürüklünüyor, biz hâla altı dolu olmayan işlerle uğraşıyoruz. Bu da bizim psikolojimizi bozuyor. Ne olacak bilmiyorum açıkçası

2021 Analizi 2022 Hedefleri – İstediklerimi Almaya Başladığım Bir Yıl

Bilirsiniz her sene bu yazıyı yazarım. Nedendir ki, bu sene sanki çok hızlı geçti benim için. Özellikle geçen seneki yazımı (2020 Analizi, 2021 Hedefleri) okurken sanki 2020’de yaptıklarım bu sene yapmışım gibi geldi. Halbuki bu sene de harika gelişmeler yaşandı. 2021 yılı benim için diğer yıllara göre daha olgun bir yıl oldu. Çünkü 2018’den itibaren, yani üniversiteye girdiğimden itibaren sanki kariyer hayatıma hazırlanmış gibi hissettim. Bu sene ise, bu hazırlıkların nispeten sonuç verdiği bir yıl oldu. Bu sonuçlardan en önemli 4 tanesi ise, tam zamanlı işe girmem, tam zamanlı işte çalışırken Freelance olarak yurtiçinden ve yurtdışından büyük işler almam, Erasmus+ ve vizemin kabulü ve Girişimcilik Vakfı’na kabulüm şeklinde sıralanabilir. Bu 4 olay, benim neredeyse lisenin ortasından beri en çok istediğim 4 şeydi. Şimdi ise çok önemli bir kırılma noktasını aşmış gibi hissediyorum. Çünkü bu olaylar yaşanana kadar neler çektim neler, bu da beni pek tabii oldukça olgunlaştırdı ve daha büyük riskli işlere girme özgüvenimi geliştirdi. Özellikle seneye bu özgüvenimi yurtdışında büyümek yönünde kullanmak istiyorum. 

Yazıma başlamadan önce, eski yazılar eski yazılar diyip durdum, eski yıllıklarım ve hedeflerimi şu linklerden okuyabilirsiniz: 2018 Analizi, 2019 Hedefleri , 2019 Analizi 2020 Hedefleri • En dolu yılımsın 2019 ! , 2020 Analizi, 2021 Hedefleri 

Şimdi vakit kaybetmeden, geçen seneki hedeflerimi gerçekleştirdim mi, gerçekleştirmedim mi bir bakalım: 

Hedeflerimden ilki şu idiİlk hedefim, sadeleşmek. 2020’de çok dağıldım. Evde kalmanın verdiği özgüvenle hemen hemen her yere girdim her yerde çalıştım. 2021’de biraz daha spesifik bir alana yönelip diğer işlerden ayıklanmayı istiyorum. Bu spesifik alan da eğitim olacak. Hem bölümümle bağlantılı, hem de vermiş olduğum eğitimlerden dolayı bu olayı seviyorum. Hatta özel ders, belki uzun vadeli bir kurs paketine başlayacağım. Nasıl olsa 2020’den bir Udemy tecrübem var. 

Bu hedef kısmen gerçekleşti, kısmen gerçekleşmedi. Sadeleşme konusunu hallettim, Pantropik’i kapattık, Genç Finans Kulüp’ten üye olarak girip yönetim kurulu üyesi olarak emekli oldum, Arya Women gibi topluluklardaki sorumluluklarımı da yerine getirerek ayrıldım. Bir süre Erkekler Konuşuyor topluluğunda video montaj alanında çalıştım, sonra oradan da çıktım. Sonuç olarak dağılmalarımı toparladım ve tek noktaya odaklanmaya çalıştım. Özel ders ve kurs paketi muhabbetini bilerek yapmadım çünkü şu an en büyük önceliğim Erasmus. Oradaki tecrübeleri ve fırsatları elde ettikten sonra oluşan çizgim doğrultusunda ya açacağım ya açmayacağım. Duruma göre hareket edeceğim yani. 

Onun dışında Genç Finans Kulüp’te ve Arya Women taraflarında tahmin edebileceğiniz üzere IT’den sorumluydum. Yani sosyal medya gibi, dijital pazarlama gibi, web sitesi gibi konular bendeydi. Bu kapsamda yaptıklarımızı da blogumda paylaştım. 

