Eğitim, bireylerin ve toplumların gelişiminde merkezi bir role sahiptir. Bu yazıda, eğitimin ne olduğu, eğitim ve öğretimin tarihi, eğitimle ilgili temel kavramların farkları, eğitimin amacı ve eğitim ile hukuk arasındaki ilişkiyi ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.
Eğitim Nedir?
Eğitim, bireylerin bilgi, beceri, değerler, inançlar ve alışkanlıklar kazanmasını sağlayan planlı bir süreçtir. Toplumsal bir kurum olarak eğitim, bireyleri toplumun bir parçası olarak yetiştirmeyi, onlara kültürel ve sosyal değerleri aktarmayı amaçlar. Eğitim süreci, öğrencilerin entelektüel ve kişisel gelişimini destekleyerek, onları hayata hazırlar.
Eğitim ve Öğretimin Tarihi
Eğitim ve öğretim tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. İlk insan topluluklarında, bilgi ve becerilerin kuşaktan kuşağa aktarılmasıyla başlayan eğitim, zaman içinde daha formal ve yapılandırılmış bir hale gelmiştir. Antik Yunan’da, eğitim, felsefe ve düşünce dünyasını şekillendirirken, Orta Çağ Avrupası’nda dini ve kilise eğitimi ön plana çıkmıştır. Rönesans döneminde bireysel yetenek ve düşünceye verilen önemle birlikte eğitim, daha geniş bir halk kitlesine ulaşmaya başlamıştır. Endüstri Devrimi ile birlikte, eğitim toplumsal ihtiyaçlar ve ekonomik gelişme ile daha sıkı bir şekilde bağlantılı hale gelmiştir.
Eğitim, Öğretim, Öğrenim ve Öğrenme Kelimelerinin Farkları
Bu kavramlar sıkça birbirlerinin yerine kullanılsa da, aralarında belirgin farklar vardır:
– Eğitim: Genel bir terim olup, bireyin bilgi, beceri, değer ve inanç kazanmasını ifade eder. Hem formal (okul, üniversite) hem de informal (aile, medya) ortamlarda gerçekleşebilir.
– Öğretim: Daha çok formal eğitim süreçlerinde kullanılan bir terimdir ve öğrencilere bilgi veya beceri aktarımını ifade eder.
– Öğrenim: Bireyin öğretim süreci boyunca kazandığı bilgi ve becerilerin bütünüdür.
– Öğrenme: Bireyin kendi deneyimleri ve etkileşimleri yoluyla bilgi veya beceri kazanmasıdır. Bu süreç, öğretimden bağımsız olarak da gerçekleşebilir.
Eğitimin Amacı
Eğitimin temel amacı, bireyleri toplumun yapıcı ve işlevsel üyeleri olarak yetiştirmektir. Bu, bireyin zihinsel, fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimini kapsar. Eğitim aynı zamanda, bireylerin eleştirel düşünme, problem çözme, empati kurma gibi beceriler kazanmalarını ve etik değerleri özümsemelerini sağlar. Eğitimin bir diğer amacı da, bireylerin kişisel ilgi ve yeteneklerini keşfetmelerine ve geliştirmelerine yardımcı olmaktır.
Eğitim Hukuk İlişkisi
Eğitim ve hukuk arasındaki ilişki, eğitim haklarının korunması ve eğitim süreçlerinin düzenlenmesi ile ilgilidir. Anayasal düzeyde, eğitim genellikle bir hak olarak tanımlanır ve devletler, vatandaşlarına belirli bir eğitim standardı sağlamakla yükümlüdür. Eğitim hukuku, eğitim politikalarının, okul sistemlerinin ve öğretmenlerin haklarının ve sorumluluklarının yasal çerçevesini oluşturur. Ayrıca, eğitim hukuku, öğrencilere adil ve eşit eğitim fırsatları sağlanmasını, özel eğitim gereksinimleri olan öğrencilerin haklarının korunmasını ve eğitimde ayrımcılığın önlenmesini de içerir.
Eğitim, toplumların ve bireylerin sürekli gelişiminde kritik bir rol oynar. Tarihsel gelişimi, temel kavramlar arasındaki farklar, amaçları ve hukuki boyutları ile eğitim, karmaşık ve çok boyutlu bir alan olarak kalmaya devam etmektedir. Eğitimin sürekli evrim geçiren doğası, toplumların ve bireylerin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek için sürekli yenilenme ve adaptasyon gerektirir. Eğitim, sadece bireyleri bilgi ve beceri ile donatmakla kalmaz, aynı zamanda daha adil, bilinçli ve dayanışmacı bir toplumun inşasına da katkıda bulunur.
Felsefe ve Eğitim Sistemlerinin Amaçları
Eğitim, insanlık tarihi boyunca değişen felsefeler, toplumsal yapılar ve teknolojik gelişmeler ışığında sürekli evrilmekte olan bir süreçtir. Bu yazıda, farklı dönemlerde ve felsefi akımlarda eğitim sistemlerinin amaçlarını, bu amaçların nasıl şekillendiğini ve günümüzdeki eğitim sistemlerinin bu tarihsel ve felsefi mirastan nasıl etkilendiğini inceleyeceğiz.
İdealizm ve Eğitim
İdealizmde, eğitimin amacı insanı özgür ve bilinçli bir biçimde Tanrıya ulaştırmaktır. Bu yaklaşımda, bireyin manevi ve entelektüel gelişimi ön plana çıkar ve eğitim, insanın varlık sebebinin anlaşılmasına yardımcı olur.
Realizm ve Eğitim
Realizmde eğitim, kültürel mirası yeni nesillere aktarmanın yanı sıra, bireyi toplumsal yaşama hazırlayarak mutlu ve erdemli kılmayı hedefler. Gerçekçi bir dünya görüşü üzerine kurulu bu yaklaşım, pratik bilgi ve becerilerin kazandırılmasını vurgular.
Natüralizm ve Eğitim
Natüralizme göre, ahlaki değerler doğanın kendisinden gelir ve eğitim, bireyi doğaya uyumlu bir yaşam sürmeye teşvik etmelidir. Doğal süreçlere saygı, bu felsefenin temel taşlarından biridir.
Pragmatizm ve Eğitim
Pragmatizmde, eğitimin amacı, bireyi toplumda yetkin, güçlü ve verimli bir birey haline getirmektir. Pratik bilgi ve deneyimler, bu yaklaşımda önemli bir yer tutar.
Varoluşçuluk ve Eğitim
Varoluşçulukta, eğitim bireyin kendini gerçekleştirmesine hizmet etmelidir. Bireysel özgürlük, seçim ve sorumluluk, bu felsefenin temel prensipleridir.
Tarihsel Süreçte Eğitimin Amaçları
Antik Yunan ve Eğitim
Antik Yunan’da eğitim, asil erkekleri kahramanlık ideali doğrultusunda yetiştirmeye odaklanmıştır. Bu dönemde eğitim, bireyin fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini kapsıyordu.
Sparta ve Eğitim
Sparta’da eğitim, bireyleri toplumun hedefleri doğrultusunda iyi birer savaşçı yapmaya yönelikti. Disiplin, dayanıklılık ve askeri beceriler, Sparta eğitim sisteminin temelini oluşturuyordu.
Roma Dönemi ve Eğitim
Roma döneminde, eğitime daha çok insanı geliştiren bir süreç olarak bakılmıştır. Pratik bilgi ve retorik eğitimi, bu dönemin eğitim sistemlerinin önemli parçaları arasındaydı.
Aydınlanma Çağı ve Eğitim
Aydınlanma döneminde, insanın kendi sorumluluklarının bilincinde olarak yeteneklerini özgürce geliştirmesi gerekliliği vurgulanmıştır. Bireysel düşünce ve sorgulamanın önemi bu dönemde öne çıkmıştır.
Endüstrileşme Çağı ve Eğitim
Endüstrileşme çağı ile birlikte, eğitimde toplumsal amaçlar, bireysel amaçlara göre daha da önem kazanmıştır. Bu dönemde eğitim, sanayileşme ve modernleşme süreçlerine uyum sağlayacak bireyler yetiştirmeye odaklanmıştır.
20. Yüzyıl ve Eğitim
İki dünya savaşı ve soğuk savaş dönemi, eğitim sistemlerinin ulusal güvenlik ve ideolojik mücadelelerle uyumlu hale getirilmesine neden olmuştur. Küreselleşme ve çevre sorunları ise 21. yüzyılın başlarında eğitimin daha çok küresel vatandaşlık ve sürdürülebilirlik konularına odaklanmasına yol açmıştır.
Teknolojik Gelişmeler ve Eğitim
Teknolojik gelişmeler, özellikle bilgi ve iletişim teknolojileri, eğitimin yöntem ve içeriklerini derinden etkilemiştir. Eğitimde dijital araçların kullanımı, öğrenme süreçlerini daha etkileşimli ve erişilebilir hale getirmiştir.
Bilgi Çağı ve Eğitim
Bilgi çağı ve bilgi toplumuna geçiş, eğitim sistemlerinde bilgiye erişim, bilgiyi işleme ve yaratıcı düşünme becerilerinin ön plana çıkmasına neden olmuştur. Öğrenme sürekli bir süreç haline gelmiş ve yaşam boyu öğrenme önem kazanmıştır.
Eğitim sistemlerinin amaçları, tarihsel ve felsefi bağlamlar içinde sürekli değişim göstermektedir. Her dönemin kendine özgü ihtiyaçları ve anlayışları, eğitimin şeklini ve içeriğini belirlemekte ve bu süreçte insanın gelişimi, toplumsal uyum ve ilerleme ana hedefler olarak ön plana çıkmaktadır. Günümüzde, eğitim sistemleri bu tarihsel ve felsefi mirası göz önünde bulundurarak, bireyleri hızla değişen bir dünyada etkili ve sorumlu bireyler olarak yetiştirmeyi amaçlamaktadır.
Türk Eğitim Sisteminin Temel İlkeleri ve Etkileri
Türkiye’de eğitim sistemi, hem tarihsel kökenlerine hem de modern toplumsal ihtiyaçlara dayanarak şekillenmiş bir yapıya sahiptir. Bu yazıda, Türk eğitim sisteminin temel ilkelerini ve bu ilkelerin nasıl uygulandığını, topluma ve bireye olan etkilerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
1. Genellik ve Eşitlik
Türk eğitim sistemi, her bireye eğitim alma hakkını tanır ve bu hakkın genel ve eşit bir şekilde sağlanmasını amaçlar. Bu ilke, farklı sosyoekonomik ve kültürel arka planlardan gelen öğrencilere eşit eğitim fırsatları sunmayı hedefler.
2. Ferdin ve Toplumun İhtiyaçları
Eğitim sistemi, bireyin kişisel gelişimi ile toplumun genel ihtiyaçları arasında bir denge kurmayı amaçlar. Bu, öğrencilerin hem bireysel yeteneklerini geliştirmelerine hem de topluma faydalı bireyler olmalarına yardımcı olur.
3. Yöneltme
Öğrencilerin yetenekleri, ilgi alanları ve kişisel hedefleri doğrultusunda eğitim yolları sunulması, Türk eğitim sisteminin önemli bir parçasıdır. Bu ilke, her öğrencinin potansiyelini en iyi şekilde kullanabilmesine imkan tanır.
4. Eğitim Hakkı
Türkiye’de eğitim, anayasal bir hak olarak tanımlanmıştır. Bu, devletin her bireye belirli bir yaşa kadar eğitim alma imkanı sağlamasını zorunlu kılar.
5. Fırsat ve İmkan Eşitliği
Türk eğitim sistemi, farklı bölgelerde yaşayan veya farklı sosyal gruplara ait öğrenciler arasında eşit eğitim fırsatları sağlama amacına sahiptir. Bu ilke, eğitimin herkes için erişilebilir ve adil olmasını hedefler.
6. Süreklilik
Eğitimin hayat boyu süren bir süreç olduğu anlayışı, Türk eğitim sisteminin temel taşlarından biridir. Bu, öğrenmenin sadece okul sıralarında değil, hayatın her aşamasında devam etmesi gerektiği fikrini vurgular.
7. Atatürk İnkılâp ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği
Türk eğitim sistemi, Atatürk’ün inkılâp ve ilkelerine ve Atatürk milliyetçiliğine büyük önem verir. Bu, öğrencilere ulusal kimlik, tarih bilinci ve Atatürk’ün düşüncelerini öğretmeyi amaçlar.
8. Demokrasi Eğitimi
Eğitim sistemi, öğrencilere demokratik değerler ve haklar hakkında bilgi vererek, onları bilinçli ve sorumlu vatandaşlar olarak yetiştirmeyi hedefler. Bu ilke, öğrencilerin toplumsal katılımını ve demokrasiye katkılarını teşvik eder.
9. Laiklik
Türk eğitim sistemi, laiklik ilkesine dayanır. Bu, eğitimin dini inançlardan bağımsız olarak verilmesi ve bilimsel gerçeklerin öncelikli olduğu bir eğitim ortamının sağlanmasını ifade eder.
