Uzun zamandır böyle romanlar okumuyordum. Son zamanlar okuduğum kitaplar teknoloji, tarih ve yazılım ağırlıklı. Hatta bu kitabı okuduktan sonra Nutuk’a başlayacağım diyordum ki bitti ve başlayacağım. Fakat beni derinden etkileyen böylesine bir kitap okuduğumu hatırlamıyorum son zamanlarda. Stalin Sosyalizm’ini bu denli eleştiren, Winston Smith karakterinin bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelelere dönüştürüldüğü totaliter dünya düzeninde anlatılmasını Orwell çok iyi becermiş. Yakın zamanda yazarın diğer kitaplarını okumayı düşünüyorum, girişi 1984 ile yapmak iyi oldu.
NOTLAR – BENİ ETKİLEYEN CÜMLELER:
Büyük Birader’in Gözü Üstünde. Kitabın başında yazılı olan cümlelerden. Belki de en etkilisi.
Kitabın geçtiği senaryonun sloganı, partinin sloganı, SAVAŞ BARIŞTIR, ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR, CAHİLLİK GÜÇTÜR.
“İşte şimdi, düşüncelerini dile getirebilmeyi başardığında, can alıcı adımı attığını geçirdi aklından.”
“Gerçi xxx diye biri yoktu, ama gazetede çıkmış birkaç satır yazıyla birkaç düzmece fotoğraf onu var edebilirdi.”
“Özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir. Buna izin verilirse arkası gelir.”
“Yönetmek ve yönetimini sürekli kılmak istiyorsan, gerçeklik duygusunu yolundan çıkaracaksın. Çünkü yönetmenin sırrı, bir yandan kendinin yanılmazlığına inanırken, bir yandan da geçmişteki hatalarından ders çıkarabilmektir.”
“George Orwell’in 1984’ü, bir ruh halinin dile getirilmesi ve bir uyarıdır. Dile getirilen ruh hali, insanoğlunun geleceğine ilişkin handiyse bir umarsızlık, uyarı ise, tarihin akışı değişmediği sürece dünyanın dört bir yanındaki insanların en insani niteliklerini yitirecekleri, ruhsuz otomatlara dönüşecekleri, üstelik bunun farkına bile varmayacaklardır. (…) Orwell, öteki olumsuz ütopyaların yazarları gibi, bir felaket kahini değildir. Bizi uyarmak ve uyandırmak ister. Hala umudu vardır, ama Batı toplumunun daha önceki evrelerindeki ütopyaların yazarlarının tersine, umarsız bir umuttur bu. 1984 bize, bu umudun ancak, bugün tüm insanların karşı karşıya oldukları tehlikenin, bireyselliği, aşkı, eleştirel düşünceyi tümden yitireceği gibi, (…) bunun ayırdına bile varamayacak bir otomatlar toplumu olup çıkma tehlikesinin farkına vararak kavranabileceğini öğretir. Orwell’in bu yapıtı gibi kitaplar güçlü birer uyarıdır, okuyucu, 1984’ü yüzeysel bir biçimde Stalinci barbarlığın bir başka tanımlaması olarak yorumlamakla yetinir ve bizi de kastettiğini görmezse çok yazık olur…” //Erich Fromm
Bir yanıt yazın