Hedeflerimden ikincisi şu idi, “Koronavirüs’ün eve tıkadığı şu günleri 2021’de ne zaman atlatırsak, o zaman dışarı çıkıp hayatımı yaşamak istiyorum. Biraz teknoloji detoksuyla, gençliğimi yaşamak istediğim bir yıl 2021. Aynı zamanda virüsten dolayı kazandığım hakkı feragat ettiğim Erasmus’u tekrar deniyorum, bir aksilik çıkmazsa ya Erasmus’la ya başka bir şeyle şu yurtdışı olayını 2021’de yapmak istiyorum artık.” 

Bunu yapamadım çünkü ülke gündemi, ekonomik durumlar buna izin vermedi. Evet çok gezdim, hatta Mayıs’ın sonunda tüm Muğlayı gezdiğim bir zaman bile oldu arabamla. Fakat genel olarak çalıştığım, ama gönüllülük veya kulüpten ziyade ticaret olarak tam zamanlı olarak işler yaptığım, tabiri caizse daha profesyonel bir yıl oldu benim için. Ama geçen senelere nazaran dışarı çıkmalarımı artırdım, özellikle yazın her akşam arkadaşlarımla 101 aktiviteleri, haftasonları içmeler gibi kaçamakları da artırdım ve bundan keyif aldım.  

Erasmus olayına gelecek olursam o olay da tamam. Aslında 2021’in Nisan’ı gibi kazanamamıştım ama şansıma Erasmus koordinatörüm Tuba hoca sayesinde Salamanca’ya yedek kontenjandan girebildim. Hibesiz olacağım kesinleşince Freelance işlerimi artırdım ve tüm paramı Erasmus için biriktirdim. Vizem çıktı, konaklayacağım yeri ayarladım. Şu an bir sorun olmaz ise (savaş, dış politika, virüs vb) gidiyorum. Buraya “gidiyorummmm” yazamıyorum çünkü bu noktaya gelene kadar inanılmaz sıkıntı çektim ve inanılmaz derecede yoruldum. Bunlardan bazıları, Erasmus’a gideceğim diye eve çıkamadım ve İzmir – İstanbul arası git gel yaptım. 2 Hafta İstanbul’da bir arkadaşta kalıyordum, 2 hafta İzmir’e dönüyordum, 2 Hafta tekrar İstanbul’a gidiyordum ve misafirhanede falan kalıyordum. Euro yapacağım diye her istediğimi alamadım, kalıcı kaldığım bir yer olmadığı için sık hastalandım, kuru beslendim. Umarım tüm bunlara değen bir süreç olur benim için, şimdiden bazı işler bile ayarlamaya başladım İspanya’dan. En büyük amacım oradaki işleri yaparken Türkiye’de yaşamak. Yaptığım meslek ve şartlar buna oldukça elverişli. 

Hedeflerimden üçüncüsü şu idi, “Bağlamayı uzun süredir kulaktan çalıyordum. Akademik olarak özel ders almaya başladım. 2021’de iyice bu enstrümanda ilerlemek istiyorum. Zeybekler, semahlar çalmak istiyorum.” 

Buradan Aysun hocama saygılarımı ve sevgilerimi iletiyorum. Tam bir senede beni harika bir seviyeye getirdi. Henüz zeybekler, semahlar çalmıyorum fakat çok büyük bir ilerleme katettim. Aşağıya güzel bir resital bırakıyorum, dinlersiniz.. 

Hedeflerimden dördüncüsü şu idi, “Beni bilirsiniz, hayatımı dijitalde yedeklerim. Bu mecralara Youtube’u da eklemiş oldum. Youtube’da aktifleşmeye başlayacağım, bunun yatırımlarını yaptım. 

Youtube’da iki muhteşem konsept yarattım, birincisi Emço Show idi. Emço Show ile başarılı arkadaşlarımı kanalıma davet ettim, hicivli, mizahi bir biçimde hayat hikayelerini, başarılarını dinlediğim bir talk-show programı gerçekleştirdim. Hem çokça eğlendiğimiz, hem de geleceğin iş insanlarını yakından tanıdığımız müthiş bir konsept oldu, bu konsepte vakit buldukça devam edeceğim. 

Diğer konsept ise Sektörlerden Seçmeler idi. Bu konsept ile tanıdığım tecrübeli insanlarını kanalıma davet ettim. Okul başlayınca, işler yoğunlaşınca Youtube biraz aksadı ama Erasmus’dan dönünce iki konsepte de tekrar devam etmek istiyorum. 