10. Bilimsellik
Eğitimin bilimsel temellere dayandırılması, Türk eğitim sisteminin önemli bir yönüdür. Bu ilke, öğrencilere eleştirel düşünme becerileri ve bilimsel metodolojiyi öğretmeyi amaçlar.
11. Planlılık
Türk eğitim sistemi, öğrencilerin eğitim yolculuklarının planlı ve sistemli bir şekilde ilerlemesini vurgular. Bu, eğitim politikalarının ve okul programlarının dikkatli bir şekilde planlanmasını gerektirir.
12. Karma Eğitim
Karma eğitim, erkek ve kız öğrencilerin aynı eğitim ortamında birlikte öğrenmelerini teşvik eder. Bu yaklaşım, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve öğrenciler arasında sağlıklı etkileşimi destekler.
13. Eğitim Kampüsleri ve Okul ile Ailenin İşbirliği
Eğitim kampüsleri, öğrencilere geniş bir eğitim ortamı sunarken, okul ile aile arasındaki işbirliği, öğrencilerin akademik ve sosyal gelişimlerini destekler. Bu işbirliği, öğrencinin okul ve aile hayatı arasında sağlıklı bir denge kurmasına yardımcı olur.
14. Her Yerde Eğitim
Bu ilke, öğrenmenin sadece okul sınırları içinde değil, hayatın her alanında gerçekleşebileceğini vurgular. Teknolojinin kullanımı, uzaktan eğitim ve yaşam boyu öğrenme bu ilkenin önemli parçalarıdır.
Türk eğitim sistemi, bu temel ilkeler çerçevesinde şekillenerek, öğrencileri çağdaş, bilinçli ve etkin bireyler olarak yetiştirmeyi amaçlar. Eğitimin kalitesini artırmak, toplumsal eşitliği sağlamak ve bireylerin kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak bu sistemde önemli hedefler arasındadır. Her bir ilke, Türkiye’nin eğitimdeki genel vizyonunu ve öğrencilere sunmak istediği değerleri yansıtır, böylece daha aydınlatıcı ve kapsayıcı bir toplum inşa etmeye katkıda bulunur.
Adnan Oktar’ın yaptığı suçta bu kadar başarılı olmasının temel sebebi din ve psikolojiyi çok iyi kullanması. Özellikle Bora Yıldız’ın kızları “avlaması” tamamiyle psikolojiyi kullanarak yavaş yavaş yapılıyor. Profesyonel cinsel istismar.
latent eş cinsel – adnan oktar bu.
kadınları kimliksizleştiriyor, korkutuyor ve istismar yapıyor. bunun sebebi olarak cinselliğini kullanamaması belirtiliyor.
SEO dünyası sürekli değişiyor ve bu değişimlere ayak uydurmak isteyen herkes için güvenilir bilgilere erişim çok önemlidir. Bu yazıda, SEO ile ilgilenenlerin takip etmesi gereken en iyi 9 web sitesini inceleyeceğiz. Bu kaynaklar, SEO stratejilerinizi güncel tutmanıza, yeni teknikler öğrenmenize ve sektördeki gelişmeleri yakından takip etmenize yardımcı olacaktır.
Search Engine Journal – Search Engine Journal, arama motoru optimizasyonu konusundaki en son haberleri ve pratik ipuçlarını sunan bir kaynaktır. Ayrıca, bu sitede dijital pazarlama ve içerik yönetimiyle ilgili makalelere de ulaşabilirsiniz.
Search Engine Land – Search Engine Land, SEO ve arama motorlarıyla ilgili güncel gelişmeleri kapsayan bir kaynaktır. Arama motoru dünyasındaki son yenilikleri buradan takip edebilirsiniz.
SERoundTable – SERoundTable, SEO endüstrisindeki en son haberleri, forumları ve ilginç konuları paylaşan bir kaynaktır. Burada SEO topluluğunun görüşlerini bulabilirsiniz.
The SEM Post – The SEM Post, arama motoru pazarlama, SEO ve sosyal medya konularını kapsayan makaleler sunar. SEO stratejilerinizi geliştirmenize yardımcı olacak değerli bilgilere ulaşabilirsiniz.
GSQi Blog – Glenn Gabe’in blogu olan GSQi, teknik SEO ve Google algoritma güncellemeleri konularında derinlemesine makaleler sunar. SEO pratiğini iyileştirmek isteyenler için harika bir kaynaktır.
Moz Blog – Moz, SEO ve dijital pazarlama konularında lider bir kaynaktır. Moz Blog, SEO öğrenmek ve pratiğinizi geliştirmek isteyenlere kapsamlı içerik sunar.
Search Engine Watch – Search Engine Watch, arama motoru optimizasyonu, reklamcılık ve analitik konularına odaklanan bir kaynaktır. SEO ile ilgili güncellemeleri ve trendleri takip edebilirsiniz.
SEO Nick – SEO Nick, SEO hakkında bilgi veren ve ipuçları sunan kişisel bir blogdur. Nick Eubanks, SEO stratejileri ve araştırmaları hakkında değerli içerikler sunar.
Bu web siteleri, SEO ile ilgilenen herkes için önemli kaynaklardır ve dünyanın dört bir yanından uzmanlar tarafından güncellenmektedir. Onları düzenli olarak takip ederek SEO becerilerinizi geliştirebilir ve dijital pazarlama stratejilerinizi güncel tutabilirsiniz.
Unutmayın ki SEO dünyası sürekli değişiyor, bu yüzden bu kaynakları düzenli olarak kontrol etmek önemlidir. Bu web siteleri, bilgi edinme ve uygulamada güncel kalmak için mükemmel bir başlangıç noktasıdır.
Belirli bir süre sonunda, faiziyle birlikte geri alınmak üzere tüzel ve gerçek kişilere bankalar tarafından verilen ödünç paradır.
Gayri Nakdi Krediler
Ticari bir iş veya taahhüdün banka tarafından garanti edilmesi ya da yerine getirilmesinde bankanın kefil olmasıdır.
Vadesine Göre Krediler
12 aydan kısa olanlar kısa vadeli, vadesi 12 ile 60 ay arasında olanlar orta vadeli, genellikle yatırım amaçlı kullandırılan ve 5 yıl üstü olanlar ise uzun vadeli kredilerdir.
Kullanım Amaçlarına Göre Krediler
Bireysel Krediler
Tüketicilerinin kişisel ihtiyaçlarını karşılamaları amacıyla açılan kredilerdir.
İşletme Kredileri
İşletmelerin üretimlerini finanse etmek, sermaye oluşturmak için açılan kısa veya orta vadeli kredilerdir.
Yatırım Kredileri
İşletmeleri bina, tesis yapımı, makine ve teçhizat alımı gibi sabit kıymetlerinin finansmanını yapmak üzere açılan orta ve uzun vadeli kredilerdir.
Kaynağına Göre Krediler
Banka kaynaklı krediler
Bankaların kendilerine ait mevduat gibi kaynaklardan kullandırdıkları kredilerdir.
Banka dışı kaynaklı krediler
Türk ihracat kredisi bankası tarafından ihracatı artırmak amacıyla verilen, diğer ülkelerin kendi ülkelerinden ihracatı teşvik amaçlı verdiği krediler, birden fazla bankanın ortak finansman sağlayarak verdikleri sendikasyon kredileri olarak belirtilir.
Teminat Tiplerine Göre Krediler
Teminatsız (açık) krediler
Müşterinin itibarına ve kredibilitesine güvenerek, sadece müşterinin genel kredi sözleşmesini imzalamasıyla açılan kredilerdir.
Teminatlı krediler
İmzanın yanında başka şahıs kefaleti, maddi teminat alındığı kredilerdir.
Şahsi teminatlı (kefaret karşılıklı) krediler
Kredili müşteri dışında bir veya birden fazla tüzel kişi / firmanın, borçtan sorumlu olacak şekilde kredi sözleşmesine imza atmasıyla kullandırılan kredilerdir.
Maddi teminatlı krediler
Çek, senet, menkul rehni, emtia rehni, gayrimenkul ipoteği vb.
Şimdiyi görebilmek, geleceği daha iyi analiz edebilmek için öncelikle geçmişi okuyabilmek gerekiyor. 32. Gün yakın geleceğimi okumamı sağladı. Geçmişi analiz ettikten sonra geleceği yorumlamak daha olasıdır.
Merhaba, ben Emirhan. Bu yazımda, geçen aylarda bitirmiş olduğum fakat bir türlü blogu yazmaya vakit bulamadığım, “32. Gün Arşivi” youtube kanalının paylaştığı 55 bölümlük belgeseli bitirdim ve notlar aldım. Öncelikle belgeseli gün ışığına çıkaran sayın Umur Ali Birand’a teşekkürlerimi sunarım.
Belgesel, 1930 çok partili hayat denemesinden başlayarak (Serbest Cumhuriyet Fırkası), 2002 AKP’nin kuruluşuna kadar temel olayları anlatıyor. Darbeler, katliamlar, savaşlar gibi birçok olay bu belgeselde yer alıyor. Ayrıca belgesel, araştırmamız için yan konu başlıklarını da bizimle paylaşıyor.
Aşağıda, aldığım notları görebilirsiniz. Belgesellerin içinde bir de “Kıbrısın 50 Yılı” belgeseli olacaktı fakat onu sadece izledim, not almayı unutmuşum:) O da müthiş belgesel, öneririm.
DEMİRKIRAT BELGESELİ – 32. GÜN
1930 – 1961
ŞEF
1924 terakkiperver
1930 gazi, ülkenin çıkışı çok partili hayattadır diyor (bunalımdan dolayı)
Serbest fırka, fethi bey’e toplumdan “kurtar bizi” sloganları
Serbest fırka aydın il başkanı adnan menderes
Menderes 3000 dönümlük tarla sahibi aydın’da. Çakırbeyli çiftliği. O ara yaşı 31
Atatürk – menderes görüşmesi, 1931’de aydın mebusu olması (kendisinin haberi yok)
1930’ların sonu, mussolini, hitler sahneye çıkmaya başlıyor
Atatürk vefat etti
İnönü cumhurbaşkanı, bayar başbakan, sonradan bayar istifa ediyor
İnönü parti programıyla milli şef oluyor (ölene kadar genel başkan)
İnönü hakkında gazetelerde abartılı haberler
Savaş sırasında ekonomik kriz ve varlık vergisi
Irkçılık, turancılık başlıyor
Not: celal bayar iş bankası kurucusu ve iktisat vekiliydi
Fuat köprülü, celal bayar, adnan menderes, refik koraltan beyin takımı
Türk – Sovyet anlaşmazlık paktı nı stalin feshetti
Toprak reformu, kamulaştırmaya menderes dahil olmak üzere toprak ağaları karşı çıkıyorlar
Fuat köprülü ve adnan menderes chp den ihraç ediliyor
1 mayıs 1945 den sonra (inönünün nutku) parti kurma hazırlıkları
Demokrat parti programında dış politikada ayrılık, köy enstitülerini kapatma ya da laikliğe karşı çıkma yok, bu yüzden İnönü izin veriyor
Halk arasında demokrat parti yerine demirkırat partisi deniyordu
Dövüş
7 ocak 1946 ankara dp kuruldu. Partiyi kuran dört adam
DP ilk zamanlarında halktan bağış topladı
Chp, öğrencilere örgütlenme hakkı tanıdı, üniversitelere özerklik verildi, basın suçlarına af geldi, bazı vergiler kaldırıldı
Değişmez genel başkanlık ünvanı inönü’nün isteğiyle kaldırıldı
İnönü seçimi erkene alıyor
Demokrat parti seçimi boykot ediyor
Oluşan soğuk havadan dolayı dp seçime gidiyor
Mehmet ali aybar mebus oluyor
Fevzi çakmak dp den aday oluyor
21 temmuz 1946 seçim. Sandıkların kaçırılması olayı, ilk Demokrat parti kazanıyor, sonra hile iddiası ile CHP kazanıyor
Adnan menderes kütahyadan kazanıyor
Hile olmasa da dp kazanamıyordu.
Bayar, muhalefetin meclisten yapılması gerektiğini, aksi halde anarşinin ortaya çıkabileceğini savunuyordu.
5 ağustos 1946 ilk çok partili meclis açıldı
İnönü cumhurbaşkanı olunca dp tayfası alkışlamıyor. İlk oturma eylemi, protesto
Adnan menderes’in ünlü bütçe konuşması. Onu yükseltiyor. Kendisine psikopat deniliyor. Bunun akabinde dp meclisi terkediyor
7 ocak 1947 ilk kongre. Halktan insanlar da katılıyor.
İnönü genel başkanlıktan ayrılıp arabuluculuk rolüne bürünüyor.
12 temmuz beyannamesi
Vehbi koç da yorum yapıyor bu konuda. Chp milletvekili o sırada.