Şimdi hızlıca 2021’de neler yaptığıma göz atalım, 

Ocak ayına saz eğitimi ve Youtube kanalımı geliştirme ile başladım.  

Bu esnada çalışmakta olduğum icerikler.com bünyesinde saat başı olarak çalışmaya devam ediyordum. E tabi bir yandan da sınavlarım, derslerim vardı. Bunlar arasında gidip geliyordum. 

6 Ocak günü Münteha ADALI’nın modere ettiği Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile alakalı bir yayında konuşma yaptım. Buradan izleyebilirsiniz. 

Ocak ayında ayrıca Genç Finans Kulüp bünyesinde güzel etkinlikler yaptık, Harekete Geçir ekibine girdim (birkaç ay sonra çıkmak zorunda kaldım), Orenda Bayındır işini büyüttük, güzel web sitesi yaptık.  

12 Ocak’ta Pantropik projesi ile İTÜ Çekirdek bünyesine girdik, fakat bazı özel problemlerden dolayı çok kalmadan çıktık. 

15 Ocak’ta yakın arkadaşım Bahar’ın önerisiyle EKA Dijital Ajans’ı başlattım. Bu girişimin amacı, yaptığım videolar, yayınladığım kurslar ve verdiğim freelance hizmetleri tek çatı altında toplamaktı. Hatta bu ajans için bir logo bile yaptırmıştım, ama daha sonraları kendi kişisel markamı ön plana çıkarmak istediğimden dolayı burayı da kapattım. 

Yine Ocak ayında Arya Women bünyesinde bir Podcast’te moderatörlük yaptım, linkini buraya bırakıyorum.. 

22 Ocak Harekete Geçir ekip bünyesindeydim 

23 Ocak’ta yeni kursum olan “Yeni Başlayanlar için SEO” kursumu yayınladım. Çok güzel bir ivme yakaladı bu kurs. Diğer kursum ile birlikte şu an (Aralık 2021) 5000 kadar öğrencim var.. 

24 Ocak’da GoGlobal’daki varlığımız kurucumuz Esra Talu tarafından tanıtılmıştı.. 

Bu sırada GoGlobal üzerinde IT çalışmaları da yapmaya başlamıştım. Ayrıca Genç Finans Kulüp bünyesinde Podcast kanalı açma, Youtube ve blog içeriği çalışmaları gibi icraatlerim sürüyordu. O sırada orada Sosyal medyadan sorumlu yönetim kurulu üyesiydim. Ekibimle harika işler yapıyordum. Pek tabii küçük freelance çalışmalarım, icerikler.com üzerindeki saat bazlı çalışmalarım, dersler ve diğer işlerde rayındaydı. Ocak’ın sonuna doğru Earnado şirketinde satış işine de girmiştim, fakat birkaç ay olmadan bu işin benlik olmadığını farkedip çıktım. 

Ocak sonunda o zamanlar çok popüler bir uygulama olan Clubhouse üzerinden iş dünyasının sayılı isimleri ile birlikte konuşma fırsatı yakalamıştım. 

Ocak ayı böyle güzellikle bitti. Şubat ayına girerken, 5 yıllık telefonum iPhone 6S’i iPhone 11 ile değiştirdim. Bunun en büyük sebebi depolama ve kameraydı. Kamerayı çekimler ve geziler için, depolama da artan iş, mesaj ve video / fotoğraflar için ihtiyaçtı. 

Orenda Bayındır büyüyordu.. 

Bu sırada değerli arkadaşım Ersağ’ın yanına bir haftalığına Bursa’ya kalmaya gitmiştik. 2021 hedeflerimden biri de kendime ayırdığım zamanı artırmaktı, bunu ilk olarak Bursa ile başlatmıştım 

Bu sırada yeni Freelance işler almaya devam ediyordum 

14 Şubat günü Erkekler Konuşuyor platformundan çıktım. Ayrıca Emço Show’un yeni bölümünü yayınladım. 

Şubat’ın sonuna yaklaşırken, çeşitli topluluklarda mentörlük vermiştim. 

20 Şubat’ta güzel bir etkinlikte eğitim verdim 

https://www.youtube.com/watch?v=j0uxlEbySMI

21 Şubat’ta Genç Finans Kulüp bünyesinde yaptığımız etkinlikler hız kesmeden devam ediyordu. Ben sandalyedeki adam konumundaydım 

Mart ayına geldiğimizde, Arya Genç’in İzmir’de yaşayanları olarak buluşmamızı gerçekleştirdik. Arkadaşlarım belki gözükmek istemezler diye fotoğraf paylaşmıyorum 

8 Mart’ta Orenda Bayındır bünyesinde harika bir Kadınlar Günü videosu yapmıştık: 

Bu arada bahsetmişken, Orenda Bayındır projesi artık yok. Olmamasının sebebi ise destek almamız gereken bazı kurum ve kişilerden gerekli desteği alamamamız ve diğer çeşitli sebepler. Fakat çok güzel işler yaptık bu bünyede. Aşağıdaki videolardan bilgi edinebilirsiniz: 

9 Mart’ta yine güzel bir etkinlikteydim: 

11 Mart’da Pantropik projemiz ile Android Akademi sunumumuz vardı. Final sunumuydu hemi de… 

Mart’ın sonuna yaklaşırken yine bir üniversitede mentörlük vermiştim 

29 Mart benim için özeldir, ilk yurtdışı iş toplantımızı yapmıştık. Dijital ihracat yani.. 

Bu sırada Arya Women kapsamındaki etkinlikler tam gaz devam ediyordu. Fakat toplu fotoğrafları yine buraya eklemeyeceğim. Arya Women sitesinden detaylı bakabilirsiniz ya da bana mail de atabilirsiniz.. 

Nisan ayına geldik. Freelance çalışmalarım, arada köye gidip fiziksel çalışmalarım, iceriklercom bünyesindeki saat başı çalışmalarım, derslerim devam ederken Genç Finans Kulüp, Arya Women, Orenda Bayındır ve Pantropik tarafında çalışmalarım devam ediyor. Bu aralar daralmışım ve yürüyüşlere çıkıyorum. 

Nisan ayında yaptığım çalışmalar devam etmiş oldu. Etkinlik vb azaldı, kendime zaman ayırdım. Bağlama yönündeki ödevlerimi yaptım, kendimi geliştirdim, GTA V Online başta olmak üzere çocukluğumdan beri asla sapmadan tek süregelen alışkanlığım olan bilgisayar oyunlarına yine sardım. E tabi bir de vize haftası da olunca çok fazla bakılamıyor diğer şeylere 

Mayıs ayında çekildiğim favori fotoğrafımı ekliyorum aşağıya 

13 Mayıs’ta Girişim Haberleri’ne yazılı röportaj verdim: 

https://www.girisimhaberleri.com/13-soruda-emirhan-kabakci-ve-eka-ajans/

Mayıs ayını bitirirken benim gezme ayım başladı. Babamdan arabayı aldım, önce Bergama’ya amcamın yanına, oradan Ayvalık’a, oradan hop Muğla’ya indim ve Bahar’la birlikte Muğla’nın tüm ilçelerini gezdim. Araba sürmenin keyfi ayrı, tatil ayrı zevk vermişti o haftalarda. 

2021’de ortamım aşağıdaki gibiydi 

Haziran başında, saat başı çalıştığım iceriklercom bünyesinde tam zamanlı olarak işe başladım. Bu benim ilk sigortalı, maaşlı iş deneyimim olacaktı. Bir yandan da freelance çalışmalarımı artırarak devam ettiriyordum. Ağırlıklı olarak üniversitedeki çok sevdiğim hocam Murat Dağıtmaç ile çalışıyordum.  

Haziran ayında, ilk yerleşemediğim ama sonra Tuba Hoca’nın çabaları ile ek kontenjandan girme hakkı kazandığım Universitad de Salamanca’da Erasmus eğitimim kesinleşti ve 15 Haziran’da kabul mektubum geldi. Ben de hızlıca hazırlıklarıma başladım. 

Temmuz ayına geldiğimizde, vaktimin büyük çoğunluğunu çalıştığım şirket ve Freelance işler alıyordu. Onun dışında neredeyse her akşam dışarı kafa dağıtmaya çıkıyor, bazen bilgisayar oynuyordum. Diğer zamanlar da Erasmus hazırlığı falan işte 

Bu sırada Pantropik’i kapatmıştık, Orenda Bayındır kapatılma aşamasındaydı. Arya Women’dan ayrılmıştım. 