Recep peker in sertliği nedeniyle başbakanlıktan alınıp yerine hasan saka geldi.
İnönü araburucu
Bayar uzlaşmacılıkla suçlanıyor
Zafer
Nisan 1950. Seçim yaklaşırken recep peker ve Fevzi çakmak vefat etti. Fevzi çakmak’ın cenazesini takan yok (halktan başka)
14 mayıs 1950 – gizli oyla seçim
Chp nin yayın organı ulus’ta “chp iktidarı devrediyor” başlığı
İsmet paşa’ya komutanlar diyorki : “eğer uygun görürseniz ‘seçimlere komünistler hile karıştırdı’ diyip müdahale edebiliriz”
İktidara gelmeden askeri müdahale dedikoduları
16 mayıs 1950 – İnönü çankayadan ayrılıyor
20 mayıs 1950 tbmm meclis yeni insanlarla tanışıyor (dp milletvekilleri) – kimse kimseyi tanımıyor
Bayar dp genel başkanlığından istifa ediyor ve adnan menderes’e devrediyor
22 mayıs 1950 – başbakanlık
Meclis başkanı refik koraltan oldu
İlk kez sivil bir şahsiyet, celal bayar cbaşkanı oluyor
Bayar, eskort motorsikletleri istemiyor. Milli şeften kalma bir şey istemiyor
29 mayıs 1950 – dp halkın benimsediği reformlara dokunmayacaktı
5 haziran 1950 – başbakanlık – genelkurmay başkanı değişiyor
İktidar
23 mayıs 1950 güç başbakanlığa (adnan menderes) kayıyor
1932 de çıkarılan Türkçe ezan kanunu, haziran 1950’de kaldırılıyor. Arapçaya çevriliyor
Celal bayar, ezan yasasını ağırdan alınca menderes istifa ediyor ama bayar kabul etmiyor istifayı. Sonra ezan yasası devreye giriyor
Menderes’in inönü’yü unutturma çabaları (paradan resim kaldırılması, beyaz trenin halka açılması gibi)
Kasım gülek chp genel sekreteri oluyor
25 haziran 1950 kore savaşı
Kore de birleşmiş milletlere verilebilecek destek, natonun kapılarını açabilirdi
Kore birliği meclise sorulmadan yürürlüğe girdi
Şubat 1952 lizbon da Yunanistan ile birlikte natoya giriyoruz
Marshall yardımları ile traktörler, biçerdöverler geliyor ve 1953 de buğday üretiminde dünya 4. Sü oluyoruz
1951 seyhan barajı projesi için truman 25 milyon dolar kredi veriyor. Normalde dünya bankasından 40 milyon dolar isteniyor ama olmuyor
Seyhan baraj projesi, o zamanlar devlet su işlerinde mühendis olan Süleyman demirel’e veriliyor
Petrol yasası için dönemin Amerikan büyükelçisi george mc chee ‘den yardım alınıyor
Chp nin tek parti dönemindeki kazançlarının hazineye devredilmesi konuşuluyor
Ahmet emin yalman vuruluyor. Yobazların hedefi. ölmüyor
10 kasım 1953 anıtkabir, atanın naaşı anıtkabire taşınıyor
Millet partisi gericilik suçlamasıyla kapatılmıştı.
Haksız iktisap yasası ile chp nin mal varlıklarına el konulmak isteniyor
Chp liler meclisi terk ediyor (İnönü dahil)
Ulus kapanıyor, malları hazineye devrediliyor
Nisan 1954 seçim kampanyaları
2 mayıs 1954 dp, çok partili tarih boyunca en yüksek oyu alıyor
Kriz
Menderes’in Amerika gezisi
Menderes İngilizceyi iyi konuşarak Sovyetlere gömüyor
Menderes 300 milyon dolar kredi istiyor ama alamıyor, 30 milyon dolar hibe alınıyor
Haziran 1954 kırşehir – amerikadan dönüşte inönünün kalesi malatya ikiye bölündü ve Adıyaman kuruldu
Osman bölükbaşını meclise gönderen Kırşehir ilçe oldu
Memurların siyasal hakkı kısıtlandı
Cezalar (özellikle basın) hak getiriyor
Kışlada tedirginlik var, askeri müdahale muhabbetleri. Kışlalarda ihtilal planları yapılıyor
Rahatsızlık ezanın Arapçaya dönmesiyle başlıyor, orduda orgeneral olarak görülen ismet İnönü ye saldırılar ile artıyor. Öte yandan Marshall yardımları kapsamında ülkeye eğitmen olarak gelen Amerikan subaylar da rahatsızlık veriyor
Mecliste hizmet erlerini küçültücü laflar ediliyor. Orduda rahatsızlık devam ediyor
Askeriye de ve milli savunma bakanlığında görevden alınmalar meydana geliyor
Ordu içinde örgüt kuruluyor. İstanbul ve ankarada ayrı ayrı habersiz kurulanlar, üsküdarda birleşiyor
İhtilal yemini ediliyor
29 ekim 1955 de, milli savunma bakanı genelkurmay başkanına “gel gel” şeklinde parmak işareti yapıyor
Nisan 1955 ankara palas da buzlar eriyor
Mayıs 1955 metin Toker, ismet inönü’nün kızı ile evleniyor ve sahibi olduğu akis dergisi güçleniyor
Cüneyt Arcayürek tutuklanıyor
Menderes, kedi fare yazısına mecliste sinirleniyor
İspat hakkı sorunundan dolayı birçok milletvekili ihraç ediliyor veya istifa ediyor
Ekonomik kriz baş gösteriyor
Kıbrıs müzakereleri baş gösteriyor
6 – 7 eylül 1955 olayları – İstanbul – atatürk’ün selanikteki evi bombalanıyor haberi (haber doğru değil)
Bu iddia Kıbrıs sorununu hareketlendiriyor
Beyoğlu’nda azınlık dükkanları ve kiliselere saldırılar
22 kasım 1955 dp meclis grubu – birçok bakan istifa etmiş durumda
Dp meclis grubunda yokluk ve yolsuzluklar dile getiriliyor, isyanlar baş gösteriyor
Birçok bakan istifa ediyor grup üyelerinin zoruyla
Sarol formülü uygulanıyor :
1955’in kasım ayında, demokrat parti hükümetine yönelik tbmm grubundaki şikayetler artmış ve hükümetteki bütün bakanlar teker teker düşürülmeye başlanmıştır. günün sonunda bütün bakanlar, tbmm’deki bir odadan gelişmeleri seyreden adnan menderes’e istifa mektuplarını vermişlerdir. bu bakanların içinde basından sorumlu devlet bakanı olarak mükerrem sarol da bulunuyordu.
bütün bu hengamenin ardından sarol, tbmm’deki dp grubuna giderek “yahu ayıptır, ayıp! 15 gün önce hepiniz adnan menderes’e ayılıp bayılıyordunuz. adam 15 gündür yurtdışındaydı zaten, 15 günde mi bu rezillikler oldu” diye çıkıştı. dp grubundan bu çıkışa “bizim adnan beyle bir sıkıntımız yok ki. çevresindeki iş bilmez ve liyakatsiz kişileri istemiyoruz” yanıtı geldi. yani, “adnan menderes iyi, ama çevresi kötü” idi. mükerrem sarol da bunun üzerine yakın dostu ve başbakanı adnan menderes’in yanına giderek “kabine için değil, kendin için güvenoyu iste” dedi ve olanları anlattı. adnan menderes de sarol’un dediğini yaptı ve tbmm’deki dp grubundan kendi adına güvenoyu istedi, grup da istediğini menderes’e verdi. böylece menderes’in siyasi hayatı, hiç değilse beş yıl için kurtulmuş oluyordu.
Grubun devirdiği bakanlar soruşturuldu
Adnan menderes artık tek başına.
Baskı
10 nisan 1956 – Gaziantep – 23 yargıç bir emirle emekliye ayrıldı
Basında yasaklamalar oldukça artıyor.
Yalan haber ve fotoğraflar yayınlanıyor.
Birçok gazeteci içeri atılmaya başlanıyor
Sokaklar muhalefete kapatılmaya başlanıyor
Kasım Toker tutuklanıyor
Fuat köprülü, kurduğu partiyi tanımadığını ve menderesi devirmek için partilerin işbirliği yapmasının vatan borcu olduğunu söyleyerek istifa ediyor
Ekim 1957 – radyo yayın yasağından önce yayın yapmaya başlıyor, şuralarda demokrat parti kazanıyor diye yayınlar yapılıyor
Devalüasyon kararı
İktidara ihtilal hazırlığı ihbarı gidiyor
Darbeciler soruşturuluyor
Milli savunma bakanı zorla istifa ettiriliyor
Samet kuşçu orduyu isyandan teşvikten 2 yıla mahkum oldu
15 temmuz 1958 – İstanbul – ırak ta hükümet darbesi yapılıyor.
Bağdat paktı için ırak dayanağı bitiyor
İngiltere ve Amerika, ırak için yeni rejimi tanıyor
Bu olay, bağdat paktı ve dp nin Ortadoğu temsil rolünün fiilen bitişi
12 ocak 1959 – ankara – chp kurultayı açıldı
Vatan cephesi gibi ocaklar kurulmaya başlanıyor, radyo da yayınlanmaya başlanıyor
17 şubat 1959 – menderes londraya Kıbrıs meselesi için giderken uçağı düşüyor
Uçakta birçok gazeteci, uçuş ekibi vb ölüyor.
Bu olaydan sonra diğer olaylar unutuluyor, Menderes ülkede müthiş karşılanıyor
İnönü, Menderes’i trende karşılıyor ama Menderes, İnönü’ye iade – i ziyaret yapmıyor. Bu da İnönü’nün çizmelerini giymesine sebep oluyor.
İsyan
29 nisan 1959 uşak – ismet paşanın kafasına taş atılıyor
İnönü’nün olaylı geziler zinciri. Ordu ismet paşayı komutan gibi görüyor
İsmet paşa’nın ihtilal planlarından haberi olduğu iddia ediliyor
Cemal gürsel kara kuvvetleri komutanı oluyor
Alparslan Türkeş, Suphi karaman, osman köksal ihtilal örgütünde kilit noktalara tayin ediliyor.
Adalet bakanı istifa ediyor. Erken seçim havada kalıyor (celal bayar, erken seçimin ülkeyi kan revana götüreceğini düşünüyor)
18 nisan 1960 – parti içi komisyonlar kuruluyor
Tahkikat komisyonu
İsmet inönü’nün “ben de sizi kurtaramam” sözünü burda söylüyor
Ulus gazetesi 1 ay daha kapanıyor
Kore de ki darbe teşebbüsleri haber yapılmaya başlanıyor
İnönü’nün “türk milleti kore milletinden daha az haysiyetli değildir” sözü, 12 oturum ceza almasına sebep oluyor
Basın tamamen susturuluyor
28 nisan 1960 – beyazıt – bir öğrencinin öldüğü, 40 kişinin yararlandığı, polisin tartaklama yaptığı olay
Öğrenciler “türk ordusu çok yaşa” diye sloganlar atıyor – kanlı Perşembe olayı
Menderes, diğer illerdeki olayları takmıyor (radyo konuşması yapıyor)
Celal bayar, sertliği seçiyor
3 mayıs 1960 – kara kuvvetleri karargahı
Ethem menderes den adnan menderes in istifa etmesine ikna edilmesini istiyorlar
5 mayıs 1960 – kızılay – 555k parolası 5. Ayın 5. Günü saat 5 de kızılay
Bayar’ın kızılay emri. Eğer ortalık sakinleşmezse ateş açın emri.
15 mayıs 1960 – izmir mitingi çok kalabalık
21 mayıs 1960 – ankara – harbiyelilerin ayak sesleri Çankaya köşkünde duyulmaya başlıyor
24 mayıs 1960 – başbakan artık eleştiri duymak istemiyor. Eskişehir e mitinge gitmek istiyor
26 mayıs 1960 – menderes’in kapısı çalınıyor. “yarın darbe oluyor, istifa edin” şeklinde
Darbe
25 mayıs 1960 yarı askeri rejim öneriliyor
Menderes Eskişehir e gidiyor
26 mayıs 1960 – genelkurmay başkanlığı – ordu iktidara bağlı
26 mayıs 1960 21:00 eskişehir – menderes’e üniversite profesörlerinin eylem haberi geliyor, menderes onlara “karacübbeliler” diyor
23:00 – harp okulunda hazırlık
Ordunun üst kısmı iktidar yanlısı olduğu için tabandan gelen bir hareket olacaktı.
Darbe planları hep kafadan, yazılı ciddi bir plan yok
03:00 – 27 mayıs 1960 – harp okulu – parola inkılap – merkez komutanına haber veriliyor, o da ekipleriyle ihtilale katılıyor
03:30 – 27 mayıs 1960 – ankara harp okulu – bazı askeri birlikler ele geçirildi. Radyoevini ele geçirme görevi Alparslan Türkeş’e veriliyor.
Darbe bildirgesi okunuyor
04:00 – 27 mayıs 1960 – Eskişehir – ankara cevap vermiyor
04:00 – 27 mayıs 1960 – ankara da tüm mevziiler düşmüş, geriye sadece çankaya kalmıştı
Celal bayar, osman köksal’ın ihtilalcilerden biri olduğunu anlayınca tabancasını hazırlıyor. Kararı direnmek
04:40 – 27 mayıs 1960 – ankara – ismet paşa kapısına kadar gelen darbeyi normal karşılıyor
Gelen geçen tutuklanıyor
05:30 – 27 mayıs 1960 – Çankaya – demokratlılar harbiyede toplanmış durumda ama sadece celal bayar kaldı. Direniyor
Celal bayar intihara kalkışıyor ama askerler engel oluyor. Silahı hemen alıyorlar
Menderes Muhsin Batur’un kendisinin odasına gelmesine karşın teslim oluyor
Cemal gürsel ihtilal lideri oluyor
Ada
27 mayıs 1960 – ankara – halk zafer sarhoşluğu içinde
Celal bayar istifa etmiyor
Hikmet karaman profesörlerin listesini tutuyor
Askeri uçakla toplanan 7 profesörlere yeni anayasayı hazırlama görevi verildi
Sıtkı sami onarlı’nın önerisiyle yeni bir ihtilal komitesi kuruluyor.
Milli birlik komitesi kuruluyor. Profesörlerin önerisiyle
Yasama yürütme milli birlik’e kaldı.
Cemal gürsel komite başkanı oluyor
Hocalar hükümeti kurmaya yanaşmıyor, askerler ise devlet görevine gelmeme konusunda yeminliler
Elde profesörler kurulu, milli birlik komitesi ve bakanlar kurulu var. Hepsinin başında ise, çoğuyla yeni tanışmış olan cemal gürsel var
27 mayıs 1960 – ankara – Ayten sokak – ismet paşanın önünde heyecanlı miting
İsmet paşa ihtilale üzülüyor
Chp ihtilalin içinde / dışında olmamasına rağmen chp nin içindeki örgütler ihtilal yanlısı hareketler sergiliyorlar
28 mayıs 1960 – ankara – gürsel ismet paşanın manevi desteğini alıyor, chp ile ilgisi olmadığını kamuoyuna yayıyor
Harbiyedekilerin bazıları salınıyor ama profesörler itiraz ediyor. Mahkeme olması lazım diyorlar
Haziran 1960 dp liler yargılanmak üzere yassıadaya getirildiler
Menderes ve bayar tek kişilik odalara yerleşiyorlar. Diğerleri toplu.
Odalara dinlenme cihazları ekleniyor
Ankara da yeminler ve anayasa hazırlıkları
Tutuklular yüksek divan kurulunca sorgulanıyorlar
Kamuoyuna adada yaşamı güzel göstermek için film çekiliyor. Filmin adı “düşükler yassıada”
Bayar tuvalette kendini kemerle boğmaya çalışıyor. Kurtarılınca “bize yeşilçam oyuncuları gibi film çevirttiler. Reva-i hak mıdır bu ?” diyor
Demokrat parti hızlıca kapatılıyor
İdam
14 ekim 1960 – yassıada – ilk duruşma
Sadık başol başyargıç
Menderes mahkemeye direnmiyor. Titrek ve bitik bir halde konuşmasını yapıyor mahkemede
15 ekim 1960 – yassıada – köpek davası
Bayar köpek davasından 4 yıl 2 ay hapse mahkum edildi
Gruplaşmalar, tasfiyeler, rencide edici davalarla iş gittikçe kötüye sarıyor
İnönü seçimi geciktirebilecek her türlü olaya karşı
Türkeş ve ekibi (14 ler) yurtdışına sürüldüler
Kasım 1960 – yassıada – ailelere görüşme izni
6 ocak 1961 – kurucu meclis ve yeni meclis binası
Şubat ayında 7 parti kuruldu
27 mayıs 1961 de yeni anayasa kabul ediliyor (en ileri ve en liberal anayasa)
1961 yazı – yassıada
6 -7 eylül olayları, örtülü ödenek gibi olaylar mahkemede konuşuluyor
Menderes daha kibarken bayar biraz daha yukarıdan bakar bir durumda mahkemelerde
Siyasi hedef menderesti
Menderes’in avukatının, cemal gürsel’in menderesi darbe öncesinde cumhurbaşkanı yapmak istediği mektubu okumak istemesi üzerine, menderes izinsiz şekilde mikrofona geliyor ve avukatından bu talebi geri çekmek istemesini istiyor. Ardından avukat tutuklanıyor
6 haziran 1961 – gürsel, askerin siyasete doluştuğu ülkede sorun kaçınılmazdır diyordu – mıhtıra alıyorlar
Ordu hiyerarşik düzeni bozuk
Ağustos 1961 – yassıada – ada ve ankara cemal gürsel’in kontrolünden çıkıyor
Mezarlar kazılmaya başlanıyor
Eylül 1961 – Suphi karaman ve arkadaşı inönüye çıktı, İnönü idama çok karşı
İnönü, cemal gürsel e “eğer idam olursa halk ve ordu arasında açık oluşur ve bu da milli birlik komitesini etkiler”
15 eylül 1961 – 04:00 – menderes uyku ilaçlarıyla intihara kalkışıyor ve son anda kurtarılıyor
Hayat boyu hapis ve idam kararları. Bayar ve menderes dahil 15 kişi idam kararı
Menderes hariç 14 kişi imralıya doğru gidiyor (bayar dahil)
15 eylül 1961 – Washington george mcchee olayı iletiyor
15 eylül 1961 – 18:00 ankara – son sözü milli birlik komitesi söyleyecekti
Kennedy, idamların olmaması konusunda iyimser bir üslupla tavsiye veriyor
Komiteden 4 oy farkla idama evet kararı çıkıyor
İdamı onaylanan 4 kişi bayar, menderes, zorlu ve Polatkan. Bayar’ın cezası yaştan dolayı hayat boyu hapse çevriliyor
Karar yassıada irtibat bürosundan açıklanıyor ve basına yansıyor
19:00 15 eylül 1961 imralı
Fatih rüştü zorlu’nun idamı
Hasan polatkan’ın idamı
16 eylül 1961 ankara gazeteler. İnfazlardan kimsenin haberi yok
Gürsel ve İnönü görüşüyor. Menderesin annesiyle görüştükten sonra. Lakin kimse menderesin idamını durdurmayı istemiyor
Birçok ülkeden infazların durdurulması için mesajlar geliyor
16 Temmuz ’71 Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan’ın davası
Deniz Gezmiş ve arkadaşları kimseyi öldürmemişti ama haklamada idam istiyordu “silah zoruyla anayasal düzeni yıkmak” diye, ordudan emir 146. Madde, idam emri
27 Eylül 1971 Demirel’in genelkurmaya resti
11 bakan istifa ediyor
24 Ocak ’72, İnönü idam cezalarına karşıyım dedi, Demirel buna karşı
Mahir çayan kaçtı – Maltepe cezaevinden bazı thkpc üyeleri öldürülüyor
Çayan 2 ingiliz 1 kanadalı 3 teknisyeni kaçırıp Deniz öldürülürse bunlar ölür diyorlar
Çayanların kürkçünün vb olduğu ev sarılıyor, rehinelerinde olduğu
THPC’nin beyin kadrosu “başta mahir çayan” öldürülüyor, ölmeden önce 3 teknisyeni de öldürüyorlar.
6 Nisan ’72 4 hava korsanı 1 THY uçağını Sofya’ya kaçırıyor, 13 mahkum 24 içinde salınmazsa uçak patlatılır. Uçağın içinde Ömer İnönü’de var (ismet paşanın oğlu)
6 Mayıs ’72 – Deniz Gezmiş idamı, babasına mektup, idamdaki konuşması, Yusuf idamı, hüseyin idamı
İnönü, Gezmiş’in asıldığı gün kalp krizi geçiriyor fakat ona rağmen ertesi gün parti içi muhalefete resti çekiyor. 4 kasım’da genel başkanlıktan, 14 kasım’da milletvekilliğinden ayrıldı
25 Aralık ‘73’te İnönü vefat ediyor.
12 EYLÜL BELGESELİ – 32. GÜN
1972 – 1983
Deniz gezmiş idamı
1972 İsmet İnönü çekiliyor, Ecevit CHP başına geçiyor
Askeri liderlerin güç gösterisi ve anlaşmazlığı 1972
Askerlerle Demirel & Ecevit kavgası
1973 cumhurbaşkanlığı seçimi
1974 koalisyon dönemi
15 Temmuz 1974 kıbrıs darbesi
20 temmuz 1974 kıbrıs çıkarması
Cenevre konferansı
Konferansın çözülmemesi sonucu kıbrıs’a ikinci harekat
Evren, özal’ı “barajları ben yaptım” dediği için suçluyor
Anap tek başına iktidar
Seçim iptal spekülasyonları
Özal & evren sarılması
1989 evren cumhurbaşkanlık süresi doldu
1987 demirel halk oylaması ile siyasete döndü, ilk başbakan sonra da cumhurbaşkanı seçildi
Ecevit 1987 de halk oylaması ile siyasete döndü, chp ile işi olmadı, kendi partisini kurdu, hükümet ortağı oldu
Erbakan 1987 de siyasete döndü, kurduğu refah partisi 1995 de birincil parti çıktı. 1998 de kapatıldı. Erbakan’a siyaset yeniden yasaklandı.
Türkeş 1980’den sonra milliyetçi hareket bölündü ama başbuluğu 1995, yani ölene kadar sürdü.
12 eylül diğer 4 general 1989 da emekli oldu. Bir daha konuşmadılar
ÖZALLI YILLAR BELGESELİ – 32. GÜN
1981 – 1993
Bölüm – Türkiye’yi Sarsan Ekonomik Kararlar 24 Ocak
1975 – 1980 arası oldukça zor geçmiş, ekonomik sıkıntılar, sağ sol savaşları, pahalılıklar diz boyu. Terör var. Sürekli hükümetler değişiyor, bir türlü istikrar sağlanamıyor. 1980’e girildiğinde TCMB çekleri reddediliyordu. Turgut Özal başbakanlık müsteşarı görevinde.
Özal liderliğinde ekonomik çalışmalar yapılıyor. Aynı zamanda ankara’nın bir diğer köşesinde silahlı kuvvetler tarafından cumhurbaşkanlığına uyarı mektubu yazılıyor.
Askerler kararlara ikna oluyor, sıra bakanlar kuruluna geliyor.
Türk lirasının düşürülmesi gerekiyor
Sonrasında özalla birlikte imf genel merkezine “operasyon tamamlandı, dövizi bekliyoruz” mesajı çekiliyor (ilginç)
Özal o sırada “takunyalı” olarak adlandırılıyormuş, bu kararı nasıl aldığı meçhul kalmış
Emin çolaşan: bizi bir anlamda zorladılar bu kararları almak için
Oecd toplantısından sonra ekonomik kıpırdama başlıyor
12 eylül 04:00 darbe gerçekleşiyor
Özal ihtilal sonrası hükümette ekonomi bakanı oluyor. Başbakan da Feyzioğlu oluyor, sonra başbakan Bülent ulus oluyor. Maliyenin başına kaya erdem atanıyor.
7 kasım 1981 – 2. İzmir iktisat kongresi
Askerler Turgut özal a bağımlı.
Banker Kastelli skandalı patlak veriyor.
Kastelli krizinin siyasi faturası maliye bakanı Kaya Erdem’e çıkarılıyor.
Kaya erdem’in görevden alınmasıyla Özal’ın liberal politikaları frenleniyor. Asker, devletin piyasaya müdahalesinden vazgeçemiyor. Özal 14 Temmuz 1982 günü istifasını verdi.
2. Bölüm – Kuruluş, Siyasette Yeni Yüzler
Özal 82’de Side’ye gidiyor
Özal’a siyasi parti kurma tavsiyeleri veriliyor
Parti kurma kararı Side’de oluşturulurken askeri yönetim bazı olayların faturasını Özal’a çıkartmıştı.