Temmuz ayı aslında benim sabah çalış akşam gez mottolu bir ayım olmuştu. Rutine bağlamıştım biraz, girişimcilikten uzaklaşmıştım, memuriyet yaşamıştım 

Ağustos’a geldik. Ağustos’un başında A2 motosiklet ehliyeti aldım. Böylelikle A1 ve A2 kategorisindeki motorları sürebiliyordum. 2019’da almış olduğum araba ehliyeti ile zaten 2 senedir her yeri gezmiştim, motosiklet ile de gezmek istiyorum 

Efenim Ağustos ayı da iş, Erasmus hazırlıkları, gezme tozma, kitap okuma film izleme gibi rutinlerle devam etti. Temmuz Ağustos aslında benim biraz kafa dinleme aylarım oldu. Çünkü işe girdikten sonra topluluklara ve gönüllülüklere ayıracak pek zaman olmuyor, işe de yeni girdiğim için iyiden iyiye yoğundum 

30 Ağustos günü bir oyun yaptım ama videosunu burada paylaşmayacağım. Erasmus’dan dönünce yayınlayacağım onu. 

Eylül ayı geldi ve okulların hibrit olması ile birlikte bana İstanbul yolu göründü. İstanbul’a gideceğim için saz kursumu dondurdum, her şeyimi dijitale taşıdım ve Aralık’a kadar sürecek olan o berbat 2 hafta İstanbul 2 hafta İzmir süreci başladı benim için.  

İstanbul’a gidince ders harici vakitlerimi ofiste geçiriyordum. 4 aydır tam zamanlı, 1 buçuk senedir freelance çalıştığım şirketin ofisine 1 buçuk sene sonra tekrar gelmiştim fakat bu sefer tam zamanlı bir çalışan olarak  gelmiştim. Ofis ambiansı ile hem kendi işlerimi de yapıyordum. 

Ee tabi bizimkisi de hayat, yemeyi de bileceğiz.. 

Git gel yapa yapa 2021 Sonbahar’ım şu bulutların üzerinde geçti.. 

18 Ekimde Udemy kurslarımın bir Telegram kanalında paylaşılması üzerine öğrenci sayım birden 1000’i geçti. Bu sayı Kasım’ın sonunda 3000 ‘i görecekti 

20 Ekim günü Güldür Güldür Show’a gittim. Orada harika bir anı elde ettim. Bilirsiniz Güldür Güldür programında bir konsept var, Ali Sunal skeç aralarında seyircilere soru sorar. Sorduğu sorulardan biri “anlatsanız film olacak bir anınız var mı?” olmuştu. Ben de 2019 Şile kamp hikayemizi anlatacaktım. Tam anlatırken Ali Sunal bana “Emirhan bunu sahnede canlandırabilir misin?” dedi. Ben de hay hay dedim ve sahneye çıktım. Sahneye direkt çıkmıyorsunuz, arkada kulisten dolaşıyorsunuz sizi yönlendiriyorlar. Oyuncuları falan gördüm orada hatta. Neyse çıktım sahneye, hikayeyi anlatırken bir yandan canlandırdık. Mesela uçurumun kenarına çadır kurduğumuzu anlatmıştım, orada Ali Sunal, Onur Atila, ben, Berkay falan yattık. Sonra köpeklerin bizi kovaladığı sahnede seyirci hav hav efekti falan yaptı. Çok harika bir skeç olmuştu. Ama yayınlamadılar, birkaç hafta sonra koordinatörü arayıp neden diye sordum, yönetmen istememiş. Sağlık olsun 

İzmir İstanbul git-gel, işler güçler, arkadaşlarla takılma, Erasmus vize hazırlıkları derken yoğun bir dönem oldu Ekim ve Kasım ayları. Ama asıl patlamayı 23 Kasım’da yaşadım. Neredeyse 2 senedir istediğim Erasmus vize sonucu onaylanmıştı. Ve bunun üstüne, 3 senedir başvurduğum Girişimcilik Vakfı’na 138 bin başvuru arasından 41 kişi içerisine girerek kabul olmuştum. Sanki kemale ermiş gibiydim. Hayal gibi bir gündü. 

https://www.linkedin.com/posts/kabakciemirhan_tek-g%C3%BCn-i%C3%A7inde-iki-b%C3%BCy%C3%BCk-mutlu-haber-giri%C5%9Fimcilik-activity-6868878841725689856-oxck

Bunun akabinde Girişimcilik Vakfı kapsamında buluşma gerçekleştirdik ama onu GirVak’a özel başka bir yazıda paylaşacağım. Erasmus için ise vizeden sonra kalacak yerimi ayarladım, uçak biletimi aldım, hatta bir freelance iş bile buldum.  