Özal’ın sağlığı sıkıntılı çok kilolu, Amerika’da spor alıyor ve kendini siyasete hazırlıyor sağlık olarak. Amerika’da siyaset dersi de alıyor (burası önemli)
Özal Kenan Evren’den izni alıyor (konseyden)
Çoğu kişi, Özal’ın partisi nasıl olsa kapatılacak diye gelmek istemiyorlar
Rüştü Saraçoğlu, Mesut Yılmaz, Adnan Kahveci, Erol Aksoy kurucular arasında
Demirel Özal’a destek vermiyor
12 Eylül’cülerin kurulacak partilerinin başbakan adayı Bülent Ulusoy
Adnan kahveci, Semra Özal’ın Turgut bey i yavaşlattığını düşündüğü için Turgut bey e “ayrılın” tavsiyesi veriyor
Parti ismi kurulurken gizli tutuluyor
Arı maskotu büyük türkiye partisi ile çakışıyor. Sabah 8 buçukta büyük türkiyeden önce dilekçe verdikleri için arı maskotu anavatanın oluyor
1982’nin sonlarına doğru partiler belli olmuştu. Solda iki oluşum vardı. Biri, askerlerden icazetli Necdet Calp’ın Halkçı Parti’si, bir diğeri Erdal İnönü’nün Sosyal Demokrat Halkçı Partisi idi. Sağdaki tablo, Necmettin Erbakan’ın msp’si şimdi Refah Partisi adıyla sahnedeydi. Türkeş’in mhp’si, Muhafazakar Parti adıyla sahnedeydi. Demirel’in eski adalet partisi yerini Büyük Türkiye Partisi olarak almıştı. Askerlerin desteklediği Turgut Sunalp Milliyetçi Demokrasi Partisi, bir de Özal’ın ANAP’ı vardı.
Birçok veto gerçekleşti, vetolardan sadece MDP ve ANAP kurtuldu.
Demirel ve ekibi, Zincirbozan da zorunlu ikamete gönderildiler.
1 Haziran 1983 Kenan Evren Çorum konuşması. Demirel’e sinirleniyor.
Solun bazı isimleri de sürgüne yollanıyor (içlerinde Deniz Baykal’da var)
22 Ekim 1983 televizyon açıkoturumu, özal’la tartışmalar mevcut “satarım satmam”
Özal televizyonu ve mitingleri çok iyi kullanıyor
4 Kasım 1983 Kenan Evren MDP’yi destekler bir konuşma yapıyor
6 Kasım 1983 Türkiye seçimlere gitti.
3. Bölüm – Yeni Bir Dönem
Seçim sonucu ANAP kazanıyor.
Kazandıktan sonra kutlama olmayacağı talimatını veriyor anap. Çünkü konsey partiyi kapatabilir.
Özal’a bir şey diyen yok. Özal kendisi arıyor Evren’i randevu için.
Randevu sırasında ilginç bir an oldu. Devletin bütün protokol kurallarını alt üst edecek bir şekilde Özal, Evren’i tutarak kendine çekti ve öptü.
15 kasım 1983 KKTC Bağımsızlığının ilanı. Bu olay rauf denktaş ın bir oldu bittisi.
Bu arada ordu tarafında birçok düzenleme yapılıyor konsey tarafından.
7 Aralık 1983 – Yasama yılının açılışı
13 Aralık 1983 günü ANAP’ın kabinesi onaylanıyor.
İlk kabile toplantısında, birbirini tanımayanlar, bakanlıktaki göreviyle alakası olmayanlar (çoğu kendi konusuyla alakası yoktu), bakan olduğundan haber olmayanlar bile vardı.
Bakanların çoğunun hiçbir siyasi tecrübesi yoktu.
Özal hükümeti 24 Aralık 1983’te güvenoyu aldı.
Özal dönemine kadar ekonomi çok kötüydü. Sakıp Sabancı’nın “Özal’dan allah razı olsun” demesi garibime gitti.
4 Haziran 1992 3. İktisat Kongresi – İzmir
4. Bölüm – Tabular Yıkılıyor
Özal’ın ilk icraatı Türkiye’yi durduran yasal zincirlerden koparmak “İcraatın İçinden” programı
20 Haziran 1984 Basın toplantısında açıklanıyor
Gereksiz şura komisyon vb ler kaldırılıyor.
Türk parasını koruma kanunu revize edildi, döviz biraz daha serbest bırakıldı.
Döviz günlük yaşamın her şeyi oluyor. Serbest piyasaya doğru adım adım
İthalat ihracat serbest bırakıldı, fiyat kontrolü kaldırıldı.
Türkiye’nin iflas edeceğini düşündüler.
Tabular yıkılmıyor. Herkes devlete sırt yaslama politikasında. “Türkten tüccar olmaz” deniyor. Devlet, Türklerin dışarıya ürün satmalarını sağlamaya çalışıyor.
Turgut Özal işadamlarını ülke ülke gezdiriyor ki ihracat yapabilsinler. Bu seyahatlerin hiçbiri devlet parasıyla yapılmadı.
İhracat için bu yetmez, ürünler yapılması gerekiyordu. Her yere elektrik gitti, yollar yapıldı, telefonlar aktarıldı. ANAP Propaganda filmlerinde bunlar anlatılıyor.
Özal aşırı hızlı davranıyor. Otomatik telefon devrimleri mevcut.
Kamu ortaklığı ve toplu konut fonları kurarak bu fonları barajlara, altyapılara harcandı.
Yabancı sigara önceden karaborsadan satılırdı.
15 Aralık 1984 karaborsayı kapattırdı. İşlerini tek bir telefonla hemen halledermiş Özal.
Ehliyet devrimi, kredi kartları vb. geldi.
Artık alışveriş yapan fatura istiyordu. KDV gelmişti. Cepte para taşıma yerine kredi kartı kullanılır olmuştu. Manavlarda çikita muz geldi. Renkli televizyonlar geldi. Servet beyannamesi kaldırıldı. Dava adamlığı yerini iş bitiriciliğe bıraktı. Vahşi kapitalizm geldi. Liberal ekonomi adı altında manevi değerler yok edildi diyor emin çolaşan
Birçok rüşvet vb. nin önü açılmıştır.
Özal çok hızlı gidiyor diye eleştiri alıyor.
Eleştiriler sonucunda hanedan kelimesi manşetlere çıkıyor.
5. Bölüm – Takunyalı Hanedan
84 – 87 arası bütün ekonomik tabular yıkıldı
Protokolde başbakan 7. Sırada geliyordu (konsey üyelerinden sonra)
Özal’ın protokol değişikliği isteği Evren tarafından reddedildi
Özal’ın dinci olduğuna dair eleştiriler var.
Devlet Planlama Teşkilatı’nda namaza giden abdest alanlara takunyalı denirmiş.
Özal’ın tarikatlarla ilişkisi ilk değildi. Önceden MSP adaylığı varmış, bir tarikat liderinden tavsiye almış. Semra hanım bu fikre katiyen muhalefet
Semra Özal, Turgut bey in dinciliğe doğru kaymasını engellemiş
Semra Özal gezen, gece kulüplerinde şarkı söyleyen, çok çağdaş bir kadınmış.
’86 Semra Özal’ın kurduğu Türk Kadınını Tanıtma ve Güçlendirme Vakfı – Semra Özal’ın Papatyalı – bu vakfın balosu bayağı pahalıya mal olmuş ama Turgut bey orta direkten kemer sıkmasını istiyor
Özal ailesinin çok para kazanması mevcut. Jaguar otomobil olayı var
27 Mart 1989 – Basın toplantısı
Birçok siyasi parti değişikliğe uğradı (halkçı parti ve sodep birleşti vb)
PKK güneydoğu da sahneye çıkıyor (ilk silahlı hareketler)
İlk başta bu gerilla savaşını pek takmamışlar. TSK nın donanımı yeterli değil, savunma sanayii girişimi başlıyor – 14 Aralık 1984
Savunma sanayii modernize ediliyor
Devlet bakanı İsmail Özdağlar Yüce Divan’da – 1985 – Özdağlar ın rüşvet alması Adnan kahveci tarafından bahsediliyor. Rüşvetler vb gırla çıkıyor.
Naim Süleymanoğlu kaçırılıyor
13 Aralık 1986 – basın toplantısı naim Süleymanoğlu da katılıyor
6. Bölüm – 12 Eylül Bitiyor
Şubat 1987 özal’ın gerekçesi tam belirlenmeyen bir Amerika gezisi. Özal’ın sürekli kalbi sıkışıyor
Özal ameliyat oluyor
21 Mart 1987 Özal uydu vasıtasıyla telekonferans yoluyla basın toplantısı ve kabineyle toplantı
Yunanistan’ın Ege ‘de petrol arama girişimi ve Türkiye’nin bunu durdurması olaylar yaratıyor
Genelkurmay genel sekreterliğinde bir bildiri yayınlandı. Tuğgeneral bunu kafasına göre yapmış. Biz aslanız kaplanız demeye getirmiş ve Özal çok kızmış
Özal o esnada Londra’da. Oradaki bbc televizyoncularını çağırıp krizi bir cümle ile noktalıyor: “Eğer kendi karasularından çıkarlarsa biz de kendi karasularımızdan çıkacağız ama ilk hareketi onlardan bekliyoruz. ..” özet şuydu: eğer bize dokunurlarsa biz de onlara dokunuruz. 28 Mart 1987
Özal sonrasında Yunanistan başbakanını arıyor
Özal türkiye’ye dönüyor
Özal 1960’larda Avrupa birliği’ne karşıydı, ama amerikadan dönünce bu fikri değişti
13 Nisan 1987 avrupa müşterek pazarına başvuru
1980’lerin sonuna gelindiğinde soğuk savaş dönemi kapanmaya başlamış, Gorbaçov perestroyka politikası nı başlatmıştı.
O aralar türk ceza kanunun 141 142. Kanunu kalkıyor
Behice boran’ın resmi törenle defnedilmesi de ANAP’a faturalanıyor
Şarkılarında komünizm andırdığı için vatandaşlıktan çıkarılan Cem Karaca, vatandaşlığa geri alınıyor. Bazı sürülen işçi partililer de dönüyor. Askeri dönemdeki komünizm kemeri yavaş yavaş gevşetiliyor.
Anap döneminde yasak yayınlar, askeri hüküm devam ediyor o esnada.
Özal devleti sivilleştirmek istiyordu
Resepsiyon tartışması oluyor – 29 haziran 1987 basın toplantısı
Öztorun’un görevden affı
Paşalar operasyonu
7. Bölüm – Suikast
Demirel, Ecevit, Erbakan, Türkeş ’87 seçimlerine giderken siyasi yasaklarının kaldırılması için uğraşıyorlardı.
16 Ağustos 1987 DYP Mitingi
Özal Demirel’i abi olarak görüyor, onu cumhurbaşkanı olarak görmek istiyor
Demirel, benim onun lütfuna ihtiyacım yok diyor Özal’dan ötürü
ANAP yasakların kaldırılması için ikiye bölünmüş durumda.
29 Ağustos 1987 Özal Kayseri Mitingi
Bu yasaklı durumdan Özal şubat 1993 32. Gün programında da bahsediyor.
17 Ağustos 1987 Güneş Taner’in üstündeki hayır tişörtünü mitingte Özal destekliyor.
Referandum öncesi ANAP’tan erken seçimi kararı çıkıyor.
Referandum sonrası oy sonuçlarını hayır a çevirmek için itiraz etmek istiyorlar ama Özal izin vermiyor, hileci hurdacı derler diye.
24 Eylül 1987 DYP Olağanüstü Kongresi Demirel konuşuyor
Bu olaydan sonra Demirel muhalefeti güçlendiriyor. Özal’ın çevresi gergin
Demirel – Özal kapışması
Özal Demirel kapışması siyasiydi. Kişisel olarak arası iyidi Ahmet Özal diyor Turgut bey in oğlu
29 Kasım 1987 %36 ANAP, %24 SHP, %19 DYP, %8,5 DSP, %7,2 Refah Partisi
DSP ve RP meclise giremiyor
Özal başkanlık sisteminden bahsediyor
18 Haziran 1988 ANAP 2. Kongresi
Partililer tüm herkesi kongreye alıyor, Özal’ın koruma müdürleri şikayetçi partililerin bu tavırlarından dolayı
Özal’a suikast girişimi
Özal’ın korumaları oraya buraya sıkıyor, birçok yaralı oluyor bu yüzden
Semra Özal’ın telaşı var basının aldığı kayıtta
Mehmet ağar’ın bu olayda rolü garip. Koruma müdürünü almış içerde çay içiyorlar. Şüpheli davranışlar var
8. Bölüm – Köşk’te bir ANAP’lı
Mehmet Ağar, o sıradan bir eylemciydi diyor. Özal’ın basın danışmanı, koruma polisi gibi isimler ise bunun bir örgüt işi olduğunu düşünüyorlar.
Bu suikastte tetiği çektiren bulunamıyor
Prensler skandalı
Amerikadan toplanan birçok kişi bakanlıklara getiriliyor, birçok rüşvet olayları oluyor.
1989’da ekonomik grafik gayet iyi. Ancak türkiye ürettiğinden çok tüketiyordu. İktidara göre ülke yükseliyor, muhalefete göre halk eziliyordu
’89 yerel seçimlerinde geçen seferinkine göre yarı yarıya düşüyor ANAP’ın oyları
O akşam da TRT Anap’ın “icraatın içinden” programı yayınlanıyor
Mart 1989 ANAP Grup toplantısı
27 mart 1989 basın toplantısı
Evren’in cb süresi doluyor
Özal cumhurbaşkanlığına kaçtı tabirleri
17 Ekim 1989 cb adaylığı açıklaması
Ekim 1989 Veda konuşması özal
31 Ekim ’89 Özal CB oluyor
Köşke yeni santral, bilgisayar sistemleri, haberleşme sistemleri, yeni duvar kağıtları dekorlar falan yaptırıyor özal
9. Bölüm – Körfez Savaşı
Başbakan Yıldırım Akbulut, cumhurbaşkanı Özal
2 ağustos 1990 Saddam’ın Kuveyt’i işgali
Özal ile Amerika işbirliği yapıyor
Eğer Irak Kuveyt’i işgal ederse Birleşmiş milletler askerlenecekti.
Türkiye USA’nın olduğu koalisyonun içindeydi.
Kriz başladıkça halk dövizleri çekmeye başladı
Özal, Körfez krizi sonunda Musul ve Kerkük’ü kontrol altına almak istiyor
Genelkurmay a göre böyle bir işgal macera olacaktı
Özal meclisi de ikna edemiyor
Gizli bir direktifte orduya seferberlik emri veriliyor
Genelkurmay başkanı direktifi imzalamayınca istifa ediyor
Tüm uyarılara rağmen Saddam Hüseyin Kuveyt’ten çıkmamıştı
45 gün sürecek olan Körfez savaşı başladı
23 Mart 1991 Özal’ın beyaz saraya kabulü.
Savaştan sonra kuzey ırak’taki yüzbinlerce kürt Türkiye’ye sığındı. 300.000 Kürt Türkiye’ye girdi Özal sınırı açtırttı.
Özal kürtlere ayrıcalık veriyor, kürt kökenli milletvekillerini davet ediyor, sınırdan alıyor. Halepçe katliamı Özal’ı çok etkiliyor
Dışişleri ile buzları eritti her zaman yanına almaya çalıştı Özal
Mesut yılmaz o sıra dışişleri bakanı, Özal’ın bu davranışlarından sonra bakanlıktan ayrılıyor
28 Nisan 1991 Semra Özal ın açıklaması. Sebebi ise Semra hanım ANAP İstanbul il başkanlığına seçiliyor ve büyük tartışmalara sebep oluyor
1991 Özal Anavatanlıları Köşk’e çağırıyor
15 Haziran 1991 ANAP Kongresi, Mesut Yılmaz ANAP başkanı, Türkiye’nin yeni başbakanı
10. Bölüm – Şoke Ölüm
7 kasım 1991 Demirel in partisi iktidar, özal vb olarak devam
DYP – SHP koalisyonu kuruldu
Karadeniz ekonomi zirvesinde kim ülkeyi temsil edecek tartışılıyor
1 Mayıs 1992 Özal kanser
Özal iyileşti
Mesut yılmaz anap politikalarını değiştiriyor ve özal la bağı koparıyor
Özal köşkü resmen anap muhaliflerinin merkezi haline dönüşmüştü.
Mesut yılmaz yönetimindeki birçok milletvekili istifa ediyor 1 aralık 1992
Özal artık anaptan ümidi kesti, yeni parti kurmak istiyor
’93 başlarında sürekli ölümden bahsediyormuş, vasiyet veriyormuş Özal
6 Nisan 1993 tarikat fıkrası
Özal’ın hali kötü
17 Nisan 1993 kalp sektesi, ani ölüm ile Özal vefat ediyor
28 ŞUBAT BELGESELİ – 32. GÜN
1993 – 2002
Bölüm
Özal’ın ölümü ile siyasal islam, Hizbullah ve pkk sahneye çıkıyor
1992’den itibaren “laiklik elden mi gidiyor?” soruları
Atatürkçü düşünce derneği kurucusu Muammer aksoy, hürriyet gazetesinden çetin emeç, din araştırmacısı turan dursun, ilahiyet fakültesi eski dekanı bahriye üçok, jak kamhi (bu ölmüyor, suikastten kurtuluyor), cumhuriyet gazetesi yazarı uğur mumcu suikastleri
Laik cumhuriyeti savunanlar tek tek öldürülüyordu
“Ey halkım, unutma bizi ..!” En çok sarsan suikast Uğur Mumcu’nun suikasti
Hiçbirinin failleri yakalanamadı
Özal’ın ölümünden 2 ay önce jandarma genel komutanı orgeneral eşref bitlis’in uçağı düşüyor (dönemin genelkurmay başkanı doğan güneş dosyayı hemen kapatıyor, olay yerine ilk gelen cemal sever (jitemin kurucularından))
Bütün bunlar yaşanırken Demirel başbakan, Erdal İnönü başbakan yardımcısı
17 Nisan 1993 Özal’ın ölümü
Özal o ara 5 milletvekilini Şam’a Öcalan’la görüşmeleri için gönderiyor, ateşkes için
Öcalan, Özal’ın öldürüldüğünü iddia ediyor
Özal’ın ölümünden sonra Süleyman Demirel cumhurbaşkanı oluyor, sonrasında başbakanlık boşalıyor, DYP de kapışma var
En başta gelen aday Hüsamettin Cindoruk’tu
Demirel cindoruk’a yeşil ışık yakmadı
Tansu Çiller aday, çok tanınmıyor ama desteklenmesinin amacı cinsiyetinden dolayı oluyor
Medyanın Çiller desteği
İki aday daha vardı, köksal toptan, partililerin abi dediği ismet sezgin
Kongreye üç aday girdi, Tansu Çiller, İsmet Sezgin, Köksal Toptan
13 Haziran 1993 DYP Kongresi, manşetlerde “leydi’nin topuk sesleri”
Diğer adaylar çekiliyor ve Çiller’i destekliyor
Çiller başbakan oluyor
Çiller’in partiye gireli 3 yıl oldu
Erdal İnönü, koalisyondan çekilmek ve siyasetten çekilmek istiyor, İnönü siyaseti bırakıyor ve koltuğu murat karayalçın’a bırakıyor, Karayalçın koalisyonu sürdürüyor
Sivas pir sultan şenlikleri var. Aleviler, kanaat önderleri, yazarlar toplandı
Aziz Nesin’in yabancı şeytan ayetleri kitabını çevirmesi, radikal İslamcılara batmış ve aziz nesin’in sivasa gelişi kenttekileri rahatsız ediyor
Medyada çirkin manşetler
O ara sivas belediye başkanı temel Karamollaoğlu
Aziz nesin’e çevreden ve basından saldırılar, nesin in korumaları onu hemen madımak oteline götürüyorlar
Çevrede “islam’a uanan eller kırılsın” eylemleri, nesin’e ve Aleviliğe karşı
Fısıltı gazetesi dinin elden gittiğini savunuyor
O sıra kültür merkezinde arif sağ’ın konseri olacak, o ara kültür merkezine taşlar atılıyor
Kitap sergileri dağıtılıyor, saldırılar var
Militanlar madımak oteli’nin önünde bekliyor, “kahrolsun laiklik” sloganları
Belediye başkanı temel karamollaoğlu’nun “Müslüman kardeşlerim gazanız mübarek olsun” sözleri, heykeller kaldırılacak, bu gelenler gidecek sözleri
Cuma namazından çıkanlar da eyleme geliyor
O ara nesin ankarayı arıyor, bizi kurtarın diye
Oteldekiler içeride sıkıştı
O ara askerler geldi
Eylemcilerden “allahsıza askerden siper olmaz” sözleri
Komutan askerleri orda bırakıp çekip gitmiş
Eylemciler cehennem ateşi diyor allahım bu nasıl bir şerefsizlik ya
Oteldekiler canlı canlı yakılıyor
İçeriden imdat çığlıkları
Büyük birlik başkanı il başkanı yardım ediyor bazılarına
İtfaiye gelip herkesi apartmandan indirirken aziz nesin i merdivenden aşağı atıyor
Nesin dövülüyor linç ediliyor
Bir komiser gelip nesin i kurtarıp gidiyor
Devlet olaya seyirci kaldı. İhmal ve gaflet hak getire
Sivas valisi, ordu asker polis beni aldattı diyor
Ordu polis bilerek müdahale etmiyor zannımca
2. Bölüm
Sosyal Demokrat Halkçı Parti asla yolsuzlukla anılmazmış. Ama 1994 yılında patlayan İSKİ skandalı şaşırttı.
Erdun Gökner (iski başkanı), İSKİ’de kendinden 30 yaş küçük birisine aşık olduğu için şimdiki eşinden boşanmak istiyor, onu ikna etmeye çalışıyor (tazminat vermek istiyor 1 milyon dolar)
Bir belediye bürokratı 1 milyon doları nasıl verebilir?
Nurettin sözen, Gökner’in bu olayını içişlerine şikayet ediyor. İşin içinde hem yolsuzluk, hem aşk, hem aldatma var. Fakat basın bu işi “SHP halkı aldatıyor” şeklinde yansıyor. Olay siyasi krize dönüşüyor
Gökner’in 1 milyon doları nasıl aldığı araştırıldı birçok kez
İSKİ’ye fahiş fiyattan mal almaktan tutuklanıyor
Bu haberle eşzamanlı olarak Çiller’in Amerika’da 7 milyon dolarlık gayrimenkulleri olduğu söyleniyor
Bu olayla alakalı olarak Olacak O kadar “Jet ski” skeci mevcut
3. Bölüm
Çiller başa geçtiğinde Türkiye PKK ile uğraşıyor. PKK’nın 1984 yılında yaptığı ilk saldırı ciddiye bile alınmıyor.
1988 Halepçe Katliamı
Kuveyt’in işgali ve İran-Irak harekatlarıyla PKK güçleniyor
Örgüt Irak’ın kuzeyinde adeta kendine fırsat buluyor
Dönemin genelkurmay başkanı Doğan Güreş, TSK’yı PKK hakkında seferber ediyor ve silahları artıyor, Jandarma teşkilatlanmasını güçlendiriyor
Özel kuvvetler kumandanlığı, SAS kumandanlığı kuruldu
Emniyet genel müdürlüğüne Mehmet Ağar getirilerek polis de terörle mücadelede devreye sokuluyor
1993 Bingöl katliamı Şemdin Sakık. Kendisinin bu konu hakkında röportajı da var “savaş derse savaş olur barış derse barış olur”
Çiller pkk ile mücadeleyi tamamiyle TSK’ya bıraktı
Barzani ve Talabani’nin peşmergeleri de pkk’ya karşı savaşa zorlanıyor
TSK artık kuzey ırak’tan çıkamıyor
Bölgenin kürt halkı, devlet ve eşkıyanın baskıları ve sorguları arasında kalıyor.
1993’ün ikinci yarısına geldiğimizde, güneydoğu’da pkk’nın siyasi otoritesi hakim oluyor, buna karşın devlet tüm yasal ve yasadışı yollarla bu sorunu çözmek istiyor.
Köy koruculuk sistemi kuruluyor
Kürt düşünürler, kürt işadamları öldürülüyor
Devletten yana olmayan herkes PKK’lı ilan edilmişti
“Kanlı tahrik” olayı
Gazetecilerde bu olaydan baskın görüyor. Devlet karşıtı (ideoloji vb) gazetecilere de baskı var. Hatta bu belgeselin sahibi Mehmet Ali Birand bile “İntikam Komandoları”nın öldürülecekler listesinde ilk sıradaymış. MİT aylarca yakın korumada tutmuş kendisini. Öldürme emri Yeşil’e verilmiş.
Bu meclis olayları sürerken laik kesimi korkutan Refah partisi gün geçtikçe güçleniyor
Hasan Mezarcı’nın Atatürk’e ve laikliğe karşı patavatsız sözleri kasetlerle dolup taşıyor
Kışlalarda ve sokakta tepki giderek büyüdü, Refah’tan ihraç edildi, yargılandı, hapse atıldı
O dönemde Refah partisinin Libya ve Suudi Arabistan’dan yardım aldığı iddiaları mevcut
Bosna Müslümanları için toplanan paraların parti içinde harcandığı yönünde de iddia çıkıyor
Partinin kasası olarak bilinen Süleyman mercümek faiz ve repolarla milyon liralar batırmakla ve zimmetine para geçirmekle suçlanıyor
Bosna skandalından sonra bir de Erbakan’ın üzerindeki 148 kilo altının ne aradığı sorgulanıyor
Bu konuyu mecliste gündeme getiren Mustafa Kul, Refah partililerce dövülüyor
Ordu, “laiklik yıkılacak” eylemlerinden rahatsız
Erbakan’ın ünlü grup konuşması: “Geçiş dönemi tatlı mı olacak, kanlı mı olacak?”