İşte arkadaşlar, buraya kadar okuduğunuz için çok teşekkür ederim, 2021 yılı benim için böyle geçti. Gönüllülüklerden ticarete, start-uplardan kurumsala, koşturmacadan dengeye doğru yönelen bir yıl oldu benim için. Mesela Emço Show gibi, freelance müşterilerim gibi çoğu şeyi paylaşmadım, onları bloguma ayrı ekledim. Ayrıca yakında Girişimcilik Vakfı sürecim, Pantropik neden kapandı ve tüm Pantropik süreci, Genç Finans Kulüp’te Üye olarak başlayıp Yönetim kurulu üyesi olarak ayrılmam yazılarını da yazacağım. Girişimcilik Vakfı yazısı çok yakında gelecek de diğer yazılar ne zaman gelir bilemem, Erasmus’u da atlatınca kafam rahat şekilde yazarım büyük ihtimalle. Olay bu. Bu arada ne izledim, ne okudum paylaşmadım çünkü artık bunları kayıt altına tutmuyorum. Çünkü tutunca kendimi sanki zorundaymış gibi hissediyorum. Sadece okuduğum kitapları Goodreads kütüphaneme ekliyorum o kadar, anasayfamdan “My Bookshelf” kısmına bakabilirsiniz. 

Ee, 2021 bitti, 2022 hedeflerim ne? 

2022 benim için ikiye ayrılacak. Ağustos’a kadar olan bir Erasmus sürecim var. Ağustos – Aralık arası ise İstanbul’a çok şükür bir eve çıkıp öğrenci evi, dinlenme, şirket ve okul süreci olacak. Şimdi bildiğiniz üzere ben Freelance işlerimi yurtiçi yurtdışı yapıyorum ama ağırlıklı olarak yurtiçine yapıyorum. 2022’de en büyük hedefim, işimin konum önemsiz bir iş olması avantajını kullanarak tamamiyle yurtdışına çalışmak. Bu  yurtdışına çalışma işini Erasmus aracılığı ile yapacağım. Ayrıca şu anda ağırlıklı olarak Murat hocam aracılığı ile Freelance çalışıyorum. Erasmus’tan döndüğümde şirketimi kurarak Upwork deryasında profesyonelce çalışmalarıma başlayıp büyük bir yol katetmek istiyorum. 2022 benim için ilk şirketimi kurduğum ve Avrupa’da gezdiğim bir yıl olsun özetle.

Onun dışında, Erasmus’taki okulum, Buddy’im ve ESN topluluklarının yaptığı tüm etkinliklere, işlere vb katılmak istiyorum. Ne imkan bulursam faydalanmak istiyorum. Tüm Avrupa ülkelerini gezmek istiyorum ve bunları kaydetmek istiyorum. Hem videolu hem de bloguma ekleyeceğim şekilde. 

Ağustos’a kadar olan bir diğer hedefim ise Girişimcilik Vakfı’ndaki görevlerimizi Avrupa’da uygulamak. Mesela Vakfın bizden istediği, bir sosyal sorumluluk projesinde yer almak. Ben bunu İspanya’daki okulum aracılığı ile yapacağım. Bu bir örnekti, bunun gibi bir sürü şey var, bunları yaparak kendimi Avrupa’ya daha çok alıştıracağımı düşünüyorum. 

Özetle Ağustos’ta tamamen döviz kazanıyor, yüzlerce Avrupalı arkadaş edinmiş, neredeyse tüm Schengen ülkelerini gezmiş, Avrupa’da çeşitli iş bağlantıları kurmuş ve topluluklar ile de beraber eğlenceli zaman geçirmiş olmak istiyorum. Ağustos’tan sonra ise tüm bu yaptıklarımı derleyerek Youtube kanalım ve bloguma paylaşmak istiyorum.  

Ayrıca Erasmus devam ederken yapabilirsem Emço Show konseptine devam etmeye çalışacağım. Bunu zorunlu hedef belirlemeyelim. 

Kendimi geliştirmeyi, kitap okumayı, gezmeyi tabii ki ihmal etmeyeceğim. 