Şeriat kapıya dayandı
1994 Selim Edez ve Engin Civan yolsuzluk olayı
Selim Edez, o zamanın devlete ait bankası olan Emlak bankası genel müdürü Engin Civan’a işinin hallolması için rüşvet veriyor. Verdikten birkaç gün sonra Engin Civan bankadan ayrılınca iş hallolmuyor, Selim Edez parayı geri isteyince Engin Civan’da “hangi para” diyor. Bunun üzerine Selim Edez devreye Özal ailesini, Alattin Çakıcı’yı ve Dündar Kılıç’ı sokuyor
Civan kolundan vuruluyor
Selim Edez’in “Rüşvetin belgesi mi olur lan pezevenk” lafı ünleniyor
Bu olay, ANAP döneminin hoyratlığını ve devlet bankalarının nasıl boşaltıldığını gösteriyor
1994 kapanırken AB olayları gündeme geliyor
Türkiye Avrupa Gümrük Birliği’ne giriyor
1 Mayıs 2004 Güney Kıbrıs Avrupa birliği üyesi oluyor fakat Türkiye nafile
1994’ün özeti: PKK’nın etkinliği, eylemleri artıyor, buna karşılık devlet iyice sertleşiyordu. Karmaşık bir siyasi yaşam vardı. Refah partisi yükseliyordu
4. Bölüm
1995 yılına girildiğinde korku dönemi başladı. Gladio, kontgerilla, derin devlet terimleri popülerleşiyor
12 Mart 1995 Gazi Mahallesi katliamı
Hanefi Avcı bu olayların devletin yaptığını söylüyor 7 Temmuz 1997 32. Gün Programı
Olaylar büyüyor, alevilerle polisler çatışıyor
Polislerden birkaçı, ölü bir kadını çöp konteynırının yanına sürüklüyor
Valilik, dönemin inanç önderlerinden ve Cem Vakfı Genel başkanı İnanç Önder’den yardım istiyor. Olaylar çok büyüdü çünkü
Raporlara göre polis çoğu kişiyi bilerek öldürmüş, hatta polislerin içinde adı faili meçhul cinayetlere karışan birçok sivil mevcut.
Baykal CHP’nin başına geçince, koalisyonun devamı için emniyet genel müdürü Menzil’in istifasını şart koşuyordu
Mahkemeler açıldı, polis kahraman, davacılar vatan haini oldu
Yakınlarını kaybeden aileler sonrasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruyor
Yıllar sonra, Ergenekon iddianamesinde Gazi katliamının altından emekli general Veli Küçük’ün adı çıkacaktı. Ancak gerçekler hiçbir zaman anlaşılamayacaktı
35.000 askerle Hasan Kundakçı komutanlığında Çelik harekatı yapılıyor kuzey ırak’ta
Avrupa parlamentosunda “Fahişe” skandalı baş gösteriyor.
Sınır taraflarında PKK’ya en küçük yardımı yapan köyler yakılıyordu.
Hasan Ocak gözaltında öldürülüyor, yediği elektrikten ve üstünde söndürülen sigara izmaritleriyle Beykoz’da bir köyde kimliksiz şekilde bulunuyor.
Bu ve bunun gibi birçok olay yüzünden sivil itaatsizlik çok artıyor.
Cumartesi olayları baş gösteriyor. Anneler, gözaltında kaybolan çocukları için her Cumartesi eylem yapıyorlar ama polis sert müdahalede bulunuyor en sonunda.
Bu konuya “Boran” filmi değiniyor
Doğu Ergil’den bir makale çıkıyor, bu makalede ilk defa “Kürt sorunu” dile geliyor
Doğu Ergil’in Kürt Raporu:
Kürtler PKK’yı terör örgütü gibi görmüyor
Devletin kötü muamelesinden, hakaretinden şikayetçiler
Büyük çoğunluğu ayrı bir devlet istemiyor
Talepleri, ana dil, iş imkanı, eşit muamele
TOBB genel başkanı Doğu Ergil bu rapordan sonra birçok kez suçlanıyor
O dönemde ekonomik kriz ile birçok banka batmıştı, faizler %150’lere çıkmıştı
Demirel, ülkenin erken seçime gitmesi gerektiğini söylüyor.
Deniz Baykal’ın Gazi olayından sorumlu emniyet müdürünün istifa ettirilmemesinden dolayı (bunu şart koşmuştu) koalisyonu bozuyor
24 Aralık 1995 genel seçimlerinde Refah Partisi lider, Erbakan başbakan
Oylar birbirine çok yakın, Refah az bir farkla iktidar oluyor.
Refah’ın başarısının temel sebebi yerel yönetimlerdeki başarıydı
Mitinglerde “Mücahit Erbakan” sloganları
1995 özeti: devletle aleviler, kürtlerle PKK arasındaki çatışmalar, Gazi olayları, gözaltında kayıplar, Kuzey Irak operasyonu, laik kesimin tedirginlikleri, Refah partisinin yükselişi, asker tedirgin.
5. Bölüm
1995 sonu 1996 başı Kardak krizi baş gösteriyor
Amerika, ilk ateş açan olursa o Amerika’ya düşman olur diyor
Dönemin dışişleri müsteşar yardımcısı bir fikir sunuyor. Kayalıktaki ikinci adaya Türk bayrağı dikiliyor
Türk komandoları gece gizlice yan kayalığa yerleşiyor ve bayrak dikiliyor
1996’ya iki cinayet ve liseli çocuklara yapılan işkenceler simgeleşiyor
Manisa’da bir vagona “paralı eğitime hayır” diyen liseli çocuklar gözaltına alınıyor. Olay çığrından çıktı, çocuklara işkenceler yapıldı, CHP milletvekili Sabri Ergül bunu tescilliyor
Çocuklar zorla Dev-sol’a üye olduklarını anlatıyor. Bunlar gerçek değil fakat polis zorluyor
Yargıtay araya girdi ve sonrasında “işkence altında ifade verilmiştir” beyanıyla liseliler serbest bırakılıyor
Sonunda işkence yapmaktan yargılanan 10 polis toplam 85 yıl hapis aldı
O dönemde Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe işkenceyle öldürülüyor
Öldüğünde kaburgaları kırıktı, beyin kanaması geçirmişti, birçok kırığı vardı.
Polisler saçma sapan nedenlerle kendilerini savunmaya çalışıyorlar.
9 Ocak 1996 Özdemir Sabancı suikasti gerçekleşiyor.
Olayı DHKP-C üstleniyor.
Mustafa Duyar, bu emri Dev-Sol lideri Ercan Kartal’dan aldığını söylüyor
Derin devletin olaydaki izleri artıyor
Katil tam olayı anlatacakken hücresinde ölü bulunuyor
Karagümrük çetesinin lider kardeşleri, Mustafa Duyar’ı öldürmek için devletten emir aldıklarını ve işin başında Veli Küçük’ün olduğunu söylüyorlar
Genelkurmay ve bazı güçlerin zoruyla Ana yol koalisyonu kuruldu. Mesut Yılmaz – Tansu Çiller
Aslında Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller biribirinden nefret ediyor
Refah partisi, TEDAŞ, TOFAŞ ve örtülü ödenek gibi birçok konudan Çiller ve Yılmaz’a soruşturma açıyor. Bunun akabinde, Çiller’in yüce divan’da yargılanmasını ANAP’lılar kabul edince kıyamet kopuyor. Sıra Yılmaz’a gelince DYP’liler de aynı tepkiyi gösteriyorlar.
Mesut Yılmaz 6 Haziran 1996 günü görevi Demirel’e iade ediyor
28 Haziran 1996 Çiller – Erbakan koalisyonu
6. Bölüm
Bu koalisyon yapılmaya anlaşıldığında Çiller için söylenen örtülü ödenek, mal varlığı gibi iddiaların hepsi geri çekiliyor (yani şantaj olabilir)
Sıralı başbakanlıkta ilk sıra Erbakan’daydı, bu durum açıklandığında DYP tarafında bir Refah isyanı başladı
8 Temmuz 1996 erbakan başbakan
Askerler erbakan’dan memnun değil
O sırada güneydoğu ve doğu taraflarında PKK’nın kadın canlı bombaları dehşet saçıyor
14:00
O dönemde cezaevi grevleri de oldukça yaygın
Müteahhit alacaklarının tahsisi için Kaddafi – Erbakan görüşmesi gerçekleştiriliyor
Kaddafi Türkiye’nin dış politikasını beğenmediğine ve Kürtlere soykırım yapıldığına dair söylemlerde bulunuyor, Erbakan sessiz kalıyor ve kamuoyu çalkalanıyor
Erbakan, Avrupa’nın g-7 sine karşı islam ülkelerinden oluşan d-8’i oluşturmak istiyor
Üniversite türban olayları laiklik karşıtı eylemlere dönüşüyor, yaşasın şeriat sloganları
3 Kasım 1996 Susurluk Kazası gerçekleşiyor
Dönemin içişleri bakanı Mehmet Ağar istifa ediyor (Çiller istemiş)
Dönemin TBMM Susurluk komisyonu başkanı JİTEM’in üstüne gidiyor
Dönemin RP milletvekili olan Bülent Arınç, Refah Partisi’nin Susurluk olayını küçümsediğini söylüyor
“Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık” eylemleri sürüyor, sanatçılar da destek veriyor (sezen aksu, uğur yücel, orhan pamuk vb.)
Erbakan bu kişileri “gulu gulu dansı yapanlar” olarak tanımlayınca olaylar iyice artıyor
“Gulu gulu dansı, zencilerin yaptığı bir danstır, zenciler de kültürsüzdür bilgisizdir” Necmettin Erbakan söylüyor bunu
Mehmet Ağar yıllar sonra Susurluk başında olduğu için 5 yıl ceza alıyor
7. Bölüm
Refahyol’u devirmeye TSK’dan birkaç isim çıkmıştı. Sorun, Refahyol’un getirdiği “irtica” sorunuydu.
İktidarın ipleri yavaş yavaş askere geçiyor (mgk)
Rtük, yök, trt ye sivil temsilciler atandı
Merkez medya askerle içli dışlı oluyor
1997 başında bilinmeyen kimseler tarafından Atatürk ve laiklik karşıtı videolar televizyonlarda yayınlanıyor
İlk bomba Refah rize milletvekili şevki yılmaz’dan çıktı “ben hizbullahım, laiklik şeytandır, medeni kanun incile göredir” söylemleri..
Partinin önde gelenlerinden hasan hüseyin ceylanın kemalizm zulümdür söylemleri
10 kasım 1996 sultanbeyli belediye başkanı askere dava açıyor. İzinsiz Atatürk heykeli diktiği için
Kayseri bld. Bşk. Şükrü Karatepe söylemlerinden içeri alınıyor
Türkiye Aczmendilerle tanışıyor
Kurucu Müslüm Gündüz’ün tahrik edici sözleri
1997 devam ederken Müslüm Gündüz,, genç bir kızla yatması gündem oluyor
Refah tüm bunlara rağmen cami inşası ve dini atılımları rahatsız etmeye devam ediyor
11 Ocak 1997 Diyanet işleri mensupları, tarikat liderleri ve Erbakan iftar yemeği yiyor
Hüsamettin Cindoruk yeni parti kuruyor bu olaydan sonra, içeriye de DYP’den istifa edenleri topluyor (Demokrat Türkiye Partisi)
31 Ocak 1997, Ankara Sincan’da etkinlik. Bu etkinlikte İran büyükelçisinin konuşması, Hizbullah posterleri dikkat çekiyor
2 Şubat 1997’de Sincan sokaklarında tanklar geçiyor
Çiller’den bu olaya sert çıkış
Sincan belediye başkanı görevden alınıyor, İran büyükelçisi Türkiye’den ayrılıyor
Çevik Bir: “Demokrasiye balans ayarı yaptık”
28 Şubat MGK toplantısı geldi çattı
8. Bölüm
Toplantıda irticanın tartışılmasını isteyen kişi DYP savunma bakanı Tuğran Tayan oldu
Toplantıda Güven Erkaya öne çıkıyor
Güven Erkaya, bu 18 maddelik istek listesini Erbakan’a tavsiye niteliğinde değil, “istiyoruz” diyerek veriyor
İmza krizi, Erbakan bildiriyi imzalamamasına rağmen asker bildiriyi medyaya sunuyor
Erbakan ve Çiller her ne kadar imzalamamak için çabalasa ve zaman kazanmaya çalışsa da yine de mecbur imzalıyorlar
Refahyol MGK kararlarını TBMM’ye sunmak istiyor ama TBMM başkanı Mustafa Kalemli bunu kabul etmiyor
İmamhatip liselerinin kapatılma kararının tartışılması sokaklar ve mecliste yankılanıyor
Ünlü irtica brifingleri başlatılıyor (kamuoyunun iknası)
Genelkurmay geceleri bina ışıklarını açık bırakıyor
Erzurum jandarma bölge komutanı tuğgeneral osman özbek, başbakana eleştiri yöneltiyor ve pezevenk diyor
Devlet bakanı Abdullah Gül, bu sorun için şikayet dilekçesini Erbakan’ın önüne getirince Erbakan olay yükselmesin diye bunu imzalamıyor
Çiller Sultanahmet’te miting yapıyor ve medyaya saydırıyor (10 Mayıs 1997)
4 Nisan 1997 Alparslan Türkeş ölümü
18 Mayıs 1997 MHP Kongresinde kavgalar çıkıyor
Kongrede “Çatlı gururumuz” sloganları
Sonraki kongrede Devlet Bahçeli başkan oluyor
Yargıtay başsavcısı, RP’yi kapatma davası açıyor, sebep ise laikliğe karşı hareketler
Asker: gerekirse silah bile kullanırız
Pek çok DYP milletvekili istifa ediyor
Hükümetin düşmesini Süleyman Demirel sağlamış
9. Bölüm
18 Haziran 1997 Erbakan, Yılmaz hükümetinin güvenoyu alamaması için gereken imzaları gösteriyor basın toplantısında
Demirel yeni hükümet kurma görevini Mesut Yılmaz’a veriyor
Asker memnun
“Refahyol’a göre iktidar, medya, iş adamları ve asker üçlüsü yüzünden kaybedildi”
Medya tamamiyle askerin elinde
Güven Erkaya, meral akşener’i (o zamanlar içişleri bakanı) deniz kuvvetlerini dinletiyor iddiasıyla suçluyor
Köstebek Davası
Emeklilik restleşmesi oluyor Çiller: “Böyle giderse bazı paşaları emekli ederiz”
O sırada Yılmaz, Ecevit ve Cindoruk ile koalisyon kuruyor
Emasya protokolü kuruluyor
Muhafazakar rektörlere istifa teklifinde bulunuyor, Gökçek’e soruşturma açılıyor
28 Şubat kararlarının en tartışılanı 8 yıllık kesintisiz eğitimdi
Bülent Ecevit o aralar Fettullah Gülen okullarını övüyor, hükümet imamhatiplilerin başka fakültelere gitmesini engellemiyor. Asker bu durumlardan rahatsız
Yılmaz askerlerin görev süresi uzatma gibi önerileri kabul etmiyor
Başsavcı Refah için “kan emici yarasalar” diyor
En Sonunda refah partisi, laikliğe aykırı olduğu gerekçesiyle kapatılıyor, Erbakan ve 6 üst düzey yöneticiye 5 yıl siyaset yasağı geliyor
Refah dan sonra Fazilet partisi kuruluveriyor
Erdoğan okuduğu şiirden dolayı DGM ye veriliyor
Erdoğan kendi anlattığına göre cezaevi sürecinde gelecek planlarını kurmuş
PKK’nın 2. Adamı Şemdin Sakık yakalanıyor
Sakık, bazı gazetecileri PKK ile işbirliği yaptığı neticesinde ifşalıyor
Aslında bütün bu iddialar tsk nın yalanı
Sonradan mahkemede Sakık bunları inkar ediyor
10. Bölüm
1999’a girerken Mesut yılmaz başkanlığındaki ana sol dev in nefesi bitmişti
Türkbank ihalesi ve mafya olayı oluyor, Baykal Yılmaz’dan desteğini çekiyor
Atilla Ateş 16 Eylül 1998 Suriye sınırı konuşması, suriye’yi tehditi
Hafız Esad diyorki, Öcalan nereye giderse gitsin, yeterki buradan ayrılsın
Öcalan Yunanistan’a sığınmak istiyor ama Yunanistan kabul etmiyor
Öcalan sonra Moskova’ya iniyor izinli olarak
Türk istihbaratı Öcalan’ı Rusya’da arıyor
Sonrasında Öcalan İtalya’ya postalanıyor
İtalya Öcalan’ın Türkiye’ye iadesi için bekliyor, yargılanıyor
Öcalan Komunist partisinin yardımıyla bir villaya yerleştiriliyor, Türk kamuoyunda İtalya’ya karşı bir cephe başlıyor
Öcalan ile Roma’da görüşen tek gazeteci Tayfun Talipoğlu, fakat sabah gazetesi o söyleşiyi yayınlamıyor
İtalya, Öcalan’ı bize Türkiye’de idam cezası olduğu için vermiyor
Türkiye bir askeri sefer düzenlemek istiyor, Washington izin vermeyince vazgeçiyor. Ama ABD Türkiye’nin ciddiyetini bu sayede anlıyor
Yunanistan Öcalan’a yeni bir pasaport veriyor ve Kenya’ya gönderiyor
CIA, MIT Müsteşarı ile görüşüyor ve Öcalan’ın alınması için gereken uçak, uçak içindeki edevatlar, mürettebat gibi tüm talimatları içeren bir kağıt veriyor.
Bu yardımın koşulu, Öcalan’ın mahkemede yargılanması ve infaz edilmemesiydi.
MIT müsteşarı hemen başbakan ve cb ile görüşüyor ve onay alıyor
İmralı cezaevi boşaltılıyor
Öcalan’ı alacak uçakta bir doktor, bir muhaberatçı, bir yabancı dil bilen uzman ve 3 koruma var. Hepsi MIT ekibinden
Öcalan, Hollanda’ya gitme vaadiyle MIT uçağına bindiriliyor
O seneki seçimde, Öcalan’ın yakalanmasını açıklayan Ecevit coştu, DSP birinci geldi
Fazilet partisi İstanbul milletvekili Merve Kavakçı, meclise, yemin törenine türbanla giriyor ve çıkartmıyor 2 Mayıs 1999
Abdullah Gül, Kavakçı’yı savunuyor (meclise almıyorsanız trene de bindirmeyin uçağa da bindirmeyin)
O ara, içişleri bakanlığından izin almadan ABD vatandaşlığı aldığı için Türk vatandaşlığı da iptal ediliyor
DGM başsavcısı Kavakçı’nın evini gece gidiyor
Ecevit bu olayı savunmuyor (savcının gitmesi) 28 Mayıs 1999 DSP – MHP – ANAP koalisyonu
DGM o ara bir de Fethullah Gülen ile de uğraşıyor (Gülen’in bürokrasi içinde kendi adamlarını yerleştirmeleri ile ilgili kasetleri var)
DGM’nin haberlerinden sonra Gülen pensilvanya’ya gidiyor
17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi
12 Kasım 1999 Düzce Depremi
Mesut Yılmaz, bu depremden sonra özeleştiri yapıyor.
Depremde hayatını kaybedenler morglar yetişmediği için buz patenlerinin oralarda yatıyor
Depremlerde tek başarı AKUT’un elinden çıkıyor
Depremzedelere Yunanistan’dan Amerika’ya bir sürü yardım yağdı
11. Bölüm
29 Haziran 1999 Öcalan idam kararı
Öcalan’ın davaları ilerliyor, şehit aileleri de duruşmada
Devlet, basın idamın olmaması için (idama karşı bir kamuoyu) çalışıyor.
Öcalan’ın asılmamasının sebebi, Öcalan asılırsa çok kan döküleceği gerçeği
O günlerde bir sürü eylemler yaşanıyor
Öcalan asılsaydı, kahraman ilan edilirdi diyorlar (dönemin MIT müsteşar yardımcısı)
Bir de Avrupa Birliği süreci içinde olunduğu için de asılmıyor
Ayrıca asılmayı bekleyen, hakeden 120 mahkum daha vardı, önce onların asılması lazımdı.
Ecevit ve Yılmaz, olayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını beklemek taraftarıydılar. Bahçeli ise istemiyordu. Ama sonunda olayı kabul ediyor
Sonraki günlerde idam cezası kaldırıldı ve ağırlaştırılmış müebbet hapsine dönüştürüldü, Öcalan bu sayede idamdan kurtuldu
11 Aralık 1999 Türkiye’ye Avrupa Birliği’ne adaylık statüsü tanımlanıyor
2000 Ocak ayında yapılan Beykoz operasyonunda Hizbullah lideri öldürülüyor
Hizbullah’ın yaptığı cinayetler ortaya çıkıyor. Diri diri toprağa gömme, betona gömme, domuz bağı işkencesi gibi vahşetleri yapıyorlar. Mehmet Emin Ekici itirafçı
Kısa süre sonra anlaşılmış ki Hizbullah PKK ile savaşıyor diye devlet Hizbullah’a göz yummuş
5 Mayıs 2000 katıksız bir laik olarak bilinen Ahmet Necdet Sezer 10. Cumhurbaşkanı oluyor
Cezaevi hayata dönüş operasyonu, eylemler, 19 Aralık 2000
Hayata Dönüş Operasyonu
6 Ocak 2001 Beyaz Enerji Operasyonu başlıyor
Bu enerji vurgununu bir komutan, askerin yaptığını söylüyor
Bunun sonucunda iktidar ile asker arası açılıyor
Enerji bakanı istifa ediyor
O ara Fazilet içinde Erbakan’a karşı bir muhalefet yükseliyor (14 Mayıs 2000)
28 Şubat sürecinde Refah kapanınca Fazilet açılıyor, Erbakan’a siyaset yasağı gelince yeni partinin genel başkanı Erbakan’ın isteği ile Recai Kutan oluyor (Recai Kutan’ın yanında Bülent Arınç, Abdullah Gül, İbrahim Melih Gökçek gibi isimlerin gözükmesi de manidar)
Fazilet, Merve Kavakçı davasından sonra da kapatılma durumu çıkınca parti içindeki gençler (Abdullah Gül, Arınç, Gökçek gibi isimler) yeni bir yol alıyor
Bu ekibe medya yenilikçiler adını kattı. Hareketin başındaki iki isim Bülent Arınç ve Abdullah Gül
O Döneme kadar sürekli itaat edilen Erbakan, ilk defa muhalefetle tanışıyor
Yenilikçilere kimse şans vermiyor.
Abdullah Gül’ün kongrede yüksek oy alması milleti şaşırtıyor
12. Bölüm
2001’e girerken, jandarma hemen hemen tüm kurumları denetime almıştı
19 Şubat 2001 MGK kongresinde Ahmet Necdet Sezer’in Ecevit ile tartışması
Anayasa kitapçığı fırlatılması
Ecevit bu olayı basına devlet krizi olarak anlatıyor
Bu olaydan sonra faizler %700 artıyor, borsa çöküyor, milyon dolarlık yatırımcılar ülkeden çekiliyor
2001 Ekonomi Krizi
Yangını söndürecek bir kurtarıcı aranıyor, o kişi de Kemal Derviş
1 Mart 2001 Derviş Türkiye’de
Derviş’e olan güven ile IMF kredi açıyor, piyasa düzeltiliyor
20 Temmuz 2001 Milli Görüşçüler Saadet Partisi’ni kuruyor (Erbakancılar, gelenekçiler)
Yenilikçiler Saadet Partisi’ne geçmiyor
Fazilet kapatıldı
14 Ağustos 2001 Ak Parti kuruluyor, Abdullah Gül lider olmuyor, liderliği Erdoğan’a bırakıyor çünkü şiir ve hapis durumu ile Erdoğan’ın popülerliği artıyor
O ara Erdoğan’ın eski kasetleri çıkıyor medyada: “Hem laik hem Müslüman olunmaz”
Erdoğan bu tartışmayı bir konuşmasıyla bitiriyor
Parti kurulana kadar birçok eski kasetler, konuşmalar nereden geldiği bilinmeyen eller tarafından yayınlanıyor
Ecevit hasta, sağlık bakanı Ecevit’in yoğun bakımda olduğunu söylüyor, doktoru olmadığını
DSP içinde Ecevit muhalifliğinde sesler yükseliyor: “artık çekilsin”
Rahşan Ecevit ve Hüsamettin özkan arasında tartışma. Ecevit koltuğu bırakmak istemiyor
DSP’de istifalar
7 Temmuz 2002 Devlet Bahçeli erken seçim çağrısı yapıyor. Diğerlerinin (Yılmaz ve Ecevit) bundan haberi yok
31 Temmuz 2002 erken seçim kararı kabul ediliyor
Yeni Türkiye partisi kuruluyor sonradan, Kemal Derviş’i de istiyorlar. Fakat Kemal Derviş, CHP’ye katılarak ters köşe yapıyor
O ara mitinglerin kahramanı Erdoğan
Ak parti’nin seçimdeki avantajı, gençlik kolları, kadın kolları gibi platformlarla halkın arasına inmekti (Erdoğan’ın deyimiyle)
En dramatik mitingler DSP’de. Ecevit hasta
Anayasa mahkemesi, Erdoğan’ın milletvekilliğini fesh ediyor (Siirt’te okuduğu şiir yüzünden)
Sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, AKP’ye kapatma davası açıyor
3 Kasım 2002 Ak Parti %34.2 ile iktidar
ANAP lideri Mesut Yılmaz ve DYP lideri Tansu Çiller istifa ediyor
DSP, %1.5 oy alıyor
CHP tek başına muhalefet
58. hükümeti kurma görevi Abdullah Gül’e veriliyor çünkü Erdoğan ne başbakan ne milletvekili olabiliyor
Erdoğan’ın siyasi yasağı CHP’nin de desteği ile kaldırılıyor ve 14 Mart 2003’te kaptan köşküne oturuyor (59. Hükümet başbakanı)