Son olarak, küçük küçük başladığım NFT, kripto, token, borsa, hisse gibi finansal okuryazarlık, trading ve yatırım alanlarında öğrendiklerimi uygulamak ve işlemler yapmak istiyorum. Bunu bu sene de yapabilirdim fakat önceliğimi Erasmus olarak nitelendirdim.

Ağustos’ta döndüğümde ise 4. sınıf olmuş oluyorum, yani seneye benim son senem (2022 – 2023 dönemi). O yüzden seneye biraz spor ve diyet ile sağlığıma zaman ayırmak istiyorum. Onun dışında Türkiye içinde gezmek istiyorum. Döviz gelirlerimi yatırıma dönüştürerek mobil oyun ve Udemy başta olmak üzere iş kollarımı büyütmek ve yeni pasif gelirler yaratmak istiyorum. Bunlar benim 2022 hedeflerim. 

Bu arada sık sık freelance çalışmak diyorum, Freelance yaptığım işlere Behance profilim üzerinden ulaşabilirsiniz. 

Buraya kadar geldiniz, çok teşekkürler! Bana istediğiniz zaman yazabilirsiniz.. Esen kalın efenim

Yaprak Dökümü Dizi İncelemesi

Biliyorsunuz son zamanlarda özellikle Türk kültür yapısını anlamak için çeşitli şeyler deniyorum. Bunlardan biri de, son 20 yılda oldukça fazla reyting yapan Türk dizilerini, Türk filmlerini izlemek oluyor. Ezel, Kurtlar Vadisi’nin ilk 97 bölümü, Kuzey Güney gibi yapımları bitirerek analizlerimi gerçekleştirdim. Bugün ise, özellikle Türk kadınlarını derinden kendine bağlayan dizi, Yaprak Dökümü’nün 174. bölümünü izleyerek diziyi bitirdim.

Dizinin finalini bilerek annemle izlemek istedim. Diğer bölümleri çalışırken ikinci monitörde çerez niyetine izlemiştim. Final bölümü çok duygusal. Bu dizi için özellikle inceleme yazmamın sebebi, dizi aslında Türk kültürünü çok güzel yansıtıyor. Bunlardan bazılarını aşağıda söylüyorum hemen,

İlk olarak, insanları kınamanın ne kadar yanlış olduğunu öğrendim. Çünkü kınadıkça başına geliyor, bu belki doğru belki yanlış bir inanış ama benim inandığım bir tutum. Ali Rıza Bey’in en büyük sorunu, gururunun büyük olması ve kendine ait çembere uymayan insanları o çembere almamasıydı. Bu çemberin dışında kalanlar hakkında olumsuz eleştiriler yapmıştı, fakat hepsinin çok daha kötüsü kendi başına gelmişti.

İkincisi vefaydı. Neyyir Hanım’ın her seferinde komşusu Hayriye Hanım’lara yardım etmesi, bunun sonucunda en küçük bir yanlış anlaşılmada bile Hayriye Hanım’ın Neyyir Hanım’lara büyük tavırlar göstermesi büyük vefasızlık örnekleriydi. En sonunda da mutluluğa kavuşanın, kime ulaştığını görüyoruz zaten.

Üçüncüsü hırs idi. Bu benim daha önce de inandığım bir tutumdur: Para amaç olursa paranın miktarı insanı mutlu etmez, para araç olmalı ki asıl huzurun, mutluluğun sevgide, ailede olduğu görülebilsin. Bu hırsın getirdiği mutsuzluğu Ferhunde, Oğuz ve Necla karakterleri çok iyi yansıttı. Ferhunde ve Necla bu hırsını yalnızlıkla, Oğuz ise özgürlüğüyle ödedi.

Aslında daha birçok ders var çıkarılacak, fakat hepsinin bir sebebi de var. Fikret karakterinin soğukluğu çok kötü, insanları kendisinden itiyor fakat bunun sebebi de küçüklükten beri hizmetçi olarak kullanılması. Necla ve Leyla’nın en küçük bir kandırılmaya gelmeleri ise Ali Rıza Bey’in baskısından dolayı. Gibi gibi sebepler

Bence izlenmeli bir dizi. Bu blogu yazdığım için belki dalga geçiyor olabilirsiniz fakat inanın Türk dizi sektöründe gerçekten kaliteli yapımlar da